Bölüm 38

43 7 39
                                    

Merhabalarrrr:) Bölüm her zaman olduğu gibi erkenden geldi. Tabii benim bölümleri geçiktirdiğim nerede görülmüş değil mi ama?

Şimdiii ben yeni bir hikaye yazmaya başladım ve bu daha çok bilim kurgu, fantastik sevenler için. İsmi " Kuduz" . İsterseniz bi bakarsınız:)

Neyse çok konuşmadan sizi bölümle başbaşa bırakayım:)

Keyifli okumalarrrrr:)

Kahvaltı boyunca sesimi çıkarmamış, yemekten hıncımı alırcasına tıkabasa yemiştim. Arada sorulan sorulara da ya kısa cevapıar veriyor, ya da kafamı sallıyordum. Garip hallerime anlam veremedikleri belliydi, ama benim derdimi bir tek ben anlardım.  Uçak dururken arabayla gitmek neydi ya? Otobüsle gitmeye de razıydım. Hem bana sormadan buna nasıl karar verirdi? Belki ben seninle başbaşa seyahat etmek istemiyorum? Değil mi?Ama duur! Ben o Kuzeye gününü elbette gösterecektim, hem de yalnız kaldığımız ilk anda!

Kahvaltıdan davul gibi olmuş ben ve midem, ikili olarak kalktığımızda herkes ayaklanmıştı. Odalarımıza dağılıp eşyalarımızı toplayacak, sonra da otelden ayrılacaktık. Ben Kuzeyle ilgili hain planlar kurarken o bizden ayrılmış ve Tayfun beyle işlerini hall etmeye gitmişlerdi.

Giderken bi de utanmadan herkesin içinde yanağımdan makas almış ve "Benim de eşyalarımı toplarsın değil mi karıcığım?" diye rica etmişti güya. Kendisini nazik, kibar bir koca gibi gösteriyordu pis öküz.

Parlayan gözlerle bize bakan aile üyüleri yüzünden, yalandan gülümseyerek " Tabii." demiştim ve o da bunun bir " Nah!" olduğunu gayet iyi biliyordu.

Planlarım, daha çok Kuzeyin yüzüne karşı sövme ve söylenme hayallerim suya düştüğü için ayaklarımı sürüye sürüye kaldığımız odaya gelmiştim. Yarım saatin ardından kendi eşyalarımı toplamayı bitirmiştim. Kuzeyin eşyalarına dokunmamıştım tabii.

Elimi yüzümü yıkamak için banyoya girdiğimde şampuanımı ve kremimi almadığımı fark ettim.  Şampuanımı ve kremimi elime aldığımda aniden aklıma gelen hain planla şeytani bir ifafeyle gülümsedim. Hemen elimde şampuanla yatak odasına koştum.

Kuzeyin kıyafetlerini bavula gelişigüzel yerleştirdikten sonra şampuanı da üzerine boşalttım.Bütün o pahalı kıyafetleri şampuana bulanmıştı Oh olsun! Bavulun kapağını kapattıktan sonra aşağı indirilmesi için kapının önüne koydum. Sonra da keyifle kendimi yatağa attım.

Otelde bir kaç saat daha vakit geçirdikten sonra, bizi almaya gelen şoförlerin eşliğinde eve dünmüştük. Yani Kuzeyin ailesinin evi... Annemler de diğer arabayla dönmüştüler. Fulya hanım arabaları Kuzeyin gönderdiğini söylemişti. Eve dönmemiz öğleni bulmuştu ve bir kaç saattir evde olmamıza rağmen Kuzey daha dönmemişti. Eşyaları bilerek yerleştirmemiş, onun dönmesini beklemiştim.

Fulya hanımla çay içerken yaptığımız keyifli sohpet sırasında kapı çalınmış ve Kuzeyle babası eve dahil olmuşlardı.

Kısa bir selamlaşma faslından sonra, Kuzey üzerini değiştireceğini söyleyip yukarı çıkmıştı.

" Şey, ben de yukarı çıkayım izninizle." diyerek, hanımefendi edasıyla salondan ayrılmış ve merdivenleri hızlıca çıkmaya başlamıştım. Yüzünün alacağı ifadenin hiçbir anını kaçırmak istemiyordum.

Odadan içeri girdiğimde daha yeni bavula yönelmişti. Üstü çıplaktı! Bunu önemsememeye çalışarak Kuzeyin bavulu açmasını izledim. Kapağını açtı, gelen kokuyla- ne kadar döktüysem artık bana bile gelmişti- kaşlarını çattı, eline gelen ilk kıyafeti kaldırıp incelemeye başladı.

Sen... Ben... Biz...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin