FİRARİ DUVAK

Bölüm 39

Okan sabırsızca dudaklarını kemirirken gözü Beyza'nın saatlerdir mücadele ettiği bilgisayara kaydı. Kızın cinayet hakkındaki iddiasına her ne kadar burun kıvırsa da bir noktada haklı olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı ve olaylar bundan sonra daha karmaşık hale gelmişti. Grup Beyza'yı tanımak istedikleri konusunda hem fikir olmuşlar onu şimdi yılbaşına saatler kala sınava tabii tutuyorlardı. Eğer sınavı geçecek kadar zeki olduğuna kanaat getirirlerse fikirlerini bizzat kızın kendisi aktaracaktı. Okan çaresizce bu durumu uzaktan izlemek zorunda olmasa kızın milyon kez hatasın düzeltmiş olurdu ama Beyza'nın kendini kanıtlayabilmesi için bunu tek başına halletmesi gerekiyordu.

-Bunu yaptıklarına inanamıyorum!" Beyza başka bir kodunun daha sabote edilmesine içinden uzun uzun saydırdıktan sonra hatayı düzeltmeye koyuldu. Üç saattir hiç durmadan altı tane manyak adamın sınırlarını ölçmesi için didinip duruyordu. "Orada keyifle oturmak nasıl bir duygu acaba Okan?"

-Oldukça sıkıcı." Okan gerginliğini belli etmeden vurdumduymaz bir tavırla konuşunca Beyza gözlerini bilgisayarından ayırıp öldürücü gözlerle ona döndü. Adam omuz silkip esneyince masanın üstünden kaptığı kalemi kafasına fırlattı. Okan başarısız hamlesini eliyle savuşturduğunda bir şey demesine fırsat vermeden tekrar işinin başına döndü ama çok geç kalmıştı.

Ekran karanlığa gömülmüştü.

-Hayır!" Parmakları tuşları dövercesine hareket etse de sonuç değişmedi. "Hayır, hayır, hayır!"

Umutsuzca omuzlarını düşürüp çabalamayı bıraktığında Okan belli belirsiz gülümsüyordu. Kızın başaracağından hiç şüphe etmemişti zaten. Beyza karanlık ekranda bir anda ekranda beliren dağınık yeşil piksellere bir anlam veremese de bir süre sonra düzene girip sırayla yedi ismin belirmesini izledi. Okan sırıtan ifadeysiyle açılışı yaptı.

Takıma hoş geldin, çaylak. (GoldenHorn)

Ah, hayır ahbap. Hayır! Takıma hoş falan gelmedi! (HollyWater)

Sakin ol, Holly. Kızımızı korkutma. (SonOfTheLord)

Tanrım, bir kadın daha mı? (Blade2)

İçten fethediliyoruz! (DarkSide)

-Grupta kadın da var mı?" dedi Beyza kocaman olmuş gözleriyle. Hepsinin erkek olduğundan neredeyse emindi.

-Üç kişi, en iyilerimizden." Okan bıkkınca iç geçirdi. "Laverne'yi biliyorsun zaten. Diğerleri BlackWidow ve Wings."

Beyza kafasını salladı. Bu kadın şehir efsanesi gibi bir şeydi. Okan'ın yüzlerce kişi tarafından takip edilen hackerla ve onun yıldız takımıyla bir alakası olduğunu aklının ucundan bile geçirmezdi. MİT'in peşinden koşması her ne kadar Okan'ın zekası ve değeri hakkında aşağı yukarı fikir verse de en azılı hacker takımında bir üye olduğunu tahmin edemezdi. Ona cinayetin tüm ayrıntılarını tek tek anlatırken ekibe dair ufak tefek soneler de vermişti ama şu anda onlarla aynı sohbet odasından bozma platformda yazışmak biraz garip hissettirmişti. Hele de bu kadar deyim yerindeyse gevşek olduklarını görünce zekalarından şüphe eder olmuştu.

Beyler, iltifatlarınızı daha uygun bir dille ifade edin. Hamınefendiyi rahatsız ediyorsunuz.(SonOfTheLord)

Harika! Ne kadar da feminen bir grup olduk böyle. (HollyWater)

Irkımızın ezici üstünlüğünü hala kabul edememiş olmanız ne kadar yazık. (Wings)

Yeteri kadar boş konuştuysanız asıl konuya dönelim? (Troll)

-Senden bir cevap bekliyorlar." diye belirtti Okan.

-Nasıl başlamam gerekiyor?

-Basit bir merhaba iş görür.