Bölüm 31

4K 348 25
                                    

Oliver şüpheyle karşısındaki kadını bir süre süzdükten sonra kağıtlara uzandı. Alex, adamın geniş kollarının izin verdiği ölçüde okuduğu sayfayı hızla gözden geçirdikten sonra Ryan'a döndü.

-Bunu ayarlamış olmanız imkansız.

-Bunu bana 'Benim için imkansız yok.' diyen kadın mı söylüyor?" Ryan sevimlice gülümserken Alex homurdandı ve kollarını göğsünde kavuşturdu.

-Açıkla!

-Pekala." Kutlama şampanyasından büyük bir yudum alıp ayağa kalktı. Alex Oliver'ın diğer sayfayı çevirdiği görünce ona da kısaca göz gezdirdi. Herşey yolunda ve kuralına uygun şekildeydi. "Bildiğin üzere Nik ve Luke bizim için sahte kimlikler oluşturuyorlardı. Hırsızlık meselesi bu kadar sekteye uğrayınca ufak bir plan oluşturmuştum. Uyduruk bir şirket olarak ihaleye girip kazanacaktık ve kimsenin yorulmasına gerek kalmadan sayı hanemize zahmetsiz bir puan daha yazılacaktı. Bu planı sana anlatacağım gece sahilde içiyordun." Alex o anki korkusunu hatırlayıp ürperdi. "Peşinden cehennem zebanisi kovalıyor gibi kaçmaya başlayınca bir sorun olduğunu anlamıştım." Ryan masanın etrafında dolanıp Nik'in yanına geçti. "Bize anlatmak istediğin bir şey var mı, Alexandra?"

Alex kafasını iki yana sağladığı sırada Oliver konuşmaya kulak kesilmişti. Alex'in yüzündeki panik ifadesini daha görmeden hissediyordu.

Gerçekten onu bu kadar iyi tanımış mıydı?

Herkesin içinde neyi olduğunu sorup sormamak arasında bir süre kararsız kalsa da sesini çıkarmadan devam etmelerini bekledi. Kız herhangi bir tepki vermediğinde dikkatini tekrar işe çevirdi. Nina ve Douglas ihaleyi hiç ona sormadan onaylayıp imza vekaletiyle üzerine geçirmişlerdi ama patronlarını bir oyunun tam ortasında başrol olacağını tahmin edememişlerdi. Son sayfayı da okuyup şaşkın gözlerle tekrar Ryan'a döndü ve konuyu dağıttı.

-Şimdi bu ihale sadece elli milyona benim mi oldu?

Elli milyon mu?

-Evet, Bay Cylton.

Sophia cilveli bir gülümsemeyle Oliver'a bakarken Alex kafasındaki analiz ettiği meseleyi bir sonuca vardırdı.

-Ne demek elli milyon!" Masa bir anda sessizliğe gömüldüğünde Sophia kaşlarını çatarak Alex'e döndü. "Hiçbirinizin cebinde yüz milyon dolarla gezen mafya babası olmadığını bilmediğimi mi sanıyorsunuz!"

Alex'in öfkeli çıkışı Oliver'ın bütün dikkatini onun üzerine yoğunlaşmasına neden olmuştu.

-Tanrıça, açıklaya...

-Parayı nereden buldunuz?" Alex Luke'un araya girmesini hiçe sayarak hepsine tek tek öldürürcesine baktı. "Durun tahmin edeyim." Tükürürcesine söylediği sözlerinin hedefi bu kez Ryan olurken hepsinin kaçamak bakışları Alex'le buluşuyordu. Alex'in gözü dönmüş gibi insanlara sözleriyle saldırmasının tek bir açıklaması olabilirdi. Biri fena halde yanlış bir iş yapmıştı. "Hayalet konusunda anlaşmaya varmıştık!"

Oliver kafasını burnundan soluyan bir adet seksi korsanına çevirdiğinde bütün masada uğursuz bir uğultu başladı. Herkes hep bir ağızdan bir hikaye anlatıyordu.

-Hayalet de ne?

Oliver'ın sorusu Alex'in masaya indirdiği yumruğuyla beraber kesildi.

-Kıçımızı yüz milyonun hayaletine kaptırmak mı istiyorsunuz!

-Alex?

-Ne var, lanet olası!

-Bana ne olduğunu açıklayacak mısın?

FİRARİ DUVAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin