-Teşekkürler, Jane. Bu teklifi bir kez daha göz geçirmek çok iyi oldu.
Oliver, Manhattan’daki ofisinde sekreteriyle yaptığı konuşmayı henüz bitirmişti. Dün gece rahatsız bir uyku uyumuş, sürekli gülme isteğini bastırarak uyanmıştı. Elindeki altın kaplama kalemi usulca parmaklarında çeviriyordu. Derin bir nefes aldı ve dün evine döndüğü zamandan beri engellediği iç sesi daha fazla engelleyemedi. Mac bilgisayarını çalıştırdı, yeni bir arama sekmesi açtı. Alexandra Daniella yazdı. İlk çıkan linke tıkladı. Haber olmuştu.
“ÜNLÜ KUMARHANE VARİSİ NİKAHTA TERKEDİLDİ”
Kiliseden koşa koşa geldiği hakkında yalan söylememişti. Kilisenin bulunduğu caddenin üzerinde bulunan bankaların önünde koşuyordu. Bir başka resim. Tek eliyle gelinliğinin uzun kuyruğunu toplamış çaresizce taksi çevirmeye çalışıyordu. Haberi okudu.
“Dün öğlen saatlerinde Manhattan, Christ Kilisesinde ünlü kumarhane sahibinin oğlu Morgan E. Greenwood, müstakbel eşi Alexandra M. Daniella tarafından sunakta terkedildi. Daniella’nın nereye gittiği konusunda hiçbir fikri olmayan misafirler bu durumu skandal olarak değerlendiriyor. Greenwood, soruları yanıtsız bırakırken Daniella’nın babası Samuel yurtdışına çıkmadığından emin olamadığını yetkililere bildirdi. Kayıp vakası olarak nitelendirilmeyeceğini yetkililerden duyan Samuel Daniella, gazetecilere saldırdı. Kızgın baba kızını arayıp bulacağına yemin etti.”
Oliver kahkahasını tutamadı. Bir sonraki resimde Samuel Daniella olduğunu düşündüğü adam yumruğunu kadraja doğru sallıyordu. Resimleri bilgisayarına kopyaladı ve geri gelip başka bir linke tıkladı. Hemen hemen aynı haber vardı ama bu kez resim başkaydı. Alex tek elinde kuyruğu, öbür elinin orta parmağını kaldırmış kızgınca poz vermişti. Evet, yüzüğü yoktu. Bu resmi de bilgisayarına kopyaladı. Asıl aradığı şeyi bulamamıştı. Alexandra’nın düğünden önceki hayatını bilmek istiyordu. Bir şirket linkine tıkladı. Resim yoktu. Sadece çalışanlar listesi arasında bilgisayar mühendisi olduğu yazıyordu. İlginç dedi. Bir başka linke tıkladı. Acınası hale gelmiş kız, onun Rolls Royce’una doğru yürüyordu. Oliver hayal meyal bir Hyundai’den bahsettiğini hatırlamıştı ve işte oradaydı. Kıza gülümsedi. Alnına düşen saçı onu minicik bir çocuk gibi gösteriyordu. Yüzü ve açıkta kalan göğüs dekoltesi terle parlıyordu. Yanakları doğal bir kızıllıktaydı ama gözlerinden maskarası akmış, dudaklarındaki ruj yenmiş, saçı darmadağın olmuştu.
-Oli, hayatım. Haber olmuşsun.” Diyerek içeri girdi Helen. Askısız saki mavisi mini elbisesi, bir omzunda topladığı uzun sarı saçları aşırı yüksek topuklularıyla baş döndürücüydü. Oliver panikle bilgisayarını kapattı ve hayatının kadına baktı. Üç yıldır çıkıyorlardı ve altı aydır nişanlılardı. Helen yaklaştı ve nişanlısına uzun, ıslak ve ateşli bir öpücük verdi. Kalçasını masaya yasladı ve bir sosyete gazetesini ona verdi. Lanet olsun! Yakalanmıştı demek. Bu az önce panikle kapattığı resimdi. Tekrar o çocuksu yüze baktı. Kendi Rolls’u zararsız gözüküyordu. Kimse onun Rolls’a bindiğini fotoğraflayamamıştı ama fısıltı gazetesinde yazıyordu. İnsanlar görmüşler, arabasını işaret etmişlerdi. Elbette.
-Kızı gördüm.” Dedi gazeteyi masaya bırakıp Helen’in bacaklarına ellerini koyarken. Helen gülümsedi. Tekrar bir öpücük vermek için eğildi. Dekoltesinden görünen göğüslerini acımasızca öbür kızla karşılaştırdı. Dolgun güzel yuvarlaklar. Bu düşünceyi bir kenara bıraktı ve nişanlısını kucağına çekip açlıkla öptü.
-Oli, hayatım?
Öpücüğün arasında fısıldadı Helen.
-Hmmm?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRARİ DUVAK
AdventureEski bilgisayar korsanı çiçeği burnunda gelin Alexandra Daniella, kendi müstakbel kocasından kaçarken kendini genç iş adamı Oliver Cylton'un nam-ı diğer Kamikaze'nin kollarında bulur. Bu garip karşılaşma ikisinin de hayatını altüst edecektir.