FİRARİ DUVAK

Bölüm 14

Kapana kısılmışlık bu olsa gerekti. Bir yandan kalabalığı gözleriyle tarıyor, bir yandan Gloria'nın bu emrivakisinin üstesinden gelmeye çabalıyordu. Kaçışı yoktu. Dans eşine kolunu uzattı.

Yemek servisi erkeklerin sohbetiyle birlikte başladı. Kevin hepsine Alex'i takdim etmiş, olumlu sayılabilecek sohbetlere şahit olmuştu. Alex kendini fazlalık gibi hissetmemişti, bu onu rahatlatıyordu. Kevin ara sıra ona göz kırpıyor her şey yolunda diyordu. Masadaki tek kadın olması sebebiyle ilgi odağı olmuş kendine yöneltilen sorulara kah gülerek, kah kaşlarını çatarak cevap veriyordu.

-Bayan Daniella, ne işle uğraşıyorsunuz?" Bu soru yetmişli yaşlarının sonunda gösteren girişimciden gelmişti.

-Bilgisayar mühendisiyim, efendim. Bir yazılım firmasında proje yöneticisi olarak çalışıyorum." Yanıtı karşısında erkekler onu tebrik etmişti. Adam tatmin olmuş bir gülümsemeyle arkasına yaslandı.

-Peki, bu projeler ne üzerine?" Göbekli adamın tavırları oldukça sıcakkanlı ve rahattı. Alex'e diğer kodamanlar gibi davranmıyordu.

-Aslında pek ucu bucağı yok. Şu aralar siber güvenlikle daha çok haşır neşiriz. Siz ne işle meşgulsünüz?"

-Interroyal'de yönetim kurulu üyesiyim. Tıpkı bütün masadakiler gibi. Evet, bu gece sayesinde sizi tanıma şerefine nail olduğumuz o genç adam benim patronum." Omuz silkti. "Değişik bir genç adam."

-Aynı düşünceyi paylaşıyoruz." Dedi Alex pırıl pırıl bir gülümsemeyle. Hangi normal adam gelinlikli bir kıza refakatçilik ederdi ki?

-Peki, iş dışında ne yapıyorsun?" Soru Kevin'den gelmişti. Boşalan kadehlerini doldurması için servisi yapan uşağa bir hareket yaptı.

-Birçok şey. Genelde fotoğraf çekerim."

-Bugün çekme fırsatı buldun mu?" Soru Alex'i gülümsetti.

-Evet ama çok benim tarzımda değil.

-Pek düğün fotoğrafçısı tipin yok zaten." Dedi Hoyt.

-Öyle mi?" Alex bu dediğine gülüştü.

-Sizde girişimci tipi var, genç hanım.

-Bu bir iltifattı." Dedi Kevin gülerek. Alex ne yapacağını bilmez bir halde William Hoyt'a gülümsedi.

-Sizin de tam bir büyükbaba tipiniz var bence, Bay Hoyt ve bu bir iltifattı." Alex adamın yüzünün düştüğünü görünce hemen eklemişti.

-Teşekkür ederim, Alexandra. Bu hayatımda duyduğum en güzel iltifat. Oliver'ın yanında mankenden başka bir şey taşıyacağını hiç düşünmemiştim. Zeki kadınlara alerjisi var, hayatım." Alex kahkahalarla güldü. "Sizde beyin var, küçük hanım."

-Evet, efendim. Fark etmiştim." Dedi nihayet susabildiğinde. O sonra düşünen kadınları seviyordu. Önce sevişip sonra olacakları düşünen kadınları.

-Sen bu yüzden bugün bizi şaşırtıyorsun." Ellerini göbeğinin üzerinde birleştirdi. Masadaki diğer üç adam da kafa sallayarak onayladılar.

-Bu da bir iltifat, Alexandra." Kevin gözlerini kızdan alamıyordu. Yaptığı espriler ve şakalar, yaşları oldukça ilerlemiş adamları memnun ediyordu. Uzun zamandır bu adamların gülümsediklerini görmemişti. Kıvrak zekasıyla hepsinin ilgilendiği bir nokta bulup ustalıkla tartışıyordu.

-Bu gece oldukça genç hissediyorum." Dedi George Nothway. Ayağa dikildi ve Alex'in yanına yürüdü. "Benimle dans edin, Alexandra."

-Hay hay, Bay Nothway." Kucağındaki kumaşı kaldırdı ve sandalyesini geri itti. Adamla piste yürürken Kevin onun bu katıksız kibarlığını içinden tebrik ediyordu. Masadaki bütün erkekler kalkıp piste Alex'in dansını izlemeye gittiler.