-Düşmanlarım var." Oliver ikna olmamış gibi ona bakmayı sürdürüyor, ifadesi öfkeyle bozuluyordu. Alex derin bir nefes aldı. "Çok uzun süre illegal yoldan bilgi ele geçirmek için çalıştım." Bir hacker mıydı yani? Oliver kocaman açılmış gözlerle ona bakıyordu.
-Sen ne çeşit bir şeytansın acaba?" Oliver başını yana yatırmış yeni edindiği bilgiyi sindirmeye çalışıyordu. "Devam et." Gözlerini altın kahvelere dikti. Kız şarabından bir yudum alıp, gözlerini kadehe dikti. Cesareti kırılmış gibiydi.
-Pekala...Bir düşüneyim..." Birine hırsız olduğunuzu nasıl açıklayabilirdiniz ki? "Üniversite diplomamı alana kadar birkaç kişinin işini bozup, ciddi anlamda maddi hasar verdim, bir nevi çöküşünde rol oynadım." Alex derin bir nefes alıp adama döndü. Kafasını iki yana sallayıp devam etti. "Bu bir paranoya."
-Paranoya?" Oliver'ın sesi o kadar alaycı çıktı ki Alex yerinde kıpırdandı.
- İnsanların gerçek yüzünü öğrenmeye başladıkça, ben de kimliğime ulaşacak her şeye karşı önlem almaya başladım. Eğer herhangi biri bu bilgiye erişmek istese bunu öğrenebileceğim yollar geliştirdim. Bu sayede birilerinin hakkımda araştırma yaptığından haberim oldu. Bu kendimi korumak için yaptığım bir şey. İntikam almaya yeminli çok fazla düşmanım var." Derin bir nefes aldı. Konudan uzaklaşıyordu. "Şirketin hakkında her şeyi okudum, babanın şirketi nasıl batırdığından itibaren. Bilgiyi kullanacak değilim. Sadece yardım etmek istiyorum, bana ettiğin yardıma karşılık."
-Nasıl olacak o, seni çok bilmiş?
-Bak... Biliyorum. Yanlış hareket ettim... Ve sistemine sızdım, tamam ama seni zarara karşı korumak istiyorum. Gerçekten." Gergince ellerini birbirine kavuşturdu. "Dubai işini öğrenince daha detaylı bir araştırma yaptım. Ölü bir yatırım gibi gözükse de çoğu alacaklı bu projeyi destekliyor. Kendi ekonomilerine katkıda bulunacaklarını düşünüyorlar. Uzun zamandır yatırımları hep değer kaybetmiş ve onlar da kaderi değiştirmek istiyorlar.
Oliver soluksuz bir şekilde ona bakıyordu. Ajan değildi ama daha beteriydi. Kendi hakkında hiçbir kaydı bulunmayan bu kız onun hakkında her şeyi biliyordu.
- Lütfen bir şey söyle." Tekrar yutkundu.
-Kimi batırdığını bilmek istiyorum." Adam kızgındı. Sesi oldukça yüksek çıktığı için birkaç masa dönüp ikisine baktı. Alex tekrar önlerine döndükleri zaman soruyu yanıtladı.
-Parayı beyazdan kazanan on yedi iş adamını, dört pedofili profesörü, yedi tarihi eser kaçakçısını.
-Sen bir çeşit Robin Hood'sun yani. Zenginden çalıp fakire veriyorsun ama hırsızlık yapmış olduğun gerçeğini değiştirmiyor." İş gittikçe ilginç bir hale geliyordu.
-Gitmemi istersen, giderim.
Kucağındaki peçeteyi kaldırdı. Mavi gözleri ruhuna bakar gibi onu izliyordu. Kendini çıplak hissediyordu.
-Otur yerine, Alex." Alex yerine çakıldı. Mavi gözler öfkeliydi ve çok güzellerdi. Oliver havaya ağır bir otorite yayıyordu ve bundan etkilenmemek mümkün değildi. Bu arada balıklar ve kıtır kıtır patates kızartmaları servis edildi. İkisi de birbirinden gözlerini ayırmadı.
-En azından samimiyetle cevap verdim.
Kız kendini savunmaya geçince Oliver kararlılıkla ayağa kalktı. Alex gürültüyle yutkundu. Eyvah.
-Şimdi söyle bakalım." Kalktı ve masanın etrafından dolaşarak, Alex'in sandalyesinin arkasına yaslandı. Alex kapana kısılmış gibi hissediyordu. "Nereye kadar ulaşabilirsin?" Nefesi kulağının dibinde ıslık çalıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FİRARİ DUVAK
AdventureEski bilgisayar korsanı çiçeği burnunda gelin Alexandra Daniella, kendi müstakbel kocasından kaçarken kendini genç iş adamı Oliver Cylton'un nam-ı diğer Kamikaze'nin kollarında bulur. Bu garip karşılaşma ikisinin de hayatını altüst edecektir.