HİS

587 106 18
                                    


Sanırım bıraksalar burda uyuyabilirdim , sonsuza kadar.

"Gidelimmi" sesi bana gercekten huzur veriyodu niye daha önce kimse bu çocuk gibi gelmemisti bana? Niye kimse benimle olmak istememisti.

Hala gözlerim kapalıydı ama uyumuyodum söyledigi hiç biseye cevap vermiyodum. Sanırım beni anlayan tek kisi oydu.

En sonunda dayanamayıp kalkmaya calıştı. Hayır bu anı bozmasını istemiyodum biraz daha kalsak yeterdi. Durdurmak için elimle göğsünü yere ittirdim durmayacagı icin kafami kaldirip ustune koydum.

Oda , bende sok olmustuk niye boyle davraniyodumki simdi. Ama yapmasam kalkicakti bende kalkmak zorunda kalicaktim ve gidicektik. Buna izin vermeye niyetim yoktu.

Kalp atıslarını cok net duyuyodum suan. Derin bi nefes cekti icine gögüs kafesi sistiginde kalp atislari yavaslamıstı ve verdiginde ki o his ikimizde birakmistik kendimizi. Yarim saatlik bi vaktim vardı , okula biraz gec kalabilirdim.

Uykum gelmisti ama uyumiycaktim , cidden uyumayi istemiyodum. Çünkü uydugumda herkesi kaybetmisyim. Kimim , neyim varsa geriye kalansa sade ailem...

Gözlerim kayiyodu o kadar huzur vericiydiki.. burda ölsem ses cıkarmalarına izin vermezdim. Siyah'ın hala gökyüzünü izledigini bildigimden fırsat bularak boşta olan elimi beline sardım. İlk defa kendimi yalnız hissetmiyodum , ilk defa ben , ben gibi davranıyodum.

Saclarımla oynamaya baslamıstı inanın o bile huzur veriyodu. Buranın büyüleyici havası herseyi muzip kılıyodu.

"Derin gitmemiz gerek" sesi hafif cıkıyodu sanki oda bu durumdan rahatsız deildi.

"Biraz daha" dedim elimi dahada sıkı kavrayarak belini . Sanırım icimdeki emin olmadıgım o duygu burada kendini acıga cıkaracaktı ve o da bende ögrenecektim.

Ama bunu istemiyodum. Hic biseyin bu anı bozmasını istemiyodum. Eger biraz daha durursak buna engel olabilirmiyim onuda bilmiyodum. Hatta biraz daha kalsak uyuyabilirdim.

Ama zaman dolmuştu gitmemiz gereken bi okul ve geri dönmemiz gereken evlerimiz vardı. Siyahın üstünden çekilerek beline sardıgım elime yanımda destek olarak kullandım. Diger ellerimiz hala birbirindeydi.

"Gidelim?" ona dönüp konusmustum. Onunda gözleri kapalıydı. Ne kadar hoş gözüktüğünü anlatsam sayfalarca destan yazabilirdim.

Ses cıkarmadan ayağa kalktı ve elimden tutarak benimde kalkmamı sagladı. Yaşadıklarımız ikimizede garip gelmisti yani onu bilemem ama benim icin cok farkliydi. Daha once kimseyle bu kadar iyi anlasmamistim yada kimseyle bu kadar vakit gecirmemistim.

Üstelik o benden ismini saklamıstı pekte tanımıyodum zaten. Belki icimde bi his bile yoktu ben uyduruyodum. Az önce bitkin halimiz dans ederkenki hiperaktifligimizden eser yoktu.


Eve kadar ikimizde konusmadık. Onunla ne zaman yürümemiz gerekse konusmuyoduk zaten.

Okulun bahcesine vardığımızda hava baya kararmıstı. O okula gelmeyecekti sadece beni bahcede bekliycekti. Merdivenleri cıkarken olanları düsünmek icin vaktim olmustu. Konusmadan anlasabildiginiz bi insan... Ne kadar uzun zamanda bir rastlandığını biliyosunuzdur.

Belkide ona... Yani herneyse. Müdürün odasına varıp durumu açıklamıştım şimdiyse dışarı çıkmam gerekiyodu.

Kapıdan dışarı adımımı attığımda o yoktu. Sanırım bekliyemeyip gitmişti , aslında bu benimde isime gelebilirdi. Düsünmek icin daha fazla bi zaman mütiş olurdu hatta. Kimi kandırıyodum ? Gitmesini istememistim. Gitmesi zoruma bile gitmisti.

Okulun bahcesinden hızlı adımlarla çıkarak yürümeye başladım hayır yani yavaş yürüyüp gelmesini bekliyomuş gibi davranamazdım. Bi kaç sefer hayatımı kurtardı diye ona aşıkta olazdım.

"Sesli düsünmemelisin". Bu siyahın sesiydi ne yani önce ortadan kaybolup sonrada takipmi etmisti. Ama bundan önce düsünmem gerekenler vardı.

"Ne kadarını duydun?" yüzüne gözlerimi açmıs bakıyodum.

"Sanırım hepsini" dudağını yana kıvırmış bana tatlı bi gülümsemeyle bakıyodu.

"Bu anı hiç yaşanmamış sayabilirmiyiz?" gözlerimi kısmıştım yüzümle yalvarıyodum resmen. Ama unutmayı rededecekti degilmi? -_-

"Demek bana aşıksın he ?" ağzında bisey varm8s gibi önce dislerini sonrasında dudağını ıslattı.

"Kesermisin şunu o sadece bi anlık bi düsünceydi" cidden fena rezil olmustum ve onun bunu unutmaya niyeti yoktu.

"Bak Derin. Ben sadece seninle iyi vakit geçirmek istemiştim niyetim seni kendime aşık etmek deildi yani umutlanmanıda istemiyorum ben kız arkadaşı olan erkeklerden deilim" ciddimiydi yani bumuydu sözünü yarıda kesip;

"Ne ? Sen neden bahsediyodun. Bi an olsun bencilligi bırak. Benim sana aşık olduğum filanda yok hatta mümkünse bidaha görüşmeyelim?" iste olmustu yorgunlugumun kustugu öfke ona patlamıstı.

Arkama bakmadan yürüyodum hatta baya hızlı yüyodum. Kalbini kırmıstı , benimde bi kalbim vardı. Yani eger öyle bisey olsa bile bunu kibarca anlatamazmıydı? Bu kadar öküz olmak zorundamıydı. İste tüm günün güzelliği bozulmustu, ümitlendiğim filan yoktu benim ne sanıyodu kendini?

Eve ulaştığımda arkama dönüp bqkmamıştım yani arkamda olup olmadığını artık öbemsemiyodum.

"Derin!" bana yetişmemeliydu eve girip kapıyı kilitleyebilirdim. Muhtemelen aramızda 3-4 metrelik bi alan vardı.

Eve girdikten sonra kapıyı o kadar hızlı kapatmıstımki o sarsıntı tekrar tekrar kendini hissettirmisti. Kapını. Arkasına oturdum nerdeyse ağlamak üzereydim cidden önemsedigimde deil ama biseyler olmustu iste. Göğüs boslugumun sol tarafını acıtan bisey.

Ve kapıda bi hareketlenme sanırım oda benim gibi kapıya sırtını dayamıstı. Dakikalar sonra gelen sesi;

"Derin. Bak özür dilerim , seni kırnak istememistim ben sadece.." dözünü yarıda kesip devam ettim.

"Yo hayır dileme. Ben sadece vakit gecirince biseyler ildugunu sandım, sana aşık filan deilim. Siyah evine git!" daha fazla dinlemek istemiyodum ayaga kalkıp merdivenleri çıkmaya başladım.

Arkdaslar giderek artıyoruz devamı daha güzel olucak bunu size temin edeblirim. Vote ve yorumlarını bekliyorum💕💕

Siyahın Aşkı #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin