Malikhane

293 48 28
                                    

Ona alaycı bir gülüş atmıştım o ise yüzünde sapsal bir gülümsemeyle bana bakmıştı. Onu gerçekten çok seviyordum , ne anlamda bilmiyorum ama hep ilgimi çekmişti. Onun da bana karsı aynı şeyleri düşündüğünü düşünüyordum , hatta emindim. Belki şu an değişmiştir ? Kolay kolay beğenen biri değildi , hayatında sadece bir defa ilişkisi olmustu , oda marilyn'dı , bu ülkeye ait olmayan bir kızdı. Güzel çekici bir teni ve kızılımsı saçlara sahipti , ona ne oldu bilmiyorum.

Ama o gittikten sonra jack bir süre kendine gelememişti , ben ilgileniyordum bu yüzden. Bu sirada da fazla yakinlasmistik. Her neyse.

"Ne bu yavaşlık jack ? Yaslandınmi." Bu cumleme her zaman sinir olurdu. Yüzündeki bakışın anlamını biliyordum.

"Yardımmı istiyorsun , Derin ufuk ?" Dedikten hemen sonra yanımda bitmişti , bir süre hareket sizce birbirimize bakmıştık ve ben en sonunda dayanamayıp atilmistim.

"Tozumu yut jack !" Adımlarını sıklastirarak kosmaya basladim , benden daha hızlıydı. Ve asla nezaket gösterip yenmeme izin vermezdi , bir an olsun arkamı dönüp baktım. Fakat yoktu , etrafta gözükmüyordu. Yavaslayarak ,

"Jack ?" Ağaçların arasına bakınarak seslenmistim , ama karşılık alamamistim . En sonunda umudu keserek ölümü döndüğümde ; suratıma attığı bir avuç toprakla kalakalmistim.

"Sen bittik jack ! Seni öldürücem !" Diyerek etrafa tehditler savururken o coktan kosmaya geri baslamisti , tozu yutan ben olmustum. Yüzümdeki toprağı temizleyip kosmaya basladim , bu sefer daha yavastım , zaten kaybetmistim.


Malikhaneye yaklaşık 14 dakika sonrasında varmistik. Yani varmıştım , jack benden iki , üç dakika önce gelmişti. Bahçeye girdiğimizde önümdeki büyük cesmeden geçerek kapıya yaklaşmıştım.

"Burasi hala aynı " diyerek derin bir nefes aldiktan sonra Jack'e dönmüstüm.

"Gelmeye li sadece bi kac yıl oldu Derin , burayı değiştirmek istemiyorum." Haklıydı , burası nesillerce onlarındi.

Önümden geçip kapıya yaklaştı , o büyük mesafelerin yanında havanın aydınlık olmasına rağmen yüzü parlıyordu. Kapiyi actiktan sonra,

"Kibarlık yapmamı ister misin?" Diyerek alaycı bir gülüş atmıştı.

"Hadi ama jack , kibarlıgın 1995'te öldü senin."

"Hayır Derin annemin karnindaykende kibar degildim ben" diyerek esprime konmuştu. Omuz silerek önünden geçip içeriye girdim. Ve bir kez daha o turuncu saçlarıyla ahenk yaratan Elena'yla karşılaştım.

"Bi an hiç gelmiyceksiniz sanmıştım. "

"Abin biraz yavaş geldide"

"Elena ,Derine biraz su ver. Çok toz yuttuda" şirin hareketleriyle garip bir gulus atarak , olan biteni anında anlatmıştı.

"Kapa çeneni Jack !" Küçük çaplı tartışmamız 'a gülen Elena ;

"Mutfakmi ? Yoksa çalışmamı ?" Binevi tercih yaptırıyordu bana , eger mutfagı secersem Elena'yla eglenicektik. Eger calismayi secersemde Jack'le beraber tüm gün calisma yapicaktik.

"Üzgünüm Elena , babamla zaten aramız bozuk onunla olan tartismamizi unutmam lazım." Diyerek Jack'e doğru ilerledim. O ise omuz Silkerek tatlı bir gülüş attıktan sonra arkasını dönüp merdivenleri çıkmaya başladı.

Jack'in sırıtışını sezer gibiyim. Önünden geçip çalışma yaptığımız odanın kapısına ilerledim. O sırada kolumdan tutup geriye çeken Jack;

"Bi kac değişiklik yapmış olabilirim"

" Değiştirecek başka yer bulamadinmi ?" Bu odayı seviyordum , biraz küçük olsada çok animiz vardı.

"Artık on yaşında değiliz değilmi ?"

Gözlerimi kısıp taklidini yaptıktan sonra "Göster bakalım su yeni alanı "

Kolumdan tutup merdivenlerden sürüklemeye başladığında kafam karışmıştı, yukarıda buna uygun bir oda olduğunu hatırlamıyorum. Biraz daha devam edince kolumu çekip yüzüne baktım. "Gel " onu takip ediyordum , vaybe nasıl boy atmış bu ? Ve o siyah saçlarını uzatmayamı karar vermişti. Her neyse incelemeyi bırakıp önünde durduğu odaya baktım. Burası anne ve babasının yatak odasiydi.

" Jack ?"

Bana dönmeden kapıyı aralayıp beni içeri çekti. Herşeyin yeri değişmişti , küçükken saklambaclarda hep buraya saklanirdim. Sonra bulamaz ve pes ederdi. Ama suan herşey farklıydı , duvarlar , yer , döşemeler.

"Evet. Biliyorum muhteşem değilmi ?" Diyerek dizayn ettiği büyük alanı gösterdi. Gerçekten de harikaydı daha büyük bir oda , daha fazla hedef , engel , ok ,yay ve daha fazlası. Gerçekten iyiydi.

"Sen iyi misin?" Diyerek yüzündeki mutsuz ifadeye bakakalmistim.

"Evet , evet iyiyim , bunu daha önce yapmalıydım." Derken hüznünü hala koruyordu. Arkasından sarılıp sırtına yaslandım , O sırada calan kapiyla beraber yuzu2ndeki ifadeyi degistirmisti. Bende sirtina dayadigim agzimla zar zor konusup.

"Ben bakarım" demeyi basarmistim , normalde buraya kimse gelmezdi , hızlı adımlarla merdivenlerden inip kapıya yaklaştıran sonra elimi elceginde çevirdim. Ve hızla açılan kapı ardında;

"Siyah?"

Geç ve kısa olduğu için üzgünüm. Iyi okumalar 🔱♠

Siyahın Aşkı #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin