MEZARLIK.

572 97 15
                                    

Arkadaslar dilerseniz bi kaç bölüm önce medyada paylastıgım Teoman'ın Çoban Yıldızı adlı şarkısıyla okuyun daha da zevk alıcağınıza eminim.

Eğer durursam , devam edemem. Yolda o kadar hızlı ilerliyodumki.. Yüzüme çarpan rüzgar dudaklarımı çoktan kurutmuştu. Annemle bi yerlere gitmek icin yürüdüğümüz bu yolda annemi uğurlamaya gidiyodum. Ne kadar acı verici oldugunu nasıl anlatabilirdimki. Kelimeler yetermiydi?

Mezarlıgın kapısına yaklastıgımda mezarlardan birine tabut yerlestiriliyodu. Biri daha mı? Birinin dahamı canı yanmıstı? Gideninmi canı yanar bekleyeninmi ? Daha fazla düsünürsem kafayı yiyebilirdim. Sonunda kapıya gelmistim , siyah kıvrımlı desenleri olan büyük bi kapı. Belkide Huzurun kapısı , insanların yaşarken bulamadıgı huzurun...

Adım atasım gelmiyodu , yani buraya dedemi görmeye annemle birlikte gelirdik biz. Annemi görmeye kim gelicekti simdi benimle?

Hava bulutluydu , sanki kara bulutlarda ağlamak istiyodu. Belkide bana ağlamak istiyodu. Kapıyı aralayıp iceri adım attıgımda , vucuduma çarpan rüzgar.. Annemin dokunusları... Gözlerim yine dolmuştu ama ağlamayacaktım. Ağlarsam , ağlarsam ben.. Ağlarsam ne olacağını bilmiyorum.

İlerdeki topluluk bizimdi. Bizim cenazemiz. Babam yere çökmüs ellerini dizinde birlestirmisti , kafasında sarmal beyaz bi kaf olan hoca dua okuyodu. Bunu yapabilecekmiyim , kendimden emin degildim. Tabuttan çıkarılmıs beyazlara sarılı bir beden. Bedenden ibaret bir ruh... Ama benim icin oyle değildi o benim hala annemdi , nolmus beni bıraktıysa bilerek yapmamıstır. Bilerek üzmez o beni , yapmaz.

İlerleyip babamın yanına gittim , geldigimi görünce ayağa kalkmıştı. Bendeydi sıra , yanına biraz daha yaklasıp durdum. Yüzüme bakıyodu , bir aydır görmemistim onu ama bu kadar degisecegi aklıma gelmezdi. Gözleri şiş ve sacları dagınıktı.

Kısa süre sonra omuzlarımda hissettigim kollar, babama ait ilan kollar. Annemi unutturmaya çalışan kollar. Saniyeler sonra göğüs kafesine sarılaram kafamı kollarının arasına gömdüm. Şu an kafamı kaldırmak istemiyodum , babamın kokusu kapalı gözlerim.. Ondan uzaklasıp mezarlıgın kokusunu almak istemiyodum yada ölmüs insanları , yada annemin mezar taşını. Ya kaldıramassam.

. . .

Dualar okundu , ağıtlar yakıldı , ağlandı , toprak atıldı. Ve simdi herkes dağılmıstı. Bu kadardı iste , üzülmeleri , aglamaları hersey bu kadardı. Ne anlamı kalmistıki bitmisti hersey. Hersey sona ermisti , buraya kadarmıs.

sadece benle babam kalmistik. Hala kollarının altındaydım.

"Baba" cevap vermedi. Bende devam ettim;

"Nasıl oldu?" yutkundugunu hissetmistim. Kollarını çözüp benden uzaklastıgında garip bisey oldugunu anlamıstı.

"Derin sonra" sonrasımı kalmıstı ya bunun.

"Hayır baba , simdi" kollarını dahada dolamıstı. Derin bi nefes aldıktan sonra konusmaya basladı.

"Bak durduramadım tamammı. Biz ,biz kavga ediyoduk sonra birden.."

"Hasta olduğunu bile bile kavgamı ettin onunla?" kollarını ittirip yanında uzaklastıgımda ;

"Derin durduramadım" sesi kısık çıkıyordu. Bitkin ve üzgündü dizlerinin üdtüne çöküp kafasını ellerinin arasına aldı.

"Sana inanmıyorum , o. O senin yüzünden.." sözümü kesip devam etti.

"Hayır! Hayır Derin ben , benim suçum degildi birden.." birbirimizin sözünü kesip duruyoduk ve yağmur atıstırmaya başlamıştı.

"Evet. Evet kesinlikle senin suçun." kücümseyici gözlerimle baktıktan sonra arkamı dönüp yürümeye başladım. Onunla hastalıgını bile bile kavga etmişti , üstelik kavga yüzünden o.. Herneyse. Yağmur hızlanmıstı artık , bardaktan bosalırcasına yağıyordu. Mezarlıgın kapısını açıp arkama bakmadan yürüdüm , hızla. Burayı pek fazla bilmiyodum ama kaybolmazdım.

Yaklasık yarım saattir yürüyodum , hala bıkmamıstım. Su anda müzik dinlesem çok iyi olabilirdi , hala ağlayamamıstım. Patlamak üzereydim. Elimi cebime attıgımda telfonumun orada olmadığını farkettim. Emin olmak için diğer cebimi yokladığımda oradada olmadığını gördüm.

Sinirlerim o kadar bozulmiştuki , hersey üstüste gelmisti. Ve ben artık kendimi tutamıyodum. Gözlerim kendini bırakmıştı kaldırıma oturup göz yaşlarımın yağmura eşlik etmesini bekledim.

Dakikalardır burda oturmus bağira bağıra ağlıyodum. Etrafta kimse yoktu , yagmurun sesi benim sesimi bastıroyoduda. Annem yagmurdan hep nefret etmisti , soguktan ve ıslaklıktanda nefret ederdi. Ayaga kalkıp geldigim yöne dogru yürümeye basladım. Dün sürdügüm kalem akmıstı göz altlarnda siyah izler vardı.

O kadar hızlı gelmistimki kısa sürede ulasmıstım mezarlıga. Kapısının üstünde paslanmıs bir kilit. Mezarlıgı kilitlemislerdi , bir mezarlık neden kilitlenebilir ki?

Bu beni durduramazdı kapının desenlerine basarak duvarın üstüne çıktım. Duvarın yüksekligi yaklasık iki metreydi. Yere atladıgımda ezilen toprak dengemi boxmustu ve düsmüstüm. Mezarımız kapıya yakında degildi oraya gitmek 5 dakikamı alırdı mezarliklar zaten ürkütücüydü üstelik ormanlık bi alandı ağaçlar sıklıkla yetismisti.

Sonunda varmıstım oraya çamur cok yumsak oldugu icin yanına yaklastıgımda yere oturup mezarın üstüne yattım..

"Bu kadar çabukmu?" kendi kendime mırıldanmalarım.. Belkide duyuyordu. Yüzümü çamura gömüp devam ettim.

"Üsüyomusun" inanın kalkıp cevap verse korkmazdım. Belkide bedeni üsüyodu , topraga sesleniyodum , toprağın içindeki bedene.

"Gidelimmi artık" hala ağlıyodum. Yüxüme çarpan rüxgar ve toprak kokan üstüm.

"Burası sen kokmuyo! Kalk!" sesim yükselmisti. Gözlerimde kısılmıs.. Bi düre bekledim dakikalar hatta saatler belki burfa kalmama izin verirdi. Topragının üstünde uyuyabilirdim.

"Burda uyuyabilirmiyim?" kolumu topragın üstüne koyup basımı yasladım. Uyumak en iyisiyfi gözlerim gidiyodu zaten ama uyuyamiyodum.

Her nefes verisimi bir sayarak uyuyabilirdim. Annem ögretmisti bu taktiği her seferinde yüzü göremeden uyurdum.

. . .

"381" koca bir nefesi icime cektikten sonra boslattımicimi. İlk defa ise yaramıyodu bu teknik ilk defa uyutamıyodu beni...

"Neden ise yaramıyo anne?" cevap vermiyecegini biliyodum ama icimde hep bi konusma istegi vardı , icimi dökmek istiyodum , anlatamadıklarımı anlatmak. Ama suan o kadar yorgundumki gözlerim topragı izlerken kapanıyodu. Bu gün hic uyuyamayacagımı sanıyodum ama dakikalar sonra gözlerim kapanmıstı. Topragı avuclayıp biraz daha sokuldum çamurun icine. Ne batan çakıllar nede yüzüme vuran yagmur taneleri hic biri rahatsız etmiyodu beni. Bıraksalar sonsuza kadar burda kalabilirdim.

"İyi geceler anne"

Arkadaslar vote ve yorumlarını bekliyorum umarım zevk alarak okuyosunuzdur.♥♥⭐

Siyahın Aşkı #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin