Saatlerdir burdayım. Karanlık göğsümde ki boşluğu daha fazla buyuturcesine korkutucu. Kendimi göremesemde şişmiş gözlerimi ve kızarmış yüzümü hisseder gibiyim, üstelik felaket şekilde acıktım , bu durumda onu düşünecek değildim fakat kac saattir burda olduğumu bile bilmiyordum.
Bir hayal kırıklığı daha , güvendiğim herkes gibi. Şaşırtmadı değil fakat bu fazla , bu çok fazla , bu kaldirabilecegim bisey değil. Daha saatler öncesinde duyduğum şeyleri sindirebilmis değilim. Neden gelirim ki zaten , böyle Bir yere niye ? Kendime dahi aciklayamayacagım.
Ama eğer burdan kurtulursam ki.. küçük bir ihtimal. Kimse karşılıksız kalmayacak. Herkes hesabını ödeyecek.
Gelen kapı sesiyle beraber döndüğüm tarafta siyah bir sülüet belirdi. Siyah ?
Ağzımdaki şeyi bi santim olsun hareket ettiremiyodum. Kalkmadan gözlerimle biraz daha dikkatli baktığımda ise.. hayır ! Yine o çocuktu. Bir yumruğu daha kaldıramazdı çenem , bu kadar dayanıklı değilim.
Ve saniyeler içinde açılan ışıkla beraber geçici bir körlük yaşadım. Agzinda yarim bir sigara ve elinde bir tepsi vardı. Cidden sızlıyordu gözlerim, bileklerim , dudaklarim ve daha bir çok yerim.
Gözlerimi kirpistirarak önüme döndüğümde ise karşımdaki koltuga serilmisti ve elindeki tepsiye sigarasını sonduruyordu. Korkmuyor değilim fakat cesur gözükmek gerek. Bu fikre nasıl kapıldım bilmiyorum ama dogrulmaya çalışarak sert bir şekilde gözlerimi sabitlemistim.
"Bakma öyle canımı yaktın." evet. Cidden acımıs olmalıydı fakat onun gücü daha fazla oldugu icin cenem kırıldı sanmıstım.
"Demek 'Derin' sensin ?" ağzımdaki bez yuzunden cevap veremedigimi ne zaman anlayacaktı acaba ? Öylece yuzune ifadesiz bir sekilde bakıyordum.
"Vay anasını , halbuki cok masum gozukuyorsun. Tabi suc babanın fakat bedelini hepiniz odeyeceksiniz. Yazık ! Önce annen" tek eliyle yanagima dokunarak guldu ve cenemi kavradı. "Sonrada sen!"
Kendimi kandırılmıs gibi hissediyorum , cidden salağım. Aşka inanan bir aptalda benim. Oysaki.. Benimle olmasınım nedeni ni ögrendim şu an. Babama olan nefretim bir kat daha büyürken söyledigi kelime dikkatimi cekti. Dur biraz 'önce annen' derken ? O kanser yuzunden ölmüstü.
Elleri boynumun arkasın uzanıp agzimdaki dugumu acti ve yuzumu serbest bıraktı.
"Sor hadi." konusmalimiyim ? Gerci bu merak beni öldürebilirdi.
"Annem kanserden öldü" sesim korkak ve cılızdı. Söyledigim cümle karsisinda gözlerinde alaycı bir tavır sergileniyor. Sinir bozucu belkide bu konuyu Siyah'la konusmaliyim. A hayır Siyah'la konusmamaliyim.
"Demek öyle , haha böylemi söylediler ?" anlayamıyorum , açık konussa keske.
"Bebeğim... Sana acıyorum" çıglık atmamak icin kendimo tutsamda ne sesim nede enejim buna yetmeyecek.
Eline aldıgı bicagi bana dogrulttugunda korkmadım degil fakat sonrasında amacını anlamistim.
"Sadece yemek yemen icin." diyerek ellerimdekileri kesti ve tepsiyi kucagima sertce koydu. Cidden ne saklayacak bir seyim kalamisti tabaktaki patatesleri catal kullanmadan agzima sokusturmustum ve ardinda bir bardak suyu mideme indirmistim. Bir soluk almak icin durdugumda ise sırıtarak baktigini gördüm.
"Yarım saatin var" diyerek ayga kalktı.
"Yemegi 5 dakikaya bitirebilirim." cidden cok acım. Pes etmistim , nasılsa ölecegim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Aşkı #wattys2017
RomanceKaranlıgın sizi ele gecirmesine izin verin... "Derin.." sesi kısılmıstı ve bana bakıyordu cevap veremeden dudaklarımda hissettigim sıcaklıgı.. Siyahın dudaklarıyla bir olmustu dudaklarım. Yaklasık 10 saniye icerisinde suya girmistik , o kadar sert...