Yürümeye devam ederken yağmur ciselemeye başlamıştı. Sonradan cogalicagi belliydi , hızlı davranmamız gerekiyordu. Ikimizde bu arada susmayı tercih etmiştik ki.. sonunda sessizliği bozan o oldu."Gitmem gerek" bir anda durduğu için bir kac adım arkamdi kalmıştı , geriye gidip yüzüne baktım.
"Burdan sonrasını kendimde gidebilirim" evimin yolunu biliyordum.
"Derin , yanlış anladın" neyi yanlış anlamıştım? Gerçekten eve kendim gidebilirdim , trip değildi.
"Buradan gitmem gerek..."
Yaklaşık bir dakikalık suskunluktan sonra , yağmurun ıslattıgı saçlarının bir kısmını geriye iterek yaklaşmaya çalışmıştı, Ben ise geri cekilmistim.
Sol tarafta hissettiğim çöküntü , gözlerimin yaşarması ve anlamsızca attıgım bakıslar. Ses çıkaramıyorum , o damı gidecek ti ? Tabi ya ne sanmıstımki , onun bırakmayacagınımı. Gözlerine ilk defa bu kadar anlamsız bakıyordum , Siyah gitme.
"Farklı bir şehire gidersem eğer , belkide , yani iste ne biliyim. Bulamazlar" hadi be Derin ufak bi ses çıkar , umursamiyormus gibi yap sana ! Herkese belli edemezsiniz hislerini.
Yutkunmam yaklaşık bir on saniye mi almıştı , gidecekti . Herkes gibi.
"Ve sanırım bidaha görüşemeyeceğiz." Yerde olan bakışlarını o kadar hızlı ve öfkeli kaldırmıştımki bu sefer yutkunan oydu. Yinede konuşamıyorum. Gözlerimde biriken ıslaklıkların yerle kavusmamasi için harcadığım çaba yoruyordu .
"Üzgünüm. "
"Bu kadar mı ?" Sonunda çıkmıştı iste , herşey buraya kadar miydi. Kollarını açarak yaklaşmaya başlamıştı , geri çekilip elimle dirseğimi sivazladim.
"Bende istemezdim böyle olmasını , ama gitmem gerek iste" ne yapacaktım şimdi , belli etmesemde canım yanıyordu. Karnım uyusuyor , ve gözlerimde tarif edilmez bir sızı var.
Hayır ! Konuşmayacağım. Ben o herseye aglayan , duygusal kizlardan degildim. Acımı icime gommeye calisabilirdim. Ama yinede sen gitme...
Arkamı dönüp hızlı adımlarla ondan uzaklaşmaya başladığımda ellerini saclarinda gezdirip yere eğildiğini gorebilmistim . Fakat geri donmeyecektim , gidecekse daha fazla uzatmayacagım , daha fazla baglanamam.
"Derin gitme"
Içim acıyor be , Siyah gitme.
Ve dakikalarca tuttuğum gözyaslarim fırsattan istifade kendilerini bırakmıştı. Arkamdan gel , sarıl , bir şey yap sana ! Vazgecsene ya ! Şakayı desene. Kaldıramam Siyah , senin gidisinide kaldiramam.
Yağmur bastırmış ve arkama bakmadan yol almaya devam etmiştim. Pişman olacağımı biliyorum , ama vedalardan nefret ederim ben , onun karşısında ağlamak istemezdim.
Adımlarını siklastirdim. Bir yanım gelmesini , bir yanım ise bir daha hiç karsima çıkmamasını istiyordu.
Ne yapacağım?
Ondan görünmeyecek kadar uzaklaştıktan sonra arkamı dönüp yoladım. Hayır gelmiyordu ,gelmeyecekti.
Bir sokak ötede ise mezarlık vardı , annemin gittiği , belkide huzurun orda olduğu tek yer. Üç sokak ötede ise evim.. gitmek istemediğim yer. Biraz yavasladiktan sonra toprak zeminde alisan ayaklarım sızlamaya başlamıştı. Bagciklarimi çözüp tabanlarında elime aldığım ayakkabılar yağmurdan sırılsıklam olmuştu. Ayaklarına ara sıra gelen taş parçaları ve toprak birikintileri haricinde bir sorunum yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Aşkı #wattys2017
RomanceKaranlıgın sizi ele gecirmesine izin verin... "Derin.." sesi kısılmıstı ve bana bakıyordu cevap veremeden dudaklarımda hissettigim sıcaklıgı.. Siyahın dudaklarıyla bir olmustu dudaklarım. Yaklasık 10 saniye icerisinde suya girmistik , o kadar sert...