Papatyalar ölmez bayım papatyaları öldürürler.✔
Siyah'ın ağzından;
Bazen cidden sinir bozucu oluyordu , çoğu zamanda tatlı. Ama itici bi tatlılık yani begendiğimden değil kesinlikle , zaten o da nasıl biri olduğumu bilse benimle olmazdı. Nasıl biri olduğunu tanımadan insanlara güveniyodu , çok çabuk alısıp , kandırılıyodu dahası kendini savunamayan biri. Övünmek istemem ama kac kez hayatını kurtardım hatırlamıyorum , en sonunda annesi öldüğü için üzgündü yanında olmak istedim fakat onu düsündügümden degil sadece bana olan aşkını itiraf etmesini istiyorum. Onun evinden çıkalı yaklasık bir saat olmustu bos sokaklardan birinde eve doğru ilerliyodum , karşıda çantasını tellerden kurtarmaya çalışan bir kızı izlemek inanın can sıkıcı beline kadar uzanan dalgalı siyah saçları hareket ettikce sallanıyodu ve tamamen siyah giyinmesi dikkatimi çekmisti. Kaldırım degistirerek onun oldugu tarafa ilerledim , sadece yakından bakmak istiyodum.
"Derin" ciddenmi , heryerde karsıma cıkıyodu.
"Siyah , ya ne bakıyosun yardım etsene"
Bıkmıstım inaDerin'in niye hep birilerine ihtiyacı vardı ki ? Yaklasıp cantasının dolasmıs oldugu tellerden çıkardım boyu kısa olduğu için alamamıstı ve bende gülmeye basladım.
"Ne gülüyosun ya" kaslarını catmıs öylece karsımda duruyodu , gülmemek mümkünmü ?
"Ne o evdenmi kaçtın?" gülmem kahkahalara dönüsmüstü , o kadar tatlı ve sinirli gözüküyodu ki , itici bi tatlılık ama.
Derin'in agzından;
Ya bide gülüyo suna bak.
"Gülmesene artık!" sinir bozuculugu hat safada fakat gülmeden edemedim. En sonunda yanına oturup hafif hafif gülmeye basladım.
"Yani bi bakıma öyle ama geri gidiceğim , kaçmadım" hala gülüyodu , bacaklarımı birbirine kenetleyip sırtımı tellere dayadım.
"Yani kaçtın" gülerken kelimeler ağzından komik çıkıyodu , onu ilk defa bu kadar içten gülerken görmüstüm. Pes etmiyecegini biliyodum , bende alttan alarak devam ettim.
"Evet Siyah evden kaçtım , tamammı" kıkırdayarak söyledigim cümleler benim bile hosuma gitmisti , çantamı yanıma koyup cimlere uzandım ve kafamın altınada cantamı yerlestirdim. Saniyeler sonra dizlerimde hissettigim tüylü yuvarlak bir cisim , sizde anlamıssınızdırki bu Siyah'ın kafasıydı.
"Noldu aras bey aramızdaki buzları eritmeyemi çalısıyosun?" hala gülüyodum fakat o bi anda ciddilesmisti.
"Derin bana Aras diyip durma ismim bu degil ve kesinlikle o buzlar asla erimiycek" diyerek gözlerini kapattı.
" illa Siyah demek zorundamıyım , ben Aras diyicem"
"İsmim Aras degil Derin ! Ve o kartı istiyorum"
"Siyah bırak artık yalan söylemeyi gözlerimle gördüm" hala tebessüm ederek konusuyodum.
"Derin kart bana ait değil dedim , ismimde Aras degil tamammı!" sesi on metreden duyulabilirdi niye kızmıstıki simdi. Yine ne yaptım ?
"Ya tamam ne bağırıyosun , söylemiycem kimseye "
"Bak son kez söylüyorum ismim Aras değil ve kartta bana ait degildi. Eger onu sende bulurlarsa basın belaya girer söyliyeyim. Al ve at onu , yak , kır , parcala!" diye bağırdıktan sonra yanımdan kalktı ve ayakta tekrar gözucuyla bakıp ilerledi , bi kac metre ilerledikren sonra;
"Okulda görüsürüz!" sesi kısık ama kızgındı ne demistim o nu bu kadar sinirlendirecek sanki? Bide isim olayı çıkmıstı , eger ismi Aras degilse ondan düsem kart kimindi ? Bunları düsünecek pekte vaktim yoktu ayağa kalkıp çantamı sol koluma geçirdim , okula gidip yatıcaktım. Cebimden kulaklıgımı cıkarıp telefonumu elime aldığımda:
"13 cevapsız arama: Babam❤ " geri dönmiycektim çagrılarına , aksam eve geldigimde konusurduk ama mesaj atsam daha iyi olurdu , ortalıgı ayaga kaldırmasını istemiyorum fakat bunu yoldada yapamam okula gidince yapabilirdim. Dakikalardır yürümeme ragmen sadece okulun bahcesine varmıstım.
Okulun kapısına vardıgımda nöbetcinin acmasını bekledim , belki müdürden izin alsam okuldanda çıkabilirdim. Nöbetci kapıyı aralayı beni iceri aldı bende direk merdivenlere yöneldim. Yavas adımlarla merdivenleri çıktıktan sonra müdürün katına giderek merdivenleri bitirmistim. Simdi ise kafamda bahane üretiyodum *ben , ben grip olmusumda bi kac gunlugune gelmesem olurmu* hayır hayır kesinlikle böyle bisey diyemezdim , o adamda bu lafı yiyecek göz yoktu. Kapısını iki kere tıklattıktan sonra kapıyı zorladım fakat açılmadı.
"Derin , müdür okulda degil" bu konusan bizim sınıftaki Rüzgar'dı , dokuzunca sınıfta ona aşıktım ama cocuk yakısıklıydı bende bi kızım normal degil mi? Üstelik müdürün kardesinin ogluydu ama hic bi zaman aramız iyi olmamıstır , meraba meraba. Bana dogru gelen Rüzgar'a döndüm ve;
"Neden?" müdürümüz bos isler icin okulu bırakıp gitmezdi , hatta su üc senedir burdayım ve okulda olmadığı zamanlar çok nadirdi. Şaşırmıstım , Rüzgar'ın ise morali bozuktu ve hatta gözleri kızarmıstı bi süre cevap vermedi ,
"Derin ben kuzenimi kaybettim " durun biraz onun kuzeniyse , müdüründe.. Yok daha neler ya ölümler neden üstüste geliyordu bu zamanlarda , canım Yine sıkılmıstı iste.
"Rüzgar iyimisin" diyerek elimi omzuna koydum.
"Oglunun cenazesinr gitti Derin , yaklasık bir hafta gelmiyecek" dedi ve yavasca arkasını dönüp ilerledi.
"Rüzgar!" bana döndügünde ona dogru ilerleyip.
"Adı. Yani adı neydi cocugun?". Sadece meraktan sormustum , okula geldiginde bas saglıgı dileyebilirdim.
"Aras. Aras Toprak'tı Derin"
Bölüm digerlerine göre kısa oldu biliyorum arkadaslar. Lütfen VOTE bırakın okuduktan sonra ♠♠♠ arkadaslar bide oyuncuları degistirmeyi düsünüyorum fikirleriniz nedir ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Aşkı #wattys2017
RomanceKaranlıgın sizi ele gecirmesine izin verin... "Derin.." sesi kısılmıstı ve bana bakıyordu cevap veremeden dudaklarımda hissettigim sıcaklıgı.. Siyahın dudaklarıyla bir olmustu dudaklarım. Yaklasık 10 saniye icerisinde suya girmistik , o kadar sert...