GÜÇLÜ KAL

580 94 16
                                    


    Salondaki koltugun üzerinde bir saattir hic konusmadan uzanıyoduk. Kollarımı beline sarmıstım , oda boynumun arkasından elini uzatmıs diger elinide kolumun üstüne koymustu.

   Kalbi ritmi düzenliydi inanın dakikada kaç defa attığını bile saymıymıştım. Kırmıştı , ama suan da umrumda değildi. Sadece yanımda durucak birine ihtiyacım vardı. Kimin olduğuylada ilgilenmiyodum.

   "Derin kırdığım icin özür dilerim ben sadece.."

    "Siyah senin yüzünden ağladığımımı sanıyosun?"  böylemi düşünüyodu cidden. İncinmistim ama ağlamazdım bu tür konulara.

   Biraz daha sessiz kalfıktan sonra konusmaya başladım.

   "Annem yok artık" bunu söylerken bile içim acıyodu. Hemde nasıl bir acı.. Böyle kalbinizin icinden bisey cıkarıyolarmıs gibi , sanki biri tırnaklarınızı söküyomus hissi..

   Cevap vermedi bi kaç saniye sonra kolarrını daha sıkı sararak nefes almamı zorlaştırdı. Ama acımıyodu soluk alıs verisimin yavaslaması acıtmıyodu o yapınca.

    "Sen iyimisin?" sesi kaba cıkıyodu. Gözlerimden akan yaşlar çoktan t-shirt'ünü ıslatmıştı.

    "Siyah uyuyabilirmiyim?" anlamamıstı sanırım öncesinde cevap vermedi. Sanırım yaıs anlamıd olabilirdi , ama su durumda açıklayacak gücüm yoktu , kendi kendine anlaması gerekiyodu.

    "Derin iyi değilsin" güzel. Yanlıs anlamamıstı. Fakat doğruyuda anlamıstı.

   "Uyursam geçer belki" sesim kısık ve hece hece cıkıyodu , kendim bile katlanamıyodum buna. Saniyeler sonra fikrimi onaylıyomus gibi basını salladı , sonra kolumun üzerindeki elini saclarımın arasına koyarak göğsüne biraz daha bastırdı.

  "Güçlü kal" sesi güzeldi hala huzur verici.

    Hic olmadıgı kadar bi uyku istegi vardı icimde. Canım yandıgında yada birine sinirlendiğimde uyuyodum. Karsımdakine zarar vermemek için , kaçıs yolum buydu. Göz bebeklerim hareket etmiyodu , göz kapaklarım o kadar ağırlasmıstıki engel olamıyodum.

   En sonunda kapamıstı gözlerim ama uyuduğumdan emin değildim. Bi süre sonra siyahın hareketlenmesini hissettigimde karşı koyamadım. Yanımdan kalkıp uzaklaştıgını hissediyodum. Üzerimde bi sıcaklık sezdiğimde bunun battaniye tarzı bisey oldugunu anlayabiliyodum.

    Dakikalar belkide saatler gecmisti  uykuya coktan dalmıs olmalıydımki uyandıgımda hava kararmıstı. Ayaga kalkıp üzerimdeki hırkayı kaldırdım.

  O anki hissettigim soğukluk titrememe neden olmustu. Hırkayı kenara bırakıp ilerledim. Sonra televizyon sehpasında çalan telefonla irkildim. Yavas adımlarla uaklasıp telefonu elime aldım arıyan babamdı.

    "Baba ne zaman geliceksin" sesim yükselmisti. Uyku sersemide değildim , herseyi anlıyıcak vaziyetteydim.

   " Derin yarın sabah ordayız , ama eve uğrayamıycam nâşı götürmemiz gerek" iste yine soluksuz kalmıştım. Yine konusamıyodum. Tekrar konussa dinlerdim ama sadece iki üç cümleyle kapattı telefonu.

   "Sekizde  Turan mezarlığına gel"  bizim evin iki sokak ilerisindeki mezarlıktı burası. Gittiğim harabenin yakınıydı.

   Etrafa bakınıp Siyaha seslendim , yoktu sanırım gitmisti. Koltuğa tekrar oturup yere eğdim kafamı basım hic olmadıgı kadar ağrıyodu.

    "Uyanmıssın" konusan Siyahtı hala gitmemişti merdivenlerden inerken bana bakıyodu. Saat sekize yaklaşıyodu , üzerimdeki sade t-shirt burusmus ve yukarı kıvrılmıstı.

    "Saat geç oldu gitsen iyi olucak sanırım" yanıma geldiğinde yüzünde hic bi hareketlilik yoktu.

     "Seni tek bırakmıyacagım derin" simdide benimi düsünüyodu ? Tamam kendime gelmistim , toparlanmıstım birazcık ihtiyacık yoktu artık.

    "Belkide biraz daha uyumalısın odana kadar yardım edebilirim"

  "Yeterince uyudum , artık gidebilirsin" basımı ellerimin arasına alıp yarını düsünüyodum.

   "Gidicegimimi düsünüyosun cidden" bana bakms sırıtıyodu.

    "Git siyah" aklıma dedigi cümleler geldikce sinir oluyodum.

   "Hayır"

   "Yüzsüzmüsün"

   "Evet"

   "Git evimden ya"

   "Hayır"

    Cidden cok yüssüzdü gitmiyecegi kesinlestiginde.

   "Odama cıkıyorum umarım gidersin" evet su anda evimi yarım bucuk tanıdıgım bi adama teslim ediyodum cidden maldım.

    "Sabah kahvaltı hazırlarmısın bana" yüzsüz -_-

  "Hayır" gözlerimi devirip merdivenlerden cıktım.

    Odaya girdiğimde bunaltan hava hala gitmemisti camları açıp temiz havayı icime çektim.
   
    Sonunda biraz rahatlamıstım hala kendime ve olanlara inanmıyodum. Annem ölmüstü , pekte fazla tanımadıgım bi adamda evimdeydi.
 
     Uyumiycaktim ama yatağa uzanıp tavanı seyredebilirdim bu da   rahatlatıcı bir diğer yöntemdi .
 
       Kapının calmasıyla dikkatimin bozulması bir oldu.

    "Ya ben sanırım televizyonu bozdum bi bakarmısın"

   İste siyahın huzur verici gıcık sesi , çaresiz cıkiyodu. Hic duymadıgım bisey. Alısık degildim ayaga kalkıp kapının oraya gittim.

    Yüzüne bakmadan kapıyı açıp yanından gectim. Merdivenler arkamda oldugunu hissedebiliyodum , tahmin etmissinizdir. Bu da sinir bozucuydu.

     Televizyonun yanına yaklasıp fislerinin cıktıgını gördügümde siyah konusmaya basladı.

    "Denedim ama açılmadı" o nu biraz korkutsam bisey olmazdı .

    "Siyah bozmussun , ne denemesinden bahsediyosun" yüzünde ister istemez bi gerginlik oldu o kadar komik gözüküyoduki gülmeden edemedim.

    "Ne gülüyosun , baban gelmeden tamir etmem lazım"

      "Siyah saka yaptım ahaha bozulmam8s fisleri cıkmıs sadece"
  
   "Derin dalgamı geciyosun "

    "Ya yüzündeki ifade o kadar komiktiki bi görsen" hala gülüyodum djsjd.

   "Sen görürsün" diyerek yanıma yaklastıgında. Kendimi geriye attım , ve tahmin ettiginiz gibi sırt üstü düserek yere kapaklandım.

    Saniyeler sonra bacaklarımın üstüne oturup , karnıma uzattıgı elleri hareket etmeye basladı. Gıdıklamayamı çalısıyodu , hayır yani öyleyse basarıyodu.

    Resmen yerde kahkaha atıyodum. Olanları unutturmustu bana.

     Yazım yanlısları hala var biliyorum arkadaslar. Vote ve yorumlarınız benim icin degerli.⭐⭐⭐
  

Siyahın Aşkı #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin