Derin'in ağzından;
Sanırım yeterince rezil olmuştum , resimleri mi çiziyor diye havaya girecekti şimdi.
Yaprakların üzerinde çıkardığı seslerle beraber assagiya indim. Babam koltuğa yayılmış bir belgesel izlerken laf carpmayida ihmal etmemişti.
"Bi an gelmeyeceksin sandım." Arkasını dönmeden konuşmuştu ben ise ayakkabılarını giyiyordum.
"Seni ben bırakacağım Derin." Sesini biraz yükseltmişti , fakat kırgınlığımı gizlemenin anlamı yoktu. Üzerinden bir gün geçti diye unutacak değildim. Cizmelerimin bagciklarini bağlar bağlamaz yerde duran ok çuvalı ve yay kılıfını sırtıma geçirip kapıyı ayarladım. Ardından arasından geçip kapıyı sertçe kendime çektim, ondan uzaklasiyordum yavaş yavaş onuda kaybediyordum.
Bahçe kapısına ulaşana kadar arkamı donmemistim fakat son anda bulduğum cesaretimle arkamı dönüp geliyor mu diye baktım. Güzel , gelmiyordu. Şimdi ise ilerideki duraklarda beni sehrin öbür ucundaki malikaneye götürecek bir otobus bulabilirdim herhalde , bu saatlerde elbet bir otobus gelecektir. Kursu babamın eski bir arkadaşının oğlundan alıyordum , o ise benden 4 yaş buyuktu , herzaman aramızda bir bağ olmustu. Abi kardes , sevgili , baba kiz. O bana bunların hiçbirini aratmamisti. Çok iyi anlasiyorduk.
O üç yaşlarında başlamıştı bu ise babasından alıyordu eğitimi , iş kazası nedeniyle kaybedene kadar. Daha sonrasında ise kendini baya geliştirmişti hatta akrobatik hareketler bile giriyordu işin içine , birde kız kardeşi vardı abisiyle arası pek iyi değildi. Benim ise en yakın akadasimdi. Elena, annesinin yabancı olduğu için ikisinin de isimleri yabancıydı. Bu da bir diğer cekiciligiydi ikisinin de. Anneleri de babası gibi ölmüstü , ok tehlikeli birseydi. Güzel turuncu saçları , beyaz teni ve o yeşil gözleriyle müthiş bir kızdı Elena , onu seviyorum. Beni yalnız bırakmayan tek kişi o fakat abisiyle daha yakınız sanki.
Babaları öldükten sonra birbirlerine bakmakla sorumluydular. Ki bu işi daha çok Elena üstleniyordu , lakin Jack kendine bile bakmıyordu.
Uzun bir bekleyiş ve içimden kendi kendime yaptığım açıklamanın sonunda bir otobus bulmuştum , açılan sarı kapıları ve siyah direksiyonun başındaki adama bakarak içeri girdim. Normal bir dolmuş değildi bir metro parasından daha pahalı biletleri vardı. Kapının yanındaki büronun boşluk kısmını beş lirayı sıkıştırarak biletin çıkmasını bekledim fakat cikmadi.
"Geç otur Derin , biz babanla anlaşırız. " diyerek elime kasadan aldığı besligi ittiren adama bakarak omuz silktim. Bana uyar , cam kenarinda olan en arka koltuğa oturup dışarıyı izlemeye koyuldum , oraya gitmek yaklaşık yarım saat alıyordu.
***
Ve iste kısa süre sonra malikanenin girişindeki ormanlık alana ulasmistim. Daha ilerisine araba gitmiyordu , inip yürümeye başladım. Ormanın o kadar güzel bir havası vardi ki , insana huzur veriyordu. Fakat çok uzundu kac dakika yürüdüğümü dinlediğim şarkılarla filan hesapliyordum. En kısa si 25 dakika evet yaklaşık bir saat cekiyordu oraya ulaşmam. Ama değerdi , kursu alan şehirdeki tek kisiydim dahası bilen de öyle.
"Derin!" Arkamdan seslenen sese döndüğümde turuncu saçlarını giydiği elbiseye mükemmel uymuş elena duruyordu. Kollarını açmış koşarak bana yaklaşan turuncu afete karşılık vererek kollarını açtım. Saniyeler sonra kollarının arasına giren ..... kısa süre sonrA başını kaldırmıştı , aynı yastaydik fakat ben bira daha uzun dun her neyse.
"Seni öyle çok özledimki." Diyerek yüzündeki gülümsemeyi derinlestirdi , ben ise kahkaha atacak kadar kocaman bir siritisla karşılık veriyordum ona.
"Gidelim ?"
"Gidelim." Ormanın arasında dolaşırken gözüm hedeflerden birine takılmıştı. Daha önce ormanda hiç hedef görmemiştim , ağaca çizilmiş iki yuvarlak.
"Ne o jack artık ormandamı çalışıyor."
"Ya , sorma eve geldiği bile yok artık." Dediğinde duraksadim , hedefin üzerinde üç tane isabetli atış yapmış okların izi vardı , şansımı deneyeceğim.
Elimi sırtıma atıp yayı cantasindan çıkardım ve göğüs hizasında gözlerimin arasına yerleştirdim tekrar elimi boynumun arkasına atıp oklar dan birini çıkardım ve yaya sürdüm.
"Derin , uzun zamandır yap mi.." demesine kalmadan ok ellerimin arasından kayip gitmisti. Lakin vuramamistim , sinirlerimi bozmustu , vurmayı geçtim ağaca dokunduramamistim bile. Elimi tekrar oklar dan birine atıp çektim ve yeniden yaya sürdüm. Daha sakin , daha dikkatli , daha güve...
"Derin." Diyen jack tüm dikkatimi dağıtmış ve oku da kaçırmama neden olmustu. Bu ses nerde duysam tanırdım.
"Jack dikkatimi dagitiyorsun" diyerek yüzündeki gülüsle arkamı dönüp ona ilerledim ve omuzuna carptım.
"Aa evet biliyorum , yaklaşık 4 yaşından beri " diyerek guldugune eminim.
"Onunla uğraşma Jack. yeniden baslayacak" iste bu kızın bu huyunu seviyordum daima bana destek çıkıyordu. Çalan telefonum la irkilip elimi cebime indirdim ve telefonu elime aldım.
×Siyah× ' adli kisiden arama diyerek ötüyordu telefon.
"Acmayacakmisin Derin ? " bana bakan Jack'e döndüm ve
"A tabi gelicem birazdan " deyip yanlarından ayrıldım. Neden açarken düşündüğümü bilmiyorum , ama onların yanında açmak istememiştim.
"Nerdesin Gece ?" Işte bir kez daha içimi ısıtan sesiyle beni yumsatmisti.
"Dediğim gibi kurstayim , merakmi ettin." Bizde normal sevgililer gibi flortlesebilirdik degilmi ? Sevgili olmasakta.
"Seni mi ? Sadece beceriksizligini izlemeye geleceğimi soyleyecektim ."
"Ne ?"
"Adres ver."
"Siyah bak eğer sakaysa .."
"Derin niye bu kadar çok konuşuyorsun ?"
"Cameron malikanesi" bi anda ağzımdan cikivermisti , ne bilsin burayı ki ?
Içimden geçirdiğim kelimelere karşın cevap vermeden telefonu yüzüme kapatmıştı , bende yanlarına doğru ilerlemistim.
"Kimdi ?" Diye soran Jack'e bakıp;
"Elena nerede"
"O beklemedi gitti , kimdi ?" Bu çocuğu gecistiremiyordum iste , o na yediremiyordum numaralarimi."Arkadaşım jack , buraya gelmekle ilgili bir şaka yapti da ."
Yüzüme öylece bakan jack'e gülerek yanından geçip okları saplandigi bir diğer ağaçtan almak için uzaklaştım.
Biraz kısa , fakat sınav haftası k.b ♤♤
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Aşkı #wattys2017
RomanceKaranlıgın sizi ele gecirmesine izin verin... "Derin.." sesi kısılmıstı ve bana bakıyordu cevap veremeden dudaklarımda hissettigim sıcaklıgı.. Siyahın dudaklarıyla bir olmustu dudaklarım. Yaklasık 10 saniye icerisinde suya girmistik , o kadar sert...