Sarhos

441 73 25
                                    

Boynumda hissettigim el ve govdesine sarldıgım biri , gözlerimi acamayacak kadar yorgundum.

. . .

Gelen rüzgarın hafif esintisiyle cildimde hissettigim kurulugun rahatsızlıgı yüzündan uyanmıstım. Uyku iyi gelmisti , durun biraz. Yatagımdayım ben. Anahtar ! Anahtar yok ! Ahh , babam nasıl basarmıstı citleri asıp beni oradan almayı dahası boynumdaki anahtarı almaya nasıl cesaret etmisti ? Herneyse , belkide kendini affettirmeye calısıyordu ama hayır. Bu sekilde olmaz ona hala kızgınım.

Hafta sonunun verdigi mutluluk ve yasadıklarımın hüznü bir arada sacma bir duygu yaratıyordu icimde. Rahatsız edici ve sinir bozucu bir duygu , kötü olan ose ne zaman gececek belli degil. Yataktan dogrularak önüme düsen saclarımı geriye attım. Hala uykum var -_- saat kac ? Masanın üzerinde duran calar saate baktıgımda saat 10:27'di woww ne kadar uyumusum , rahatlık. İste hafta sonunu bu yuzden seviyorum , kalkıcagında yetisemeyecegin icin telaslandıgım bir okul , bir is , bir görev yok. Kısacası oh miss. Yorganı üstümden ayaklarımla itip yere degen bileklerimi izledim. Cidden cok iyi gelmisti bu uyku. Masamın üzerinde duran sürahiden bir bardak su alıp mideme indirirken , guruldayan karnımın dürtülerimi harekete geciren bir etken oldugunun farkına varmıstım. Kapıyı aralayıp merdivenlere yöneldim , birer birer indigim o merdivenler su anda cok sakin ve iyi hissettiriyordu.

Ve birkac dakika icerisinde mutfaga ulasabilmistim , yerde sürünen bedenim , baldırlarıma gelen kazagım ve siyah kazagın altında gözükmeyen bir sort'um vardı üzerimde. Ne zaman degistirmistim ben üstümü ? Herneyse. Dolabın kapaklarını aralayıp , kendime göre bi kac sey cıkardıktan sonra masaya oturdum. Telefonum , cebimde. Ya sahi ne ara üstümü degistirip telefonumu cebime koymustum ben ? Gelen mesaj gönderisine tıklayıp arkama yaslandım.

"Geç gelebilirim Derin , isler uzayabilir. Erken cıktım , umarım üsütmemissindir "

#Babam'dı , umarım üsütmemisimdir senin bakabilecegini sanmıyorum. Tabi diyemedim ben onun gibi kırıcı olmayacaktım. Ne kadarda moderniz , telefonla not bırakıyor babam. Ne kadar cagdas ama.. Ona hala öfkem gecmemisti , gecmeyedebilirdi bilmiyorum. Hala karar vermemistim. Fakat elinde sonunda affedicegimi biliyordum.

Agzıma sıkıstırdıgım un kurabiyelerini sindirmeye calısan bogazım ve parkede ses cıkaran ayaklarım salona dogru yol alıyordu , uygun bi film bulsam kendimi oyalayabilirdim belkide , koltukta iz bırakan bedenimi yastıkların üzerine sererek televizyonun karsısına gectim. Bisey bulma ümidiyle kumandada dans eden parmaklarımın hareketini mutfagın kapısı durdurmustu.

"Baba ?" gerimi gelmisti , nolurdu dedigi gibi gec gelse. Koltuktan kalkmadan seslwnmeye devam ettim;

"Senmi geldin ?" bu nasıl bir soruydu ya , yok gelmemisti. Kendi kendime senaryo kurarken beni düsüncelerimden kurtaran koltugun arkasından boynuma inen öpücüktü. Babam öpemezdi oramdan degilmi ! Hızla kafamı döndügümde icimi saran korku seansları yerini yüzsüz Siyah'ın kayık gözleri ve sersem sırıtısına bırakmıstı.

"Siyah" diyerek saskın gözlerle ona bakıyordum , biraz garip gözükiyordu.

"Şşş" isaret parmagını dudagının üstüne koyarak susmamı isaret ediyordu ? Kesinlikle iyi degildi.

"Sen buray..."

"Gevezelik iyi degildir Gece." koltugun bu tarafına atlayarak yanıma oturan adam birde sözümü kesmisti , yakınlastıgında ise burna püfür püfür esen icki kokusu.. Sigarayla harmanlanmıs tıras losyonu kokusunu kapatamasada hat safada kokuyordu. Buraya nasıl girmisti bu ya ?

"Siyah buraya nasıl , sen nasıl geldin ?" kekeleyerek yüzüne bakıyordum o ise , kafasını omzuma dayamıs gözlerini aralamaya calısiyordu.

"Bahcede uyuma Derin , üsütürsün filan" alaycı bir sesle konusuyordu , ben ise hala olayı anlayamamıstım.

"Tenin cok beyaz" yüzüme bakmaya calısan gö,leriyle devam etti. "Kıyafetlerinde hep aynı parfüm , markası ne ?" sarhos olmus ve buraya mı gelmisti. Anahtarı nerden buldu ya !

"Siyah sen buray..."

"Üsütmeni istemedim"...

Ve iste hersey yerine yerlesmisti , dün gece beni o getirmisti yatagıma , üstümüde o mu ?? Ahh düsünceside rahatsız edici nasıl olmustuda uyanmamıstım.

Omzumdan göğsüme kayan bası ve belime dolanan kolları irkilmeme neden olmustu fakat engellemeye calıssamda sarhosken bile benden daha güclüydü kıpırdamıyordu. Basını kaldırıp boynuma yöneldiginde hazırlıksızdım karsı koyamamıstım, öylece kalmıstım. Boynuma temas eden  dudakları ve nefesi huylandırıyordu ama hareket edemiyodum.
En sonunda geriye cekilerek aramızda biraz bosluk acmıstım , yüzüne anlamsız gözlerle baktıgda;

"Kafanımı karıstırıyorum Derin ?" cevap vermemi bekliyordu sanırım ama hareket etmeyi basarsamda konusmuyodum.

"Benden uzak durmakmı istiyosum Gece" nasıl cevap verebilirdimki , bu ses tonu ve bu haldeyken. Ne kadar sirin, tatlı , korumasız gözüktügünü bse kendini toparlamaya çalısırdı. Hala cevap verememistim , yüzüne öylece bakıyordum.

"Ben kötü birimiyim ?" diyip gözlerini kapattıgında dolan gözleri tasmıstı ve yanaklarında süzülen damlalar sirinligini bi nebze daha arttırmıstı. Neden yaptım bilmiyorum ama icimden bi ses sarılmamı söylüyordu. Onunda benimfe ihtiyacım vardı su anda buna. Kollarımın arasına aldıgım boynu ve tekrar duyabildigim o kokusu , bu kokuyu ne icki ne de badka birsey kapatabiliyordu.

"Evet karıstırıyodun ama uzak durmak istemiyorum Siyah , ne kadar sinir olsamda olmuyor. Sen kötü biri degilsin" sözümü bitirmeden üzerimde gissettigim agırlıgı fazlalasmıstı , uyumusmuydu? Uyurdu tabi , uykusuzluktan kızaran iki göze , toprak rengi gözlere sahipti. İnsanın icinde kaybolacagı türdendiler. Dediklerini düsündükce biraz daha sıkı sarıldım ona , uyanması gerekmiyordu , böylecede kalabilirdik hatta. Fakat elinde sonunda uyanacagını biliyordum.

Fikir vote ve yorumlar 💪♠

Siyahın Aşkı #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin