Ayağa kalkıp gözlerimdeki paniği gizlemeye çalışarak ona baktım.
Ciddi anlamda içimde büyük bir korku vardı , ses dahi çıkaramadan ikindi mola mı harcıyordum. Bir yabancı evimi öğrenecekti , evime geliyordu. Sakin olmalıyım , baş edebilirim hem bir şey peşinde olsa o gün elinden geleni yapardı değil mi?
"Adın ne?" işte bir kez daha yapmıştı kısık sesiyle bir kez daha egoma yenik düşmemi izlemişti.
"Benimle mi konuşuyorsun" evet bana yardim etmisşolabilirdi. Ama sert davranmam gerekir sonuçta onu tanımıyorum.
Bir kaç saniye boyunca cevap vermediğini görünce "Derin" diye ekledim. Yüzüme tekrar bir bakış attı. "Derin Mavi".
Elini pantolonunun cebine götürdü ve sigarasına uzandı.
"Senin ismin ne?"
"Siyah"
"Ne" ismi siyah olamazdı değilmi. Yani olsa bile bir soy ismi olmak zorundaydi.
"Siyah işte". Sigarasını içine çektikten sonra gözlerini kısarak bana baktı. Okuldan eve olan bu mesafe neden bu kadar uzamıştı ki şimdiye çoktan bitmiş olmalıydı.
Düşündüm. Ne yapıyorum ?
"Eve gitmiyorum, ceketini yarın oraya bırakıcağım oradan al" sinirlenmiştim hemde hiç olmadığım kadar.
Yanından uzaklaşmamı izledi bir süre istifini bozmadan yavaş yavaş ilerliyodu. Aramızda bir kaç metre mesafe açılınca , bitmiş olan sigarasını yere atıp ayağıyla söndürdü. Saçlarını sağ tarafa savurdu ve bana baktı. Neden tamda böyle bir anda arkama bakıyor olurum ki ben.
Yere kapaklandım önüme bakmadığım için loger kapağını görmemiştim. Elimdeki kitaplar her yere dağılmıştı. Bu dahada sinirlenmeme yol açtı.
"Yardım istermisin" elini uzatmış sırıtıyordu , lanet olsun ne sinir bozucu egoist tavırlar. Bu ortamda bir egoist var oda benim.
"Hayır!" diyerek bakışlarımı önce ona sonrada yerdeki kitaplara çevirdim.
"İyi, peki sen bilirsin" benden uzaklaşıyordu. Yavaş yavaş tekrar üstüne basarak söylüyorum bu çok sinir bozucu. Ayağa kalkmayı denediğimde ise acı gerçek , sancıyan bileğim ve kramp girmiş dizim. Anlaşılan yardıma ihtiyacım vardı , bu egoist tavırlar buraya kadar.
"Şey... Tekrar düşündüm de ayağa kalkmama yardımcı olabilirsin" sesim yine titrek çıkıyordu annesini kaybetmiş yavru bir kedi gibi. Tamam benzetmem biraz garip olabilir ama resmen dileniyordum. Bir Yabancıdan.
Elleri cebinde ilerlerken iki metre ötemde durdu. Önce ellerini cebinden çıkartıp güldü , daha sonra bana dönüp beyaz dişleriyle gösteriş yaptı. "İpana reklamından filanmı fırladın?"
Yanıma geldi önce yerdeki kitapları topladı , poşet çantaya doldurdu ve elini uzattı tam tutucakken geri çekti. İste bozulma anlarımdan biri daha. "Madem yardım etmiyeceksin ne diye elini uzatıyorsun. Tamam buraya kadar kibarlığım. Kendi başımın çresine bakabilirim defol git!"
Evet buraya kadardı kibarlığım , canım yanıyordu şaka kaldıracak seviyede değildim.
Yaklaşan sıcak bir nefes ve sırtımı kavrayan sert bir kol. Şaşkındım. Ellerini dizlerimin arasından geçirip beni kucağına almıştı.
"Kitapları al" yerde ayaklarının üzerinde eğilmiş oturuyordu.
"Hadisene tüm gün seni bekleyemem" ne yani bir anda iyilik melrğimi kesilmişti? Kitapları kavrayarak sağ koluma geçirdim. Sorgulamadan Göğsüne yaslandım az önce fena yüklenmiştim haklı olmama rağmen şimdi yardım etmesi utanç vericiydi. Biraz önce dizlerimi titreten korkum ortadan kalkıp kendini rahatlığa vurmuştu , hiç itiraz bile etmemiştim.
Ellerimi boynuna doladım ve kalkmasını bekledim.
"Eğer 20 metre öteye kadar taşırsan evime gidebilirim" sesim boğuktu.
"Seni taşımamın sebebi yardım etmek değil." kafamı kaldırarak ona baktım beni tekrar şaşırttı. Sessizce devam etmesini bekledim.
"Seni taşıyorumki bir an önce evine varıp ceketimi veresin yoksa bacağın umrumda değil." İnsan bu kadar acık sözlü olurmu? Tartışılır.
Tamam yardıma ihtiyacım vardı ama beni ezmesine izin veremezdim.
"Tamam , kendim yürüyebilirim bırak!". Sesim tekrar yükselmişti. Beklenmeyen bir tepki kendimi tekrar yerde buldum, bu adam ne zaman kibarlaşacak?
"Bana bırakmamı söyledin ne bekliyordun yani ısrar edip seni eve kadar taşımamımı"
Tamam ya kendinden nefret ettirmeyi iki günde başarmıştı. Kitaplardan destek alarak ayağa kalktım. Beni izliyordu.
Ayağa kalkıp sendeleyerek devam ettip , bu kadar konuşma yeter zaten yaklaşmıştık.
Bir kaç dakika sonra eve gelmiştik.
"Burada bekle ceketini getiriceğim"
Devam ediyor...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyahın Aşkı #wattys2017
RomanceKaranlıgın sizi ele gecirmesine izin verin... "Derin.." sesi kısılmıstı ve bana bakıyordu cevap veremeden dudaklarımda hissettigim sıcaklıgı.. Siyahın dudaklarıyla bir olmustu dudaklarım. Yaklasık 10 saniye icerisinde suya girmistik , o kadar sert...