Eren'in Ağzından
Ahhh cidden bu kadınları anlamıyordum, biri benimle olmak için canını verirken, biri yüzüme bile bakmıyordu. Bu kadın.. Ne yaptıysam beni sallamadı, yemeğe götüreceğim dedim istemedi, gezmeye gidelim dedim hayır dedi, cafeye gidelim dedim zaten cafedeyiz dedi. Birde bana tipsiz muamelesi yaptı, bana bana, bana yaptı. Cidden çocukların önünde bunu yaptığı için daha çok hırslandım. Ama şuanda bundan daha önemli bir konumuz vardı, Poyraz ilk defa geçmişi hakkında konuşuyordu. Bunu dinlemezsem yarım kalırdım yeminle. Merakla onu dinlemeye başladım. Bir kadından bahsediyordu.
"İstanbul' da babamın çörek dükkânında çalışıyordu, onu öyle tanımıştım. Çok çalışkandı, dükkânı tek başına yönetirdi, bize ihtiyaç bile kalmazdı. Böyle olması günden güne beni ona bağladı, yavaş yavaş hoşlanmaya başlamıştım." o bunları söylerken dayanamadan,
"Demek sende birini sevebiliyormuşsun." dedim bunu diyince bana göz devirmeyi ihmal etmedi. Zaten hep bir göz devirmeler, küçümsercesine bakmalar, hep bir imâ bulundurmalar. Şu çocuğun bu tavırları beni çıldırtacaktı. Sonra devam etti,
"3 yıl boyunca itiraf edemeden sevdim, hiç ona söylemeden.. Zaten nasıl söyleyecektim? Evliydi.." bu defa Ahmet amca konuştu.
"Sen cidden evli olmasını sorun ettin mi?" bu defa ben atladım.
"Poyraz'dan beklenmeyecek davranışlar."
"Evli olması benim için sorun olmazdı, böyle şeyleri umursamam bilirsiniz ama, onun için önemliydi.. Hiç teklif etmemiş olsamda onu iyi tanıyordum, kocasından ayrılıp benimle olmazdı ve çocukları vardı."
"İşte orası sakat." dedim kendimden emin olarak, hem evli hemde çocuklu bir kadınla siksen olmazdım.
"Bir gece evime geldi, yüzü gözü kan içerisindeydi, kocası dövmüş sanırım.. Ama görseniz tek bir damla göz yaşı dökmüyor, o hâlde bile güçlü. Tekrar âşık oldum ona, yeniden.. Ardından kocası geldi."
"Tabi sende adamı dövdün, hatta bıçakladın, hatta kafasını taşla ezdin değil mi?" ben heyecanla bunları sorarken Poyraz gayet sakin bir tavırla,
"2 kaburgamı ve 6 dişimi kırdı. Hayatımda ilk defa bu denli benzetilmiştim." o bunu söyleyince hepimizin gözleri kocaman açıldı. Bu defa Ahmet amca,
"Hiç karşılık vermeden seni dövmesine izin mi verdin?"
"Evet izin verdim, zamanı gelince karşılığını alacağı için.." buna cidden şaşırmıştık, bu adam bu şekilde davranıyorsa bir bildiği vardır diye düşünüyorum, ince düşünen biriydi çünkü.
"Peki İzmir'e neden geldin?" o kızı neden bıraktığını anlamak istiyordum.
"Onun peşinden geldim.." dedi ve derin bir nefes aldı, sonrasında devam etti.
"Kocasından kaçmak için İzmir' e geldi, çocuğuyla birlikte. Bende onların peşinden geldim. Onu korumak için, onları korumak için.." anlamadığım bişi vardı, bu kadında Poyraz'ı seviyor muydu acaba?
"Peki o kadın, o kadın ya seni sevmiyorsa? O zaman ne yapacaksın?"
"Onun mutlu olduğunu görmek benim için yeterli bir sebep zaten." ahhh bunu diyince sinirle,
"Hayatta bir kadın için bunu yapmam." dedim ben bunu diyince Ahmet amca,
"Kıskandığın için böyle söylüyorsun, senin gibi çapkınlar uzun ilişkisi olanları hep kıskanmıştır."
"Ortada ilişki yok Ahmet amca." bunu diyince Poyraz kısa süreli de olsa sert baktı ama çokta üzerinde durmadı. Bu adam bazen beni korkutuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve Prensi
ComédieBabasını 14 yaşında kaybeden ve o günden sonra kendini evin reisi olarak gören bir kız çocuğu. Kızların aşık olduğu aptal bir yakışıklı. Ama o yıllardır kuzeninin eski sevgilisine aşık olan bir adam. Tek derdi sadece düzenli bir işte çalışmak, tam...