Eren'in Ağzından
Son zamanlarda Toprak'ın durumu fazlasıyla kötüydü. Bir hafta boyunca cafeye gelmemişti, aradığım zaman telefonunu açmamıştı. Bende dayanamamış evine gitmiştim, ama eve girdiğim zaman büyük şok geçirmiştim. Ev Ahmet amcanın evinden bile daha kötü bir duruma gelmişti. En çok şaşırdığım nokta, bunların hepsi Deniz yüzünden olmasıydı. Poyraz, hatta Ahmet amca bile onlar hakkında bu tarz konuşmalarda bulunmuşlardı ama ben hiçbir zaman buna inanmamıştım. Ama Toprak Deniz'den hoşlandığını yüzüme söyleyince inanmak zorunda kalmıştım. Deniz'e fazlasıyla kızgındım, o yüzden cafeye gidince biraz olsun ondan da sinirimi çıkarmıştım. Toprak cafeye geldiğinden beri, Deniz'den fazlasıyla uzak durmaya çalışıyordu, bu durum Deniz'i çok fazla üzmüş olmalı ki, sürekli ruhsuz ruhsuz dolaşıyordu. İkiside fazlasıyla üzgün oldukları için, dün gece, cafeden çıkmadan önce, pasta ve içecek şeyler sipariş edip, kendi aramızda parti düzenlemiştim. Bu parti onlara biraz iyi gelir diye düşünmüştüm ama daha beter hâle gelmişlerdi. Deniz sinirle cafeden çıkıp gitmiş, Akın'da onun peşinden gitmişti. Toprak'sa bu duruma fazla bozulmuştu. Deniz'i Akın'dan kıskanıyordu, hatta bugün fincanda kalan leke için, bütün öfkesini Deniz'e kusmuştu. Deniz'de sırf bu yüzden, cafeden geç çıkacağını ve her yeri temizleyeceğini söylemişti. İkiside zor zamanlardan geçiyorlardı, bu bariz ortadaydı. Deniz'e baktığımda kızlardan çok, erkeklerle daha yakın olduğunu anlamıştım. O büyük ihtimalle gaydi. Ama Toprak gay değildi, ve Deniz sürekli onun aklını karıştırıp duruyordu. Hayatımda ilk defa Toprak'ı bu şekilde görüyordum, o Beyza için bile bu kadar acı çekmemişti. Aman bunların yüzünden ben kafayı yiyecektim. Şimdi hep beraber cafeden çıkmış eve gidiyorduk, bugün Selim'de bizimle geliyordu. Ahmet amcaya bakıp konuşmaya başladım.
"Kankam benim Deniz'inden bu kadar hoşkanırken, nasıl ona bu kadar kötü davranabiliyor, anlamıyorum."
"İnsan her zaman, en sevdiği insana karşı daha kaba olabiliyor." dedi. Ama onun böyle davranması Deniz'i daha kötü bir hâle sokuyordu.
"Herşey benim Deniz'imin üzerine kalıyor ama, oda tek başına acı çekmek zorunda kalıyor. Keşke kız olarak doğsaydı." dedim iç çekerek.
"Birbirlerinden hoşlandıkları taktirde, kız yada erkek olması bir şeyi değiştirmez ki." dedi Ahmet amca. Sanki benim bilmediğim başka bir şeyi biliyor gibiydi.
"Bilmediğim birşey mi biliyorsun Ahmet amca?" dedim ona bakarak bu defa Poyraz konuştu.
"Bu söylediğini bilmeyen kalmadı, hâlâ soruyorsun. İkisi bir arada gayet iyi, neden ortalığı bulandırıyorsun?" dedi, bende sinirle,
"Başkaları hakkında nasıl bu kadar rahat konuşabiliyorsun?" dedim bunun üzerine bana göz devirip,
"Deniz kız, o halde problem ne? Hoş erkek olsaydı da bir problem olmazdı ama neyse." dedi tüm soğuk kanlılığıyla ve eve girdi. Bir dakika bu biraz önce Deniz kız mı demişti? Selim'e baktığımda eliyle kendi kafasına vuruyordu, Ahmet amca da bir tane Selim'in kafasına geçirdi. Ne oluyor lan? Bu Poyraz doğru mu söylemişti şimdi?
"Ahmet amca ne diyor bu Poyraz? Ne kızı, ne demek bu?" dedim Ahmet amcaya, gözlerini kaçırmaya başladı. Bu gerçekten doğru muydu?
"Deniz kız ve, siz hepiniz bunu biliyordunuz öyle mi?" hayretle onlara bakakalmıştım. İkiside mahcup bir şekilde bana bakıyorlardı. Dayanamadan hesap sormaya başladım.
"Siz bunu nasıl yaparsınız, Toprak'ın ne kadar acı çektiğini görmediniz mi? Nasıl buna müsaade edersiniz? Deniz, nasıl yapar bunu? Nasıl bizi bu şekilde kandırabilir? Birde onun için üzülüyordum." dedim bu öğrendiklerimi bana fazlaydı. Ben bunları söyleyince Selim zorla beni eve sokmaya çalıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kahve Prensi
HumorBabasını 14 yaşında kaybeden ve o günden sonra kendini evin reisi olarak gören bir kız çocuğu. Kızların aşık olduğu aptal bir yakışıklı. Ama o yıllardır kuzeninin eski sevgilisine aşık olan bir adam. Tek derdi sadece düzenli bir işte çalışmak, tam...