Bölüm 17(Küçüğüm)

2.9K 472 41
                                    

_Yapamayacağım Cesur...Dur ! hareket etme , korkuyorum..

Leyla korkudan gözlerini fal taşı gibi açmış, Cesur'un ellerine yapışmıştı...Cesur cesaret veren bir gülümsemeyle,karısının yüzüne yapışmış saçlarını geri itti.

_Saçmalama , sana zarar vereceğimi düşünüyor musun gerçekten? Bana bırak, çok kolay olacak .Vücudunu bu kadar germe , dediklerimi yap, gerisi kendiliğinden olacak. Haydi sevgilim lütfen..

Leyla ona güvenmek istiyordu ama , korkudan eli ayağı birbirine dolanıyordu sanki.

_Tamam nefesimi tuttum.

 Ağzını kocaman açıp derin bir nefes aldı. Cesur gülmemek için, kendini zor tutuyordu"Tamam başla bakalım"....

Cesur  "Biiiir , iki , üç " Dedikten sonra karısını sırtından  biraz itti. Leyla kayakların üzerinde tepeden aşağı kayarken neşeli çığlıkları çevredekilerin bile gülümsemesine neden oldu. Cesur hemen harekete geçti , hızını Leyla'ya göre ayarladı, artık yan yana kayıyorlardı. Leyla rüzgarı yüzünde hissettikçe gerginliğinden kurtulup , daha hızlı kaya bilmek için kocasının sabahtan beri gösterdiklerini hatırlamaya çalışıyordu." Bu kadar zevkli olduğunu bilseydim hiç direnmezdim "diye bağırdı rüzgara karşı....

Düğünün üzerinden bir ay geçmişti..Bursa'ya geldikten iki gün sonra Melek hanım ameliyat oldu..Çok zor günlerden geçtiler ama Allah'a şükür her şey yoluna girdi..Melek hanım evde dinlenirken, Cesur ve Leyla Uludağ'da hak ettikleri kısa balayına çıktılar..

Cesur Leyla'nın bir dediğini etmiyor, etrafında pervane oluyordu ama, Leyla'nın aile özlemi, bazen ciğerlerini yakacak kadar zorluyordu..Hala yeni evine alışamamıştı..kendi evinin neşesini, canlılığını, hareketini arıyordu..

Saatlerce kaydıktan sonra, Cesur artık isyan etti..

_Leyla ! yorgunluktan bacaklarım titriyor artık. Her seferinde bu son diyorsun, kaç saattir kaydığımızdan haberin var mı ? Otele dönüyoruz. Hem ben seni özledim, balayında olduğumuzu hatırlatırım...

Leyla, hala kocasının bu tür sataşmalarına alışamadığından yine tepeden tırnağa kızardı.Aslında içten içe bu samimiyetten hoşlanıyordu da, utanmasına engel olabilse..

_Yalancı ! yorulmadın . Mahsus kendini acındırıyorsun.

 Leyla kocasını şöyle bir süzdü...Bu adam her haliyle bu kadar yakışıklı olmak zorunda mıydı ? Nereye  gitseler etraftaki kızlar dikkatini çekmek için ,şekilden şekle giriyorlardı..Allah'tan Cesur ya alışmıştı , ya da umursamıyordu. Şimdiye kadar karısını kıracak hiç bir hareketi olmamıştı..

Cesur tek dizinin üstüne çöküp, karısının kayaklarını çözdü...

_Gel diyorsam, geleceksin kadın..

Elini tuttuğu karısını kendine doğru çekip , dudaklarına bir iki saniye süren bir öpücük kondurdu...

"Kocan aç , yorgun. Görevlerini yap.."

Leyla onun bu mağara adamı hallerine kahkahayla güldü...

_Saçlarımdan sürüklemeyi unuttun..İlk insan.

******************************************

Şöminenin karşısında ki koltuklara yerleştiklerinde Leyla da yorulduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Biraz ısınınca ,vücudunda varlığından haberdar bile olmadığı kasları ağrımaya başladı.... Cesur durmadan konuşmasa, rahatlıkla uykuya dalabilecek bir hale gelmişti.....O arada garson  önlerine yiyeceklerle birlikte iki kadeh sıcak şarap bırakınca , kocası sipariş verirken kendisinin nerede olduğunu merak etti.... 

AĞLA(ma)YACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin