Cesur, başarıya giden yolun formülünü çok uzun zaman önce bulmuştu..Hedefini belirle, ona kilitlen, ortaya çıkacak engelleri temizle ve çok çalış...İş hayatında bu formül her zaman işe yaradı..Başarısız olduğu zamanları da tecrübeden saydı, ve onları da kazanç hanesine ekledi...
Şimdi de hedefe kilitlenmişti....Leyla'nın tam ve koşulsuz güvenini kazan, Ayşe'ye, uzakta yeni bir hayat kurması için destek ol...
İşleri büyütüp, başarısına başarı, parasına para katarken, özel hayatını da düzene sokmaya başlamıştı..Her akşam yedi sekiz arası mutlaka evde olmaya özen gösteriyordu. Geç kalacaksa ki bu çok nadir oluyordu, muhakkak arayıp haber veriyordu..
Diğer yandan Ayşe'nin Almanya'ya gitmesi için gerekli başvuruları yapmış, komiserin tanıdığı ve güvendiği bir ailenin ona göz kulak olacağının da sözünü almıştı...Bir iki hafta içinde bir haber gelmesini umuyordu..Yani Cesur Çalışkan, hatasından ders almış, işleri düzene koymuş, elini başarıya uzatmıştı..Ha tuttu, ha tutacak o kadar yakın...
**********************************************
Leyla, kocasının vicdan muhasebesinden, hatasından bihaber mutluluktan kabına sığmıyordu..Koşarak eve gelen kocasına huzur sağlamak mutlu etmek için, çırpınıp duruyordu..Bir kadın mutluysa zaten o ev herkes için cennet olmaz mı?
Leyla'nın kafasını kurcalayan, uykularını kaçıran tek bir mesele vardı..Bebek...Cesur konuyu açmıyordu bile, ama kendisi umutla bekliyor, olmadığını görünce de kahroluyordu..
Nisan ayında bir sabah, Nihal'i kolundan tuttuğu gibi soluğu doktorun muayenehanesinde aldı..Ne kayın validesine ne de kocasına haber vermemişti, doktor "çocuğun olmaz" derse, kabul edebilmek için kendisine zaman tanımak istiyordu..
Bekleme salonunun koltuğunda tırnaklarını kemirirken, arkadaşı uzanıp elini tuttu..
_Leyla emin misin? Kendini hazır hissetmiyorsan bunu yapmak zorunda değilsin, biliyorsun değil mi?
Leyla," eminim" derken, aslında koşarak kaçmak istiyordu...
Hemşire ismini söyleyip, doktorun odasının kapısını açarken, heyecandan bacakları titreyerek zorlukla yürüdü...
Yarım saat içeride kalan Leyla'yı beklerken Nihal,ecel terleri döktü. Arkadaşının bebek meselesini içten içe nasıl sorun haline getirdiğini iyi biliyordu ve olumsuz bir sonuç çıkmaması için dua ediyordu..
Leyla, doktorun odasından çıktığında yüzü allak bullak , kaşları çatıktı. Dış kapıya doğru yürürken Nihal, arkadaşının sessizliğinden korkmaya başladı..
_Ne oldu Leyla? Doktor kötü bir şey mi dedi?
_Dur bir yere oturalım anlatacağım. Hala bacaklarım titriyor...
Yakınlarda bir çay bahçesine oturdular. Leyla hemen anlatmaya başladı..
_doktor "daha çok gençsiniz, üstelik evleneli on beş ay olmuş..Başınıza gelen dış gebelik olayının da sizinle hiç bir alakası yok, yalnızca talihsizlik unutun gitsin" dedi. Muayenede olumsuz herhangi bir şey görmemiş ama, sadece muayeneyle bunu anlamak zormuş . Emin olmak için tahliller, tetkikler yapmak gerekirmiş...
Nihal dikkatle dinlediği halde hiç bir şey anlamadı
_Yapsaydı o zaman, neden yapmadı?
_Öyle pat diye yapılmıyordur herhalde. Dur dinle bitmedi..
Nihal kafasını sallayınca, Leyla devam etti...
_Biraz daha beklememi önerdi. Bu arada bir ilaç kullanacağım. hamile kalamaz ve daha fazla beklemek istemezsem o zaman yeniden değerlendireceğiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLA(ma)YACAĞIM
RomanceBu bildiğiniz aşk hikayelerinden değil... Peri masalı mı istiyorsunuz? SİNDRELLA'YI OKUYUN! Bu hikaye size göre değil...