Untitled Part 34

2.2K 315 74
                                    

İtfaiye araçlarının siren ışıkları Cesur'un yüzüne vurdukça, ifadesini daha ürkütücü kılıyordu..Gözlerini ekmek teknesinin harap haline dikmiş,  yanaklarında seğiren kaslar olmasa, donmuş kalmış zannedilebilecek kadar hareketsizdi..Adem'in sözleri beyninde dönüp durdukça, nabzı hızlanıyor kendine hakim olmakta zorlanıyordu....

Adem yangını iki adamın çıkardığını, peşlerinden koşmak istese de, belki büyümeden söndürürüm diye uğraştığı için, adamları kaçırdığını söylediğinden beri, bir yangında bedeninde çıktı..İzlendiğini öğrendikten sonra daha dikkatli olmalıydı, önlem almalıydı..O ne yaptı? Ayşe hanımın başına açtığı işlere öncelik verdi..Şimdi bu aptallığının bedelini, kaç aile işsiz, aşsız kalarak ödeyecekti..Kendi emeklerini, hayallerini saymıyordu bile...

Cevdet itfaiye şefiyle yaptığı konuşmada sonra, arkadaşını yanına geldi..Elini omuzuna koyup

_Cesur iyi misin ? Korkutma oğlum beni..

Cesur ilk defa görüyormuş gibi, Cevdet'in yüzüne baktı...

_Neyin bedeli bu Cevdet biliyor musun? İnsan hem aptal hem günahkar sa,başına gelmedik kalmaz..Bak, benim yüzümden kaç insan evine götürdüğü ekmekten oldu...

Cevdet arkadaşını nasıl teselli edeceğini bilemedi..

_Dur be Cesur..Hemen karalar bağlama..Sen pes edecek adam değilsin..Önce şu geceyi bir atlatalım, kafa kafaya verir, bir hal çaresi buluruz..Adem'i hastahaneye götürüyorlar elleri fena yanmış..Sende onunla git istersen..

_Doğan ilgilensin..Ben eve gideceğim..

Cevdet hemen dikkat kesildi..

_Ne yapacaksın ki evde? sabah olmak üzere, işçiler birazdan gelir.. Burada kal, adamlarla konuş. Hem atölyede kurtarılacak bir dünya şey var..Onlarla kim ilgilenecek?

Cesur, elini boş ver der gibi salladı...

_Her şey sırayla...Onlar sonra, şimdi işim var...

Arabasına bindiği gibi, doğru evinin yolunu tuttu..Atölyesini yakmaya teşebbüs ettilerse, bunun arkasında sadece tek bir kişi olabilirdi..Mustafa....Şimdi Cesur onu bulup, çarşının  ortasına kadar döve, döve getirip, ibreti alem için alnının ortasından vurmaz sa adam değildi...

Odasında sakladığı silahı beline taktı...Karısıyla paylaştığı, bir daha kim bilir ne zaman göreceği odasına son kez baktı..Dudaklarından "affet beni Leyla'm..Her şey için" sözleri dökülürken, göğsü pişmanlıkla sıkıştı...Zaten her şey o uğursuz Ayşe'yle başlamıştı...

Arabayı bahçeye sokmadan, sokağa park etmişti..Hızla kapıdan çıkarken bir el bileğini sımsıkı kavrayıp, koluna kelepçeyi geçiriverdi...Cesur ne olduğunu anlayamadan Cevdet, arkadaşını polis arabasına bindirdiği gibi karakolun yolunu tuttu..

Cesur ne kadar bağırıp, küfrettiyse de aldığı cevap hep aynıydı..

_Kusura bakma, adam öldürmene izin vermeyeceğim..Sonra teşekkür edersin...

Şimdi nezarethane demirlerinin arkasında, kaderine sövüyordu..

_Ulan Cevdet sana ellerimle teslim ettiğim adamları tutamadın..Adamlar gelip, dükkanımı yaktı..Ben içerideyim, onlar dışarıda..Ben bunun hesabını sormam zannediyorsan...

 kafasını  yukarı aşağı bir kaç kez salladı..sonra devam etti..

Dava açacağım hepinize..Duyuyor musunuz..Şu anda kim görevliyse hepinizin başı yanacak..Öyle canınız istedi diye, beni burada tutamazsınız...

AĞLA(ma)YACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin