Bölüm 27 (İki arada Bir derede)

2.6K 348 81
                                    


Sema hanım, kocasının önüne geçmiş yalvarıyordu..

_Yapma gözünü seveyim, sinirlerine hakim ol biraz. Arayıp kızın huzurunu bozacaksın. İyi işte! bu hafta üç kere telefonla aradı, hem ameliyat olalı aylar olmuş.

Kocasının inadını kırmaya uğraşırken canından bezen kadın, koltukta oturan Seda'ya ters ters baktı..

Cemil bey karısının yalvarmalarına hiç aldırmadan bağırmaya devam etti...

_Onlara bunun hesabını soracağım. Hem de hepsine. O Cesur olacak adamdan başlayıp, sülalesinden çıkacağım. çekil önümden, bak kalbini kırarım.

Sema hanım kocasını caydıramayacağını zaten biliyordu da, biraz sakinleştirmenin derdindeydi..

_Onların ne suçu var? Sanki kızını tanımıyorsun, izin vermemiş işte..

Sema hanım da kocası gibi avazı çıktığı kadar bağırıyordu "Arama demiyorum ki, daha sabahın körü. Sakin kafayla biraz düşün, sonra arar sitemini belli edersin".

Cemil beyin duyduklarına inanamadığı, şaşkın bakışlarından belliydi..

_Bak hala sitem edersin diyor. Ne sitemi be! Benim kızım ölümlerden dönmüş, kimsesiz gibi bir başına kalmış. Neymiş efendim? aramayın demişmiş. Ben onlara canımı emanet ettim Sema hanım, adamın ta ecdadını.......

Sema hanım ellerini kocasının ağzına kapatarak, sözün devamını engelledi..

"Aaaa yeter ama. Çoluğun çocuğun önünde. Ne ölümden dönmesi? Parmağını Seda'ya doğru salladı "bunun uydurması işte, Sen ona ne bakıyorsun? Otur gözünü seveyim, bak fena oluyorum" 

Cemil bey karısının numara yaptığını bile bile, koltuğa çöker gibi oturmak zorunda kaldı. Çünkü karısı değilse bile kendi fena oluyordu. Seda gelip "Leyla yemin ettirdi ama, sizden böyle önemli bir şeyi saklamak haksızlık" diye başlayıp, olanı biteni anlattığından beri,  kalbi göğüs kafesini parçalayıp çıkacakmış gibiydi. Oturduğu yerden inler gibi konuştu

_Hadi o  daha çocuk. Söylemeyin dedi diye, koskoca insanlar bunu bizden nasıl saklar? Benim kızım o. Hastahanelerde yattı, ameliyatlar oldu da, ben burada eşek başı mıyım? Ben onlardan bunun hesabını nasıl soracağım görürsünüz. Gidip Leyla'yı alıp getireyim de görsünler bakalım, kimin evladını sahipsiz koymuşlar?... 

Seda annesine destek olmak için babasının önüne geçti..

_Baba yapma, Leyla'yı biliyorsun. Sen böyle fevri davranırsan, bir daha bir şey olduğunda bana da söylemez. Zaten bunu nasıl söyledi şaşırdım. Kimseye kızma ,ama Leyla'ya kızmakta yerden göğe haklısın..

Cemil bey, bu laflar üzerine iyice köpürdü.

_Sizin karşınızda çocuk mu var? Siz kimi kandırmaya çalışıyorsunuz? Ben kızımı aramadım mı? Melek hanım bana "Leyla kocasıyla tatile gitti..Beni de aramıyorlar,  gençler  bazen  sorumsuzca davranıyor işte" demedi mi? Şimdi ben susup oturayım, öyle mi?  Çok beklersiniz......

Cemil bey bir hışımla  kapıyı vurup çıktı. Seda, kapının vurulma sesiyle yerinden sıçrayıp annesine "şimdi ne yapacağız" der gibi baktı. Annesi ,ayağında ki terliği çıkarıp kafasına fırlatınca  anladı ki, bu olayın günah keçisi kendisi olmuştu....

***********************************************

Leyla kocasını işe uğurlarken aldığı ateşli veda öpücüğünün etkisinde, sırıtarak masayı toplamaya başladı..Kapının çalınmasıyla, elindeki boş tabağı  mutfağa bırakıp  kapıya koştu..Bir şey unuttuğu için geri dönen kocasını görmeyi beklerken, yüzünde perişan bir ifadeyle soğukta dikilen arkadaşı Nihal'le burun buruna geldi...

AĞLA(ma)YACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin