Bölüm 68 GİTME................

2.9K 340 67
                                    

_Bu gün neler yaptınız bakalım?

 Çalışkanların evinde, akşam yemeklerinde bütün aile bir araya toplanıyor, bir yere yetişme telaşı olmadan rahatça vakit geçiriyorlardı..

_Karıncalar için ev yaptık..

Cesur şaşkınlıkla oğluna baktı..

_Bunu neden yaptınız ki?

Deniz ağzı dolu olduğu halde, cevabı yapıştırdı..

_Çünkü bir evleri yok, toprağın içindeki deliklerde yaşıyorlar..Neden biliyor musun?

_Neden?

_Elleri olmadan kendilerine bir  ev yapamazlar da ondan  baba..

Cesur verecek bir yanıt bulamadı..Çocuklarında ki hayvan sevgisi sınırları zorlayacak cinstendi..Leyla gülmeye başladı..

_Allah onlara el vermemiş ama toprağın altına ev yapacak ve orada yaşayacak güç vermiş kızım..Her canlı kendine yaşayacak bir yer yapma becerisine sahiptir..

_Hayır!!!

Doğa şimdiden yaşlarını akıtmaya hazır bekliyordu. Cesur Leyla'ya attığı bakışlarla "boş ver üzerine gitme" mesajı verdi...

_Peki nasıl ev yaptınız?

_Kibrit çöplerinden minik evler yaptık, üstlerini de yapraklarla örttük..Artık yağmur yağsa bile ıslanmadan uyuyabilecekler..

Cesur oğluna başını sallayarak fikri mantıklı bulmuş gibi yaptı...Üstelik burnunun direğini sızlatan tutkal kokusunun nedeni de anlaşılmıştı..Kibrit çöplerini tutkalla yapıştırmış olmalıydılar..

_Yalnız evler biraz küçük.. yürürken dikkatli olun da üstlerine basmayın..

_Kaç tane yaptınız ki?

Şimdilik otuz tane yarın daha fazla yapacağız..

Bütün bahçe kibrit çöplerinden karınca evleriyle dolacaktı..İlk yağmurda yerle bir olduklarında da evde yas ilan edilecekti. Cesur yemeğine odaklanarak, bunu söyleyecek kişi olmamayı tercih etti..

Melek hanım kızmakla gülmek arasında kalmıştı..Torunlarında ki merhamet göğsünü kabarttı, karıncaların ihtiyacını karşılamasa da, sevgiyle yapılan minik evler sayesinde bu gece torunları  rahat uyuyacaktı..

_Çiçeklerimin dibine yuva yapmaya kalkmayın, yuvanızı yaparım..

Can babaannesinin sesini duyunca ona söylemesi gereken bir şey olduğunu hatırladı..

_Aaa ! Babaanne, sana.... ımmm..... kimdi? Hasan.......Hasannn..... usta..... hah! Hasan usta sana selam söyledi, seni bekliyormuş...

Melek hanımın gözleri yusyuvarlak oldu, Cesur merakla oğluna bakıyor, sözünün devamını bekliyordu..

_Tövbe estağfurullah, ne diyorsun oğlum? Hasan usta nereden çıktı..

Can konuşmaya başladı. İlgi çekmek hoşuna gitmişti ve Orhan'la aralarında geçen konuşmaları noktasına virgülüne kadar anlattı..

_İşte sonra da dedi ki, "bu hikaye aslında gerçek" Annene babana sor bakalım, bu hikayedeki çocuk kimmiş? 

Masada ölüm sessizliği oldu.....Leyla duyduklarını sindirmeye çalışırken göz yaşları ip gibi yanaklarını yıkıyordu. Melek hanım o kadar beyazlamış, yüzü o kadar kasılmıştı ki, Cesur annesine inme inecek diye korktu..Kendisi ise sinirlerine hakim olabilmek için var gücüyle savaşıyordu..

AĞLA(ma)YACAĞIMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin