Ayşe uykusundan çığlıklar atarak uyandı. Hep aynı şeyi yaşıyordu, uykuya daldıktan hemen sonra Cesur'un kan gölüne dönmüş sırtını görüyor, aynı o andaki gibi donup kalıyordu...Ardından çığlıklar atıyor ve kan ter içinde uyanıyordu....
Yatakta doğrulup, elini yerinden çıkacakmış gibi atan kalbinin üzerine koydu. Tuzlu gözyaşlarının tadı dilindeyken "benim yüzümden değil, ben yapmadım" diye sayıklamaya başladı..."Cesur biliyordur, benim suçlu olmadığımı biliyordur..Biliyorsun değil mi?"boşluğa haykırırken yaptığının ne kadar saçma olduğunu biliyordu ama vicdanını susturamazsa aklını kaçıracaktı...
Can'ı deliler gibi merak ediyordu..Gazetelere çarşaf çarşaf haber olmuşlardı ve bütün Bursa gerçekte Can'ın annesinin kim olduğunu öğrenmişti..Peki ya oğlu? Onun kim olduğunu ve babasının nasıl öldüğünü öğrendiyse, bir daha yüzüne bakar mıydı? keşke bu sorularına cevap verecek biri olsaydı ama her zamanki gibi tek başınaydı.. TEK BAŞINA!!!! bu şekilde yaşayıp ölmekten korktu..İçi acıyordu, yanında paylaşacak bir Allah'ın kulu yoktu..Aklına Yiğit geldi...Keşke şu anda yanında olsaydı....
***********************
Leyla yaşadığı keder yetmezmiş gibi ,yeni bir zorlu görevle karşı karşıyaydı...Erteleyip durduğu, onu yüreği ağzında yaşatan yalandan kurtulmak için oğluyla konuşması gerekiyordu. Dünyası başına yıkılmış on yaşındaki bir çocuğa bunları söyleyen kişi olmaktan nefret etti..
Ah!! Cesur ahhh! şu an elimi tutuyor olman gerekirdi... ben korktukça ukala gülümsemenle yüzüme bakıp" korkma Leyla'm ben yanındayım" demen gerekirdi...Yine beni yalnız bıraktın, bunların hesabını yanına geldiğimde vereceksin..Bari bana şans dile....
Can'ın odasına girdiğinde korkudan bacakları titriyordu..Oğlunu yatağının yanında yerde oturmuş, oyuncaklarından bazılarını bir kutuya ayırırken buldu...
_Ne yapıyorsun oğlum?
Can yaptığı işe öyle dalmıştı ki, annesinin sesini duyunca korkuyla irkildi..
_Babamın bana aldığı oyuncakları kaldırıyordum anne...
Leyla oğlunun yanına varmıştı, yanına oturup güzel saçlarından öptü..
_Neden?
_Çünkü bana bir daha hiç bir şey alamayacak..........Onlara.......bir şey olmasını istemiyorum....Büyüyünce çocuklarıma gösteririm belki, belki de babamı özlediğimde kutuyu açar bakarım....
Can'ın hıçkırıkları annesinin yüreğine saplandı...Bu kadar acı için çok küçüktü...
Kısa bir an birbirlerine sarılıp teselli buldular. Can'ın annesine ne kadar ihtiyacı varsa, Leyla'nın da oğluna vardı...
_Seninle konuşmam gereken şeyler var Can....Seni uyarmalıyım bebeğim, konuşacaklarımız biraz üzücü olabilir..Ama bu ikimizin arasında ki hiç bir şeyi değiştirmeyecek, bunu iyice anlamanı istiyorum tamam mı?
Can hiç bir şey anlamadı ama başını salladı..Annesi onu üzecek bir şey yapmazdı..
Leyla derin ama çok derin bir nefes aldı..Korkuyordu....
_Önce sana çok önemli bir sır vereceğim, sanırım buna sevineceksin..Ama şu an bunu seninle benden başka kimse bilmiyor, ben söyleyene kadar da öyle kalacak oldu mu?
Can tekrar başını salladı. Bu kez heyecanlanmıştı..Annesiyle bir takım olarak hareket ettikleri zamanları seviyordu...
Ben de bu gün öğrendim......Bir kardeşin daha olacak, karnımda bir bebek var..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AĞLA(ma)YACAĞIM
Roman d'amourBu bildiğiniz aşk hikayelerinden değil... Peri masalı mı istiyorsunuz? SİNDRELLA'YI OKUYUN! Bu hikaye size göre değil...