XXVII. MAVİ KURDELE

92.4K 5.4K 3.4K
                                    




İyi okumalar dilerim...
Lütfen satır arası yorumları unutmayalım. 💙

XXVII

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




XXVII. MAVİ KURDELE

Jess Glynne - Take Me Home
Yasmin Levy - Una Noche Mas
James Arthur - Train Wreck

🏹


KUTSAL

Nişanın olduğu sabah evde bir kaos başladı.

Elena gecenin bir yarısı kimseye bir şey demeden ki buradaki kimse ağabeyiydi, Rusya'ya geri dönmüştü. Araz bunu öğrenince küplere binmişti. Kız kardeşini arayıp nasıl böyle bir sorumsuzluk yaptığını sorduğunda ise aldığı cevap Elena'nın yalnız kalmak istediği olmuştu. Bu yüzden saatlerdir öfkeliydi. Bunun üstüne Güneş'in verdiği haber de tuz biber olmuştu.

"Hayır." Dedi Araz onuncu defa. "Hayır dediysem hayır."

Çalışma odasında on dakika önce gelen telefon üzerine bir şey tartışıyorlardı ve asla neler olduğunu anlamıyordum. Konuşmaya sonradan dahil olabilmiştim. Tek değildim. Hilal'de neler olduğunu anlamıyor, benim gibi kapının önünde dikilmiş, odanın ortasında duran ve sinir ile birbirlerine bakan ikiliye odaklanmıştı.

Neler olduğu hakkında en ufak bir fikrim yoktu fakat hayra alamet bir gelişme olmadığı barizdi. Asıl sorunlardan biriyse buna vaktimiz olmadığıydı. Bir saat içinde nişanımız vardı ve evin içi görevli kaynıyordu. Parti Araz'ın evinin geniş bahçesinde yapılacaktı. Her yer süslenmiş, masalar kurulmuş, orkestra gelmiş ve servis elemanları şimdiden işe koyulmuştu. Müstakbel gelin ile damat ise hala hazır değildi.

"Araz şu an sorun çıkarmanın hiç sırası değil."

Güneş'in sözleriyle Araz pimi ateşlenmiş bir bomba misali arkadaşının dibinde bitti. Öfkeyle kasılan bedeni beni geriyordu. Sağ kolu, dostu olarak gördüğü adama karşı daha önce şahit olmadığım bir tutum ile bağırdı. "Gerekirse savaş çıkartırım." Dediğinde tüylerim diken diken oldu. "Kutsal onun yanına bile yaklaşmayacak."

Adımı işitmek beynimden vurulmuşa dönmemi sağladı.

Hilal de afallayarak bana bakmıştı. Benim hakkımda bir konu üzerinde kararsız kaldıkları barizdi ve işlerini kolaylaştırabilirdim. Kollarımı göğsümün önünde dolayıp kaşlarımı çattım. "Araz, ne oluyor?"

Güneş gözlerini benim ile buluşturduğunda Araz varlığımı yok saydı. Dün gece korumalar on beş dakikalık firarımı fark etmemişlerdi lakin Hilal telefon konuşmasını bitirip masaya geri döndüğünde on dakikadır tuvalette oluşuma şaşırmıştı. Yine de bunun üstüne düşmemişti. Araz ise bunlardan bir haber olmasına rağmen dün mutfakta yaşanan olaydan beri deli gibi öfkeliydi. Sanırım bunun en büyük nedeni libidosundaki artış ile baş edememesiydi ama bu tamamen onun suçuydu.

HARZEMŞAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin