XVIII. GİZEMLİ AŞIK

89K 5K 3.4K
                                    



İyi okumalar dilerim...
Lütfen satır arası yorumları unutmayalım. 💙

XVIII

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



XVIII. GİZEMLİ AŞIK

Wafia - Heartburn
Avril Lavigne - I Fell in Love With The Devil


🏹


KUTSAL


Babam ile geçirdiğim güzel anlar oldukça nadirdi.

Zikretmesi bile bu denli ağır ve acı olan cümlenin gerçekliği daha da yaralayıcıydı. Ondan bana geri kalanlar sayılıydı. Ruhumda çok yara açmış, benliğimi darmaduman etmişti fakat hep böyle değildi.

Bir zamanlar küçük kızına baktığında gözlerinde hayal kırıklığı oluşmazdı. Onunla ilgili çoğu şey acı vericiydi. Ender de olsa hatıralarımı süsleyen güzel anılar da vardı. Neredeyse hepsi küçüklüğüme dayanırdı. Gösterdiği şefkat annemin ricası olmalıydı zira o öldükten sonra bir daha sevecen bir tavır ile gözlerimin içine bakmamıştı. Beni hayatına kabul etmemiş, bir yabancı olmamı sağlamıştı. Onun için zor olmalıydı. Ölen eşinden geriye kalan bir yükümlülüktüm. Ele avuca sığmayan bir kız kalmıştı geriye. İdare edemediği, etmeye çalışmadığı o küçük kızı sevmekten ise nefret etmek daha kolaydı. Bu ağırlığı kaldıramayan babam, beni ötekileştirmişti hayatı boyunca.

Birlikte geçirdiğimiz en güzel zamanlar, satranç oynadığımız anlardı. Babamın en büyük hobilerinden biriydi bu. Ne zaman boş bir vakti olsa beni karşısına alırdı. O her zaman siyah olurdu. Bende siyahı istesem bile talep edemeyecek kadar çekingen olan yapım ile beyazı üstlenirdim.

Ciddiyetinden asla ödün vermezdi.

Onun için bu bir oyun değil, stratejik bir savaştı.

En ufak alaycılığımda put kesilir, bağırırdı. Soğukkanlılığımdan sıyrılmamam gerektiğini hatırlatırdı. Kazanmanın tek seçeneğim olduğunu söyler, yenilmek ne demek bilmememi isterdi. Sarf ettiği her hamleyi dakikalarca düşünürdü. Bazen oyunu yarıda bırakır, farklı bir perspektif ile bakması gerektiğini söyleyerek günler sonra kaldığımız yerden devam etmemizi sağlardı. Babam birçok şey olabilirdi lakin aptal bir adam asla değildi. Aksine zekiydi. Karşısındaki insanı ahmak hissettirebilecek kadar akıllı biriydi. Bunu bana da aşılamaya çalışmıştı. Onun için attığım her adımlar önceden planlanmış olmalıydı. Bütün olasılıkları değerlendirmeli, tereddüt etmemeliydim. Bir başkasının hamlelerime karışmasına ve beni yönlendirmesine izin veremezdim. O zamanlar bana öğretmeye çalıştığı çoğu şeyin saçma olduğunu düşünmüştüm. Bana anlatmak istediklerini anlamamış, hayatımın hiçbir evresinde bunlara ihtiyaç duyabileceğimi zannetmemiştim. En büyük yanılgımdı bu. Bana öğrettiği her şey, hayatın ta kendisiydi.

HARZEMŞAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin