Düşmüş Melekler Serisi
Birinci Kitap
🏹
Kutsal Alazgir, en yakın arkadaşının öldürülmesi üzerine ona bu acıyı yaşatan adamdan intikam almak ister.
Soğuk ve acımasız Rusya'nın tenha sokaklarında bir avcı misali hedefinin peşine düşer. Hedefi haline...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
XXI. GELECEĞİN GEÇMİŞİ
The Weekend - Creepin'
🏹
ARAZ
Ciğerlerime dolan vanilya kokusuyla gözlerimi araladım.
Günün ilk ışıkları odamın içini aydınlatıyor, en önemlisi yanımdaki kadının beyaz teninde dalgalanıyordu. Gözlerimi kapatıp açtım ve yanımda uyuyan meleğin varlığından emin olmaya çalıştım.
Kutsal yastığıma dökülen altın sarısı saçları, kızarmış ve aralık duran dolgun dudakları, üzerine geçirdiği tişörtüm ile kollarımın arasındaydı.
Ve gerçek olamayacak kadar mükemmel hissettiriyordu.
Kendime gelmeye çalışarak bakışlarımı üzerinde gezdirdim. Kokusu ciğerlerimi istila etmiş, bedeninden yayılan sıcaklık vücudumu ele geçirmişti. O güzel vücudunu örten tek şeyin benim tişörtüm olması aklımın sınırlarını zorluyordu.
Dün geceki sarhoşluğunu anımsamak tebessüm etmemi sağladı.
Toksik oluşuyla tatlılık seviyesinde yeni bir boyut kazanmıştı. Beni kendine çektiğini anımsamak kanımı kaynatmaya yetti. Ciddiydim, Kutsal bu zamana kadar tattığım en lezzetli şeydi. Bir an dudaklarında kendimi kaybedeceğimi zannetmiş, onu mutfak tezgahının üstünde becermemek için kendimi zor tutmuştum. Açıkçası bu yüzden kendimle gurur duyuyordum çünkü ondan ayrılmak bu zamana dek yaptığım en zor şeylerden biriydi.
Ayrılmak.
Siktir, ondan birkaç ay sonra ayrılmam gerekiyordu.
Peki ayrılacak mıydım?
Hayır.
Peki ona ayrılacağımızı düşündürtecek miydim?
Kesinlikle, evet.
Yüzüne düşen bir tutam sarı saçı omzunun ardına ittirdiğimde tutamlarının yumuşaklığı tenimi karıncalandırdı. Ufak temasım ile bir kedi misali bana yanaşıp başını boynuma gömmeye çalıştı. Onunla uyumaya ve uyanmaya alışabilirdim. Yatağımdaki varlığı sandığımdan daha çok hoşuma gitmişti ki ben genelde odamda bir başkasının varlığından bile memnuniyet duymayan narsistin tekiydim.
Milaya, hayatıma sızıyordu.
Her anlamda beni ele geçiriyor, beni o küçük parmaklarına dolayarak bir kukla misali yönetmeye çalışıyordu. İşin kötü tarafı ona izin veriyordum çünkü bir yanım çabasından keyif duyuyordu.
