XXIX. KATİLLER KATİLİ

88K 5.5K 2.6K
                                    




İyi okumalar dilerim.
Lütfen, satır arası yorumları unutmayalım. 💙

XXIX

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




XXIX. KATİLLER KATİLİ

Palaye Royale - Tonight Is The Night I Die
Bryce Fox - Horns
Elley Duhe - Middle Of The Night

🏹


KUTSAL


Cehennem çukuru diye tabir ettiğim o boşluğun içindeydim.

Karanlığın sardığı, hiçbir ışığın giremeyeceği bu soğuk ve köhne yerde uzun zaman sonra huzurlu hissediyordum. Toprağın üstündeki dallar alev almış, kızıl bir şölen baş göstermişti. Sıcak ve titrek ateşten yayılan parıltılar görüşümü biraz da olsa berraklaştırıyordu.

Oradaydım.

Geçmişim ve geleceğimin yaverlik ettiği bugünümde esirdim fakat kendimi bir mahkûm gibi hissetmiyordum. Aksine ilk defa özgürlüğün nasıl bir şey olduğunu bu denli iyi anlayabiliyordum.

Ayaklarımın altında yatan küçük bedene baktım. Sarı saçlarını iki yandan örmüş, pembe dudakları morarmıştı. Beyaz teni artık boş bir kâğıttan farksızdı. En fazla altı yaşında olmalıydı. Üzerinde etekleri pileli beyaz bir elbise vardı. Yaralıydı. Fiziksel bir hasar değildi bu.

Onun ruhu ölüyordu.

Geçmişinin yükünü atlatamayan küçük kız, geleceğinin hayalini bile kuramıyordu. Yıllarca onu öldürmeye çalışmış, kendimin katili olmak için büyük bir efor sarf etmiştim lakin o dayanmış, yine de hayata tutunmuştu.

Sanırım inatçıydı.

Zayıf olduğunu kabullenmek istemiyordu fakat anlamalıydı. Beni güçsüzleştiriyordu ve benim artık buna müsaade etmem mümkün değildi. Bu yüzden hep onun celladı olacağımı düşünürdüm fakat yanılmıştım. Onu bu hale getiren ben değildim. Karşımdaki ölmeye yüz tutan küçük bedeninin yaratıcıları Erdem Gürsoy ve Âdem Alazgir'di.

Biri babam dediğim, beni koruması gerekirken parçalara ayırmaktan çekinmeyen adamdı. İstediği ne varsa vermeye çalışmış, benim ile gurur duymasını istemiştim. Tek dileğim, ona yaraşır bir evlat olmaktı fakat becerememiştim. Diğer adam ise beni yıkılmaz gördüğünü sandığım, içimdeki beni fark ettiğini düşündüğüm tek insandı. Ona sığınmış, güvenmiş, beni istediği kalıba sokmasına izin vermiştim.

Canımı verecek kadar çok sevdiğim bu iki adam, benim canımı söküp almaktan asla çekinmemişlerdi.

Şimdi bütün masumiyetim ile birlikte onlara duyduğum ne varsa ölüyordu. Erdem Gürsoy'un itirafı zihnimin parçalanmasına ve o kırıkların küçük kıza zarar vermesine neden olmuştu. Ruhu oluk oluk kanayan kıza bakmaya devam ettiğimde hala çabaladığını görmek gülümsememe neden oldu. Asla pes etmiyor, yaşamın kırılgan dallarına tutunmak için yanıp tutuşuyordu. Işığı sönmüş, cansızlaşmış mavi gözleriyle bana bakıp yavaşça elini uzattığında yardım istediğinin bilincindeydim fakat ona yardım edemezdim. Kimse ona yardım edemez, elinden tutamazdı. Onu kurtaracak tek bir insan bile yoktu.

HARZEMŞAHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin