Bölüm 12: Kart Oynamak

56 5 2
                                    

Ertesi gün okuldan çıkarken Hüso'nun arkadaşı Uygar her zamanki gibi servise binme yerine doğru yürümemişti. Caddedeki bir çizgi roman dükkanında her ay yapılan bir kart oyunu turnuvasına gideceğini söylemişti. Uygar çizgi roman dükkanındaki turnuvaya katıldı. "Kart Canavarları" Turnuvasıydı. Herkesi rahatlıkla yenmişti. Feci bir kart oyunu zekası vardı. Ta ki finale kadar. Finalde kahverengi pardesü giyen, saçları kahverengi, dalgalı ve omzuna kadar gelen, turuncu kayak gözlüklü kısa sakallı bir adam gelmişti. Uygar'ın daha önce hiç görmediği bir deste kullanıyordu. Kırk yıl düşünse asla etkili olmayacağını düşündüğü bir desteydi. Turnuva maç şeklindeydi. Bir maçta iki düello olur. İlk düelloda Uygar yenildi. İkincisinde ise oyun kilitlendi ve desteleri bitene kadar kart çektiler ama genede Uygar mağlup oldu. Uygar çıkıp ikincilik ödülü ile eve döndü.

Akşam bisiklet kullanmak için evlerinin yakınındaki parka gitti. Bisiklet sürerken durdu ve su molası verdi. O sırada bir ses duydu.
-Hey çocuk... Nasıl kart oynanılır, öğrenmek ister misin?
Uygar adama döndü. Adam turnuvadaki adamdı. Uygar'a morumsu mavi bir taşı olan beyaz bir ince bileklik attı. Bileklik denge bilekliği gibiydi.
-Tak onu, nasıl kart oynanılır, öğreteceğim.
Uygar taktı. Adamda da açık mavi taşı olan lacivert bir tane vardı.
-Taşa bas.
Uygar taşa bastı. Bileklik parlayarak elini sardı ve taş büyüyüp elinin üstünü kapladı. Elini ve kolunun dirseğine kadar olan yerini beyaz bir zırh kaplamıştı. Elleri ejderha pençesi gibi olmuştu. Adam da bastı. Adama da aynı şey oldu sadece rengi farklıydı. Uygar çok şaşırmıştı.
-Son kez soruyorum... Nasıl kart oynanılır öğrenmek istiyor musun? Yalnız söyleyeyim, buna başlayınca geri dönüşü yok. Kabul Ediyor musun Uygar!
Uygar çok şaşırmıştı.
-E-evet!
-Tamam o zaman DUEL!
-DUEL!

Battle DomeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin