Kerem merkeze gitti. Hazırlanırken omzunu birisi sıktı.
-Hadi velet hızlan biraz.
-Kapa çeneni. Hem aynı yaştayız ve velet olan sensin. O zehirli ellerini üstüme sürme.
-Hemen kızma Kerem bey hadi hazırlan.
-Sen hazırlan asıl doğru düzgün giyinmemişsin bile.
Kerem'in konuştuğu kişi Alexia'ydı. Sarışındı ama saç dipleri ve uçları kırmızıydı. Çok açık kahverengi gözleri vardı. Kot gömlek giymişti. İçinde de kırmızı bir bikini vardı. Belindeki kuşakta yeşil ve mor bir katana vardı.
-Bu giysiler daha rahat. Hadi sen konuşma da hazırlan.
İkisi de hazırdı.
-Duel!
-Duel.
Battle Dome'a girdiler. Pechvogels' in 1, 2, 3, ve 4 numaralı elemanlarının kaldığı yere gittiler.
-Hadi Keremboy git ve o Clay herneyseyi çal da gel. O küçük kız çığlığını duyarsam gelirim.
-Eğer hemen o çeneni kapatmazsan iki ve dört gelip kapatacak.
-Off. Tamam Keremboy bekliyorum.
Kerem içeri girdiğinde içerde piskopatça söylenen tekerlekli sandalyeli birisi vardı. Kerem'i henüz görmemişti.
-Blazer, Blazer, Blazer! Lanet olsun sana! Sana da lanet olsun! O kartlar götüne girsin! Blazer. Hahaha! Ağah.
Bu iki numaraydı. Normalde tekerlekli sandalyede olmaması gerekiyordu. Düz saçları vardı ve göğüsünde Blaze Mark vardı. Kerem Clay Activator'u buldu. Bir yüzüktü. O sırada dışardan kılıç sesleri geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Battle Dome
FantasíaBattle Dome, dünyamıza paralel olan bir gezegendir. Kahramanımız Hüso daha Battle Dome'dan haberi bile yokken özel güçler kazanmıştır. Hüso ve arkadaşları, Dünya ve Battle Dome'da fantastik maceralara atılırlar. Hikaye düzenlenmiş ve bölümler sıral...