Düzenlendi: 27/07/2017
Herkese merhaba, bölüm içinde Begüm ve Azat dışında bu kez bazı okuyucuların merakla beklediği benimde zevkle yazdığım özlenen diğer çiftimiz Mustafa ve Leyla'da var. Bölümde Leyla ve Mustafa'nın yakınlaşmaları ve aralarda temsili multimedyalar var bilginiz olsun. :)
Düzenlemeyle birlikte aldığım kararla yakınlaşma kısımları koyu renk kalın yazılıp başında ve sonunda ünlem (‼️) işareti olacak okumak istemeyenler atlayabilirler. Bu bölümde de bu uyarı olacak bilginiz olsun.
Keyifli okumalar dilerim...
***
BEGÜM KILIÇ"Manyaksın, sen gerçekten kafayı yemişsin."
Söylenerek düştüğü yerden kalkmak için hareketlenen Begüm acıyan poposunun ağrısıyla sızlanıp Leyla'nın uzattığı eli geri itti.
"Begüm yardım edeyim."
Elini tutmaya çalışan Leyla'ya ters bir bakış atıp canı acısada yardım almadan ayağa kalktığında iştahla gülen Azat'a öylesine kızgındın ki duygularını dile dahi getiremiyordu. "Bana kıyamaz" diye düşündüğü deli nişanlısı şaşırtıp kucağından ittiği an korkudan gözlerini sım sıkı kapatmıştı ve bir saniye kadar sonra poposunda hissettiği acıyla çığlık atıp gözlerini açtı. Yere düşmüştü düşmesine ama bir fark vardı. Terastan aşağı değilde hemen Azat'ın ayağının dibinde terasın iç kısmında yerdeydi. Azat Begüm'ü minderlerin üstüne bırakmış bırakırken de tam ayarlayamadığında poposunun yarısı beton zemine çarpıp canını yakmıştı.
O an gözlerini öylesine sım sıkı kapattığından ister istemez onca metrelik yerden aşağı atıldığını zannedip korkmuştu ve başında durup kendisine sırıtarak bakan Azat'ın yakışıklı yüzüne bir tane patlatmak istedi. Aklı sıra Azat Begüm'le eğleniyordu ama bilmiyordu ki Begüm'ün canı gerçekten acımıştı ve bu durumdan hiç hoşlanmamıştı.
"Begüm iyi misin? Ay inanmıyorum sana Azat ya çocuk gibisin... Kız sert düşseydi de bir yeri kırılsaydı ne olacaktı."
Azat'a çıkışıp Begüm'e yaklaşan Leyla'yı eliyle durdurdu Begüm. Şuan her şeye herkese kızgındı. Böyle şaka olmazdı... Bu tarz şeyleri sevmediğini bildiği halde Azat'ın aptalca davranmasına sinir oluyordu.
"Kimse ama hiç kimse benimle tek kelime konuşmasın."
Leyla üzgün mavi gözlerle Begüm'ün yüzüne bakıp" ama biz nereden bilelim Begüm, şakalaşıyorsunuz zannedip yanınıza gelmedik. Ne bileyim bu delinin seni yere atacağını." Diye kendini savunsada ona da kızgındı Begüm. Ne vardı yukarı gelselerdi. Aşağıdan güleceklerine gelip Azat'tan onu alsalardı ne olurdu.
"Çok mu komik..."
Pürüzlü sesiyle konuşan Begüm sırıtan Azat'a yönelik konuştuğunda Azat, ona inatmış gibi sesli bir kahkaha atıp Begüm'ü daha çok sinirlendirdi.
"Eee o diline böyle ceza güzelim, sızlanıp durma sen küçükken hiç mi düşmedin ne var bunda."
Dişlerini sıkıp burnundan derin bir nefes aldı Begüm. Bu adam cidden onu sinir hastası yapacaktı... Hala karşısında sırıtarak konuşuyordu. Şuan öylesine kızgındı ki bu konağı Azat'ın başına yıkmak istiyordu.
"Sen gerçekten iflah olmaz bir manyaksın."
Azat'ın bu kadar aptal oluşu canını sıkmıştı. Bu ne biçim şaka anlayışıydı...
Acıyan popusunu ova ova merdivenlerden inerken Azat seslendi.
"Beşte geleceğim unutma, benide sakın bilerek bekletme."