Herkese merhaba... Uzun bir aradan sonra nihayet bölümle geldim. :) Biliyorum uzun aralar sevilmiyor ki bende sevmiyorum ama burası dışında da bir hayatım var ve bazen koşturmaktan bölüm yazmaya vakit bulamıyorum. 😊
Evet finalden önceki son bölümümüz geldi artık bir sonraki bölüm final bölümü olacak... Şimdiden söylemek istiyorum final için gün vermiyorum çünkü tam anlamıyla odaklanıp yazacağım ve buda benim bir kaç haftamı alacak.
Bunun dışında "yeni hikaye var mı?" diye çok fazla mesaj alıyorum bunu finalden sonra açıklayacaktım ama burada da kısaca bahsedeyim.
Evet yeni hikaye var. Aşkın Bedeli özel bölümleri de bitikten sonra sanırım yaz ortasına doğru yeni hikayemle burada olacağım. Buradaki karakterlerden tamamen bağımsız olacak. Yeni olay yeni aşk... :)
Bunun dışında son bölüme gelen oy sayısından dolayı çok üzgünüm. Bakıyorum okuyan sayısı çok güzel ama oy sayısı arasında uçurumlar var. "Yeni bölüm ne zaman?" diye bir sürü mesaj alıyorum ama bu kadar istekli okuyucularım iş oy vermeye gelince kendini göstermiyor. (Lafım vermeyen okuyucularıma ;) )
Ben artık bu konuda ne diyeceğimi inanın bilemiyorum. Bir emek veriyorum ve sizden sadece oy bekliyorum... Umarım bir önceki bölüme oy vermeyi unutan değerli okuyucularım bu bölümde aynı şey olmaz. Geriye dönüp oy vermekte bu kadar zor olmamalı.
Çok konuştum bölümle artık sizi baş başa bırakıyorum...
Keyifli okumalar dilerim.
***
CEMAL & FUNDA
Cemal sağa döndü olmadı. Sola kaydı bu hiç olmadı. Biraz bacaklarını kırdı ama yine olmadı. Bir şeye sarılma ihtiyacı vardı...Evet evet bulmuştu kolları kesinlikle bir şey arıyordu. Neredeydi o şey. Güzel uykusundan şimdi o boşluk hissinden dolayı niye uyanıyordu.
Homurdanarak gözlerini açıp kaşınan gözlerini ovaladı. Yatakta tek başına sere serpe yatıyordu yatmasına da sarılarak uyuduğu miniği nerdeydi. O Kocaman karnıyla yine gece gece nereye gitmişti.
Gece lambasının aydınlattığı odada henüz sabah olmadığının farkında olarak başındaki saate baktı.
"Üç mü? Ben kaç saattir uyuyorum ya."
Akşam işten gelip yemeği yer yemez koltukla "gözlerimi dinlendiriyorum" derken daha sekizde uyuyup kalmış Funda'da bir süre kocasını ellememiş sonra kendiside sıkılıp saat on gibi Cemal'i uyandırarak odalarına gitmişlerdi. Cemal uyku sersemi Funda elinden tutuğu için gözü kaplı yürüdüğü koridoru geçip odasına girer girmez yine karısının yardımıyla üstünü çıkarıp yatağa kendini bırakmasıyla yeniden uykuya dalmıştı.
Funda uykusu olmasa da bir süre Cemal'in sarılmasının keyfini çıkarıp yattıktan sonra sıkılıp doğrulmuş ve biraz bebeklerle alakalı aldığı kitaplardan birini okuyup azıcık telefonla oynadıktan sonra karnı acıkınca yataktan kalmıştı. Artık son günlerinde olduğu için geceleri yatmak ayrı işkence gündüzleri şişip hareket edememesi ayrı işkenceydi. Birde iştahında da kesilme olmayınca zorlanır olmuştu.
Aldığı kilolar, kocaman karnı minyon bedeninde çok sempatik dursada Funda bu konuda hiç de öyle düşünmüyordu. Kendine bakıp bakıp ağlarken Cemal kıs kıs gülsede son derecede tatlı bir eş olup karısına çok güzel olduğunu söyleyip gönlünü bir şekilde yapıyordu.
Funda'nın boyu kısa olduğundan şiş karnının görüntüsü Cemal'in hoşuna gidip bazen karısını izleyip gülüyordu ama Funda o anları yakalarsa resmen Cemal'e işkence yapıyordu çünkü "bana güldün çirkinim işte" diye bir başlayıp mik mik Cemal'in başının...