Düzenlendi: 06/07/2017
Okuyucu sayımız her geçen gün artıyor herkese çok teşekkür ederim, sizden ricam sessiz okurlarım varlığınızı belli edip bölümleri beğendiğinizi gösterebilirseniz beni çok mutlu edersiniz. Bölüm sonlarında lütfen oy vermeyi unutmayın. :)
keyifli okumalar dilerim...
***
Azat, derin bir nefes alıp aklına gelen her ne kadar saçma da olsa bahanesine sığınıp öğretmenler odasının kapısını açıp içeri girdi. Gözleri Begüm'ü bulmak üzere odanın içinde dolaşırken bir adam ayaklanıp gülümseyerek yanına doğru yürümeye başladı.
"Buyurun beyefendi yardımcı olayım?"
"Ee ben şey..."
Hadi ama Azat Karaaslan çekinmiş olmazdı değil mi?
Çenesini kaşıyan Azat, dudaklarını aralamıştı ki aşina olduğu o tatlı sesten adını duydu.
"Azat..."
Begüm, arka tarafta bulunan dolabına çantasını bıraktıktan sonra kitaplarını eline alıp öğretmen arkadaşlarının yanına döndüğü an karşısında Azat'ı görünce şaşırdı. Azat'ın yanına ilerleyip şaşırdığını belli eden bakışlarla bakarken arkadaşlarına belli etmemek adına gülümsedi. Sonuçta herkes onu nişanlı olarak biliyordu değil mi?
"Canım bir şey mi oldu?"
''Canım?"
Azat içinde oluşan nedenini bilmediği his ile gülümsedi. Bu tatlı dudaklar kendisine ne güzel canım demişti öyle.
Genç adam duyduğu şu ufacık söze gülümserken Begüm, arkadaşlarının anlamaması için canım demek durumunda kalmıştı.
Biraz kenara çekilecekken Azat, Begüm'ün hem onure olması hem de erkek öğretmenlere karşı ''bakın nişanlısı benim ona göre Begüm'den uzak durun.'' demek adına önce yanında bulunan öğretmen arkadaşına elini uzattı.
"Merhaba ben Azat Karaaslan Begüm'ün nişanlısıyım."
"Memnun oldum Azat Bey bende Fizik öğretmeni Aydın Gürel."
Azat, nazik bir edayla gülümseyip içeride bulunan diğer öğretmenlere yöneldiğinde her biriyle tek tek tanışmıştı. Begüm bu durumu mutlulukla izliyor Azat'tan böyle bir davranışı hiç beklemediğinden hem şaşırmış hem de gururlanmıştı.
Azat, tanışma faslı bitirdikten sonra köşede bekleyen Begüm'ün yanına ilerleyip birlikte dışarı çıkıp cam kenarına geçtiler.
"Bir şey mi oldu Azat neden geldin?"
Telaşla konuşan genç kızı çaktırmadan süzen Azat, söze nereden başlasın bilemedi. Koskoca kuracak cümle bulamıyordu.
"Şey... Begüm akşam yemeğe gidelim mi diyecektim de arabada söylemeyi unutmuşum gelip onu söyleyeyim dedim."
"Telefon etseydin ya bunun için içeriye kadar girmene gerek yoktu."
Kaşları çatılan Azat, Begüm'ün kendisinden utandığını sanacak kadar şaçma bir düşünceye kapılıp kendi kendine sinirlendi.
"Seni rahatsız ettim galiba pardon."
Begüm'ün dudakları şaşkınlıktan aralanırken yanından gitmek üzere hareketlenen Azat'ın kolunu tutu.
"Ne celalleniyorsun hemen sana bir şey mi dedim? Sadece zahmet ettin diye belirtmek istedim."
Gevşeyen Azat rahatlayarak tebessüm etti.