Herkese Merhaba; Bölüme geçmeden geçen bölüme göstermiş olduğunuz ilgi için hepinize çok teşekkür ederim. İlk defa okuma oranı ile gelen beğeniler arasındaki oran beni bu kadar mutlu etti. Bu bölümde sizlerden aynı desteği bekliyorum. :) Umarım oy vermeden geçtiğiniz eski bölümlere de zaman ayırıp bakıp unutulan oyu verirsiniz. :) Aşkın Bedeli'i bu kadar seviliyorsa hep birlikte bir yere getirmeliyiz diye düşünüyorum çünkü ben sizleri yüz yüze tanımasam da aramızda çok değişik bir bağ hissediyorum. Biraz sizden bu konuda destek bekliyorum.Bu bölümde olmayan çiftlerimiz gelecek bölümde olacaklar.
Hepinizi öpüyorum, keyifli okumalar dilerim. :)
Yazım hatası varsa sonra yine bölümü inceleyeceğim.
Not: Ülkemizde olan son olaydan dolayı çok üzgünüm umarım bu yıl herkes için hayırlı, barış dolu bir yıl olur. Allah o gece hayatını kaybedenlere rahmet eylesin, ailelerine sabır versin.
***
BEGÜM & AZAT
"Gelecek olan misafirler kaç kişiymiş aşkım?"
"Beş kişidir her halde tam bende bilmiyorum. Normalde Figen teyze, Raşit amca işte oğlu kızı gelini falan."
Begüm "hımm" diye mırıldanıp üstünü giyinmeye devam ederken Azat'ta banyoda traşını oluyor arada açık olan kapıdan karısının sorularını yanıtlıyordu. Kahvaltı sonrası eve gelmişlerdi. Geldikleri gibi ikisi de hazır uyanıkken buldukları Ege'yi doya doya sevmiş Azat minik yeğenini öpücüklere boğarken Begüm'de Eymen kıskanmasın diye onunla ilgilenip sonra Azat'la çocukları değiştirmişlerdi.
Azat yeğenlerine öylesine düşkündü ki o iki küçük adamları görür görmez gözlerinin içi parlıyordu. Begüm bir ara Ege anlayacakmış gibi onunla konuşarak seven kocasına hayranlıkla bakmış ve bu ilgisi karşısında herkesin içinde "Azat sen bu dünyaya resmen baba olmak için gelmişsin, şuna baksanıza bir yeğenleri değil nerede küçük çocuk görse adamın aklı gidiyor o sert tavrı bir anda çocuk gibi oluyor. Çok tatlısın aşkım." Dediğinde Bekir bey keyifle bir kahkaha atmış Leyla'yla Mustafa ise Azat'a kaş göz yapıp pis pis gülmüşlerdi. Azat'ın hakkından da Begüm geliyordu. Hiç çekinmiyor ailesinin yanında Azat'ın o sert görüntüsünün nasıl kırıldığını anlatıyordu.
Azat Begüm'ün sözlerini dinleyip kucağındaki Ege'den gözlerini çekip karısına bakarak göz kırpınca Begüm aşk dolu bakışlarla cevap verdi hemen kocasına. Kendi bebekleri doğduğunda Azat'ın ilgi dolu bir baba olacağını biliyordu ve böyle bir eşe sahip olduğu için hep şükrediyordu.
***
"Aşkım oldu mu bu sence?"
Begüm kapı eşiğinde durmuş üstündeki kıyafetin olup olmadığını sorarken Azat elindeki traş makinesini kapatmadan Begüm'e dönüp baktı. Karısının üstünde diz kapağından biraz kısa düz kesim yeşil renk bir elbise vardı ve onun bu güzel görüntüsüne beğeniyle baktı. Begüm'e böyle hanım hanımcık elbiseleri çok yakıştırıyordu.
"Çok güzel olmuşsun bebeğim."
Begüm gülümseyip gözlerini süzerek "teşekkür ederim" deyip birde kocasına kırımızı rujlu Azat'ın kıskandığı Begüm'ün ise vazgeçmediği rujlu dudaklarını büzüp uzaktan öpücük attığında Azat gülerek traşına geri döndü. Begüm'le ikinci şansı yakladığından beri güzeli öyle neşeliydi ki tıpkı eski hallerine dönmüştü.
Begüm çok uğraşmadan saçlarını toplayıp Azat'ın hediyesi olan üstü küçük küçük pırlanta taşlarla süslü kar tanesi desenli küpe ve bilekliklik takımı olan takısını takıp aynadan yansıyan görüntüsüne baktı. Bekir beyin uyarısından sonra ister istemez giyimine dikkat ediyordu. Sonuçta adamı sürekli konuşturmanın anlamı yoktu.