(Bu bölüm ve Sonrakilerin yazım hataları düzeltilmedi. Düzeltikten sonra tekrar 41 den aktarmaya devam et.)
Ve sonunda Düğün bölümü geldi...Bölümü inşallah beğenirsiniz benim için yazarken en özel bölümlerden biri daha oldu.. Yine iki part yapmamak için uzun bir bölüm oldu bilginiz olsun. :)
Bölüm içinde yer yer açık konuşmalar var bu kısımları okumak istemeyenleri bilgilendirmek istedim. 😊Bir de gelecek bölüm düğün sonrası bölümü olacak ve Begüm'le Azat'ın ilk gecelerini yazacağım bu konuda rahatsız olabileceğiniz bir durum varsa çoğunluğun isteğine göre bunu dikkatte alacağım ve o kısımları geçeceğim ama bir şey belirtilmezse kurgusu hazır olan bölümü düzenleyip paylaşacağım. 😊
Aralarda temsili multimedyalar var .
Keyifli okumalar...
***
"Aşkım çok koyma vallahi yiyemem midem kasılıp duruyor."
Azat söylediklerime aldırmadan ayakta durmuş halde annemin masanın üstüne bıraktığı bir sürü güzel yiyecekle dolu servis tabaklarından bana karışık bir tabak yapıp limonata ile önüme bırakıp saçlarımdan öptü.
"Tüm gün koşturacaksın biraz bir şeyler ye bebeğim."
Başımı sallayıp önümdeki tabaktan elime poğaça alıp yemeye başladığımda Azat yine babamla serdire geçmiş düğün için bir şeyler konuşuyordu. Her şey çok şükür bitmek üzereydi. Dün gelinliğimi almıştım. Diktirmeyle uğraşmak istemediğimden hazır almıştım ve o kadar çok çeşit vardı ki iki evin kadınları bir olup zar zor seçmiştik gelinliğimi. Alışveriş esnasında Azat, " gelinliğini çok merak ediyorum, biraz anlatsana nasıl bir şey aldın." deyip ikide bir arasada gelinliğimle ilgili en ufak bir detay vermemiş onu meraktan çatlatmıştım. Bir ara "Begüm şu gelinliğin fotoğrafını çekip at bak şirketteki işeleri bırakır yanına gelirim." dediğinden korksamda her zamanki gibi mırıl mırıl konuşup Azat'ı yumuşatmıştım. Eskiden bu tür oyunlar onun üstünde işe yaramazken bu sıralar Azat'ı her şeye böyle ikna edebiliyordum ve buda tabiki benim işime geliyordu.
"Şimdi ne alınacak Begüm?"
"Ya dedim ya sorup durma bir duyan olacak."
Yanıma oturup kıs kıs gülerek konuşan Yaren'e bakıp bende sırıttım. Kaç gündür hazırlık yapmaktan asıl çıkmak istediğim alışverişe çıkamamış sona bırakmıştım. Bugün Yaren ve Funda'yla alışverişe gidip Azat'la geçireceğim ilk gecem için özel bir kaç parça iç çamaşırı ve gecelik alacaktık. İkimiz akşam bunu planladıktan sonra Funda'ya da haber vermiştim ve sabah yanıma gelen Azat'a ne alacağımı söylemeden "alışverişe gideceğim" dediğimde Azat, "ben bırakırım sizi" deyince içime, peşime takılırsa endişesi düşse de hiç bozuntuya vermedim.
Her şeyim aslında dolu dolu vardı. Normalde de çamaşırlarım konusunda iyi parçalar giyinir bir birinden güzel geceliklerimle uyurdum ama yinede bir kaç parça özel bir şeyler almak istiyordum.
Yaren elini uzatıp kekimden yemeye başlayınca tabağımı çekip eline vurdum.
"Pis gelin, ortada o kadar kek varken benim tabağımdan çek elini. Azat bunu bana hazırladı."
Yaren gözlerini kocaman açıp sessiz bir şekilde "Begüm" diye beni uyardığında bu kez ben kıs kıs güldüm. Bu sıralar Yaren'e bilerek gelin, gelinim diyordum. Annem henüz abimle Yaren'i tam olarak bilmesede saf aşıklar çokça kez açık vermişlerdi ve haliyle annem aralarında bir şey olduğunu anlıyor ama anlanmazlıktan geliyordu. İstanbul'daki veda partimiz sonrasında Antep'e hep beraber gelmiştik. Abim yıllık izninin kalanını kullanmış son hazırlıklarda yanımda olmak istemişti. Abime kalsa hemen bizimkilere Yaren'i açıklayacaktı ama Yaren bu konuda annemden çekiniyordu. Aslında Yaren dile getirmesede ailemden ilişkilerine onay gelmez diye korkuyordu. Sonuçta yıllardır evimizin kızıydı ve abim ona abi gibiyken annemin babamın karşısına Güney'in kız arkadaşı, ileride evleneceği kadın sıfatı ile çıkmaktan çekiniyordu.