4.Bölüm Yanağım değil kalbim acıyor

1.7K 124 3
                                    

         

Düzenlendi: 21/06/2017

Herkese Merhaba, bu bölümde Azat ve Begüm'ün ailesinden olaylar yer alıyor ve yavaş yavaş Begüm'le Azat'ın yeniden karşılaşması için gelişen olaylar ortaya çıkacak. Bir sonraki bölüm ve sonrasında bol bol Azat ve Begüm arasındaki olayları, birbiri ile olan diyaloglarını okuyacağız bilginiz olsun. :)

Keyifli okumalar dilerim...

***

AZAT KARASLAN

Azat yüzüne vuran güneş ışığıyla gözlerini açtığında başı yine çatlayacak şekilde ağrıyordu. Yüzünü sıvazlayıp göğsünün üzerinde çıplak halde yatan esmer kadına baktı. Kimdi bu? Niye gece vakit geçirdikten sonra yollamayıp yanında yatmasına müsaade etmişti hatırlayamadı.

Bedenini gerip gözlerini açan esmer, gülümseyerek yüzüne baktığında Azat'ın dudaklarına uzanıp kısacık bir öpücük kondurunca Azat kaşlarını çattı. Duygudan yoksun olan bir birliktelik sonrası sanki arada aşk varmış gibi olan davranışlara tahammülü yoktu. Bunu yanında olan kadınlarda biliyordu kimseyi kandırmıyordu. Onlar bunu kabul ediyordu. Azat anlamıyordu ama böyle kadınlarda vardı.

"Günaydın" dedi arsız arsız sırıtarak.

"Hadi kızım," dedi Azat'ta kadının gülümsemesine karşılık kaşları kaldırarak.

"Git artık, daha fazla yanımda işin yok."

"Ya neden ama Azat? Saat daha çok erken. Gel hadi seni biraz rahatlatayım."

Dudaklarını ıslatıp karnının üstüne oturan kıza karşı sabrı iyice tükendi. Bu kadarı Azat'a bile fazla geliyordu. Bazı kadınlar neden kendilerini bu kadar değersizleştiriyorlardı anlamıyordu. Gece birlikte gelmişlerdi odaya ve isteyerek karşılıklı vakit geçirmişlerdi ama bitmişti. Daha fazla zorlayıp basit olmaya gerek yoktu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen? Haddini bil."

Kadını üzerinden itip yataktan kalktı ama kadın umursamadan gülümsedi. Azat Karaaslan'ı tanımayan yoktu ve şuan burada olduğu için mutluydu. Azat kalkmak yerine daha da yatağa sinip yatan kadına gözlerini kısarak baktı. Bazen Türkçe konuşmuyor muydu anlamıyordu.

"Nereden buluyorsun sen bu yüzü? Kalk şu yataktan başımı sabah sabah belaya sokmada git artık."

"Ama."

"Aması falan yok. Duştan çıktığımda gitmiş ol.''

Sanki sevgilisiymiş gibi kadının itiraz etmesine sinirlendi. Evet kendi seçiyordu böyle kadınları ama artık bundan başkasına da inancı yoktu. Benim hayatım bu diyordu. Geceleri yatakları süsleyen sabahları da  sevgilileriymiş gibi davranan kadınların yılışıklığından da sıkılıyordu. Oysa eskiden bu tarz şeylerle işi olmadığı gibi tasvipte etmezdi. Azat yuva adamıydı. Birine bağlanıp severek yuva kurmak isteyen bir adamdı ama olmamıştı. Yıkılmıştı hayalleri ve dağılmıştı. O eski Azat yoktu.

Duştan çıkan Azat, odada kadını göremeyince "iyi gitmiş." Deyip yatağının üstüne oturdu ve gözleri karşısında bulunan aynaya yansıyan askine takıldı.

"Sen böyle bir adam mıydın Azat? Birkaç yıl öncesine kadar sen böyle bir adam mıydın?
Niye toparlana mıyorsun. Neden yeniden birine güvenip seve miyorsun?''

Aynadaki aksine dalmış halde iç hesaplaşmalarıyla boğuşurken telefonunun çalması ile irkilip uzandı ve ekranda gördüğü ''abim'' yazısıyla kaşlarını kaldırıp indirdi. İkinci Bekir Karaaslan sabah mesaisine erken başlamıştı.

AŞKIN BEDELİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin