Düzenlendi: 09/07/2017
Multimedya: Azat'ın Begüm'e olan aşkını itiraf ettiği bağ evi ve hazırladığı ortamın temsili hali.
Keyifli okumalar dilerim.
***
Begüm'ün dudaklarıyla resmen aklı durdu. Evet bir itiraf bekliyordu ama böylesine derin böylesine açık sözler beklemiyordu. Gözleri yuvalarından çıkacakmışçasına kendiliğinden açılırken belki de hayatının en büyük şaşkınlığını yaşıyordu. Azat'ın tedirgin ve bir o kadar da aşk dolu baktığı gece karası gözlerinin içine huzursuzca baktı.
''Aşık? Azat bana aşık olmuş... Ne yapacağım şimdi ben? Ona ne demeliyim?"
İçinde adlandıramadığı çok tuhaf duygular hissediyordu. Hoşuna mı gitti, yoksa bu duyduklarına kızdı mı bilemedi.
Hayatı boyunca aşkı tatmamış biriydi. Üniversiteye başladığı ilk zamanlar ve öncesinde lise döneminde bir kaç kere beğendiği hoşlandığı kişiler olmuştu ama hepsi gelip geçici şeylerdi.
Oğuz'la sevgili olmayı denediğinde bir süre sonra onu arkadaştan öte görmediğini anladığında aşkın hiçte basit bir şey olmayacağını anlamıştı. Kendi kendine o zaman bir karar vermişti. Gerçekten aşık olmadan, güvenmeden kimseye kalbini emanet etmeyecekti.
Peki şimdi? Şimdi Azat'a kalbini emanet etmeli miydi? Oyun diye başladığı bu yalancı aşkı gerçeğe çevirmek için ona şans vermeli miydi?
Ne diyeceğini bilemez halde öylece durup göz göze bakışırken Azat dudaklarını araladı ve tekrar konuşmaya başladı.
"Ben seni buldum... Bana yeniden hayat veren seni buldum. O hırçın tavırların, bazen tek bir bakışımla ürküp kendi kabuğuna çekilişin, minik burnun, Sevgi dolu kalbin, masum ve tecrübesizliğin... Kısacası her şeyin, saymayı bitiremeyeceğim onlarca halin tavrın beni sana sürükledi.
Başlarda yanılıyorum dedim. Çokça kez inkar edip kaçtım. Direndim ama olmadı Begüm. Bir daha kimseyi sevemem, benim için aşk defteri kapandı demişken sen karşıma çıkıp kilitli olan kalbimin kapılarını açtın."
Derin bir nefes aldı Azat ve yalvarırmışcasına fısıldayarak sözlerine devam etti.
"Ben sana aşık oldum Begüm... Hayatımın oyununu oynuyorum dediğim sana aşık oldum.
Gitme... Bana, bize bir şans ver ve aşkıma inanıp benimle kal..."
Hiç beklemediği ve inkar edemeyeceği kadar duygu dolu sözler karşısında Begüm'ün gözleri dolmaya başladı. Kimse onu aşk olarak böyle sevmemişti. Belki çok kez teklif edenler olmuştu ama kimse karşısına geçip böyle içten, aşk dolu konuşmamıştı.
"Bir şey demeyecek misin? Biliyorum çok şaşırdın karşına geçip bunları dememi benden beklemiyordun ama kalbim senin aşkınla dolup taşarken içimde saklamak çok zordu. Daha fazla beklemek istemedim."
Begüm'ün duyduklarıyla kafası karma karışık bir hale geldi. Karşısında ona aşk itirafında bulunan adama karşı kalbi ikiye bölünmüş durumdaydı. Bir yanı ona inanırken bir yanı onların bu durumlarında böylesine bir aşkın olmayacağını söylüyordu.
Belki ilk görüşte aşk diye bir şey vardı yaşamadığı için bir şey diyemiyordu ama Azat başlarda ondan nefret ederken sonradan iyi anlaşsalarda gerçekten aşık olabilir miydi? Aşk bu kadar basit bir şey miydi?
Derin bir nefes alıp Azat'ın gözlerinden bakışlarını çekmeden kararlılıkla konuştu.
"Azat, sen ne dediğinin farkında mısın? Biz seninle sadece bir oyun oynuyoruz ve zamanı gelince ikimiz de birbirimizin hayatından çıkıp gideceğiz."
