Düzenlendi: 06/07/2017
Keyifli okumalar dilerim...
***
FUNDA ACAR
Hastanenin karşısındaki otobüs durağında otobüsünün gelmesini beklerken gözlerinden akan yaşları durduramıyordu Funda. Burnunu çekip soğuktan kıpkırmızı olan ellerini montunun cebine sokup derin bir nefes aldı.
İki gün... Kocaman iki gün olmuştu Cemal'in sesini duymayıp, yüzünü görmeyeli. O günden beri konuşmuyorlardı ''ayrıldı kesin benden, bıraktı beni. İlk defa böyle şeyler yaşadım ve bir anda beni öpünce çok heyecanlandım. Bu şekilde tepki vereceğini bilsem söylemezdim ki" deyip kahroluyordu. Bütün bunlar yetmezmiş gibi sabah hastalar arasından çıkan bir tartışmada kalmış insanları yatırırken kendisinden üstünün olan diğer hemşireden "sana mı kaldı" diye laf yemişti. İçlerine çok girmiyor diye kendisini pek sevmediklerinin farkındaydı.
Gözlerini silip otobüsü geliyor mu diye boynunu uzatıp baktığında aniden önüne siyah lüks bir aracın durması ile gözlerini şaşkınlıkla kırpıştırdı.
"Bu... bu onun arabası."
Açılan camdan gördüğü yüze ıslak gözleriyle özlem dolu bakışlarla bakarken Cemal, "Funda" dedi ve telaşla arabadan inmesiyle soluğu sevdiğinin yanında alıp minik bedenini kendisine çekip sımsıkı sarılması bir oldu.
Cemal, sevgilisinin neden ağladığını bilmediğinden telaşlanıp meraklanmıştı. İki gündür araları bozuk olsa da bu soğuk havada kıt kanat geçindiğini bildiği sevgilisinin taksiye binemeyeceğini, otobüs bekleyeceğini bildiğinden dayanamamış onu almaya gelmişti.
"Ne oldu bebeğim? Neden ağlıyorsun?"
Yüzünü avuçlarının arsına alıp baş parmakları ile akan göz yaşlarını silerken Funda, başını iki yana salladı. Cemal'in ellerinin arasından yüzünü geri çekecekken Cemal, kendi büyük avucunun içine minik sevgilisinin elini alıp sıkıca tuttu. Yüzü, elleri buz gibiydi üşümüştü.
"Önce arabaya geçelim çok üşümüşsün."
Arabaya geçip oturduklarında Cemal, hemen klimayı sıcağa getirip açtı ve bedenini yan döndürüp Funda'nın elini tutacakken Funda'nın başını eymiş üzgünce kucağındaki elleri ile oynadığını görünce bendeni kasıldı.
"Anlatmayacak mısın ne olduğunu? Neden bu haldesin?"
Birkaç saniye sessiz kalan Funda, sonunda başını kaldırıp Cemal'in beklenti ve merak dolu kahve gözlerinin içine baktığında titrek bir nefes aldı. İlk kez içinden geldiği gibi konuşacaktı lafı dolandırmanın anlamı yoktu.
"Biz ayrıldık mı? Sen beni bıraktın mı Cemal?"
Şaşkınlıktan gözleri açılan Cemal yutkundu. ''Gerçekten böyle mi düşünüyordu. Onu bıraktığımı mı düşünüyordu? Onun için mi ağlıyordu?''
Hızla Funda'nın ellerini tutup genç kızı kendisine çekti ve sım sıkı sarıldı.
"Funda'm... Sen benim her şeyimsin. Bu yaşıma kadar kimseye hissetmediklerimi sana karşı hissediyorum. Kalbim, aklım senin aşkınla dolup taşıyor. Nasıl dersin bunu? Senden ayrılacağımı nasıl düşünürsün?"
Funda, kedi gibi mahzun bakışlarla başını kaldırıp sevdiği adamın yüzüne baktı.
"Çok kızdın bana. O günden sonra beni hiç aramadın bir kez olsun merak etmez mi insan?"