Düzenlendi: 20/06/2017
Keyifli okumalar dilerim...
***
Herkes bulundukları koridorda adları seslendikçe görevli memurun yanına gidip ifadelerini verirken Begüm, ortalarda görünmeyen Azat'ın nereye kaybolduğuna bakınıyordu. Hepsi burada beklerken o, neden ortalıkta yoktu? Buralara gelip sefil olmalarına sebep olan adam neden burada değildi?"Azat'cığım babana sevgiler oğlum..."
"İletirim Aziz amca iyi geceler sana kolay gelsin."
"Sağ ol evlat, hadi dikkat et kendine."
Komiserin odasının kapısı açılıp içeriden Azat, orta yaşın üzerindeki komiser ile gülüşerek çıkarken tüm başlar onlara çevrildi ve gece nöbetinde olan komiser Aziz polis memur seslendi.
"Oğlum, Azat'la beraber alınanların ifadeleri alındıysa serbest bırakın. Azat şikayetçi değil..."
Komiserin emrini alan genç polis karşı tarafta bekleyen kalabalığa ilerlerken kendini tutamayan Begüm sinirle öne atıldı.
"Siz ne diyorsunuz? Kim kimden şikayetçi değil ? Bu adamdan asıl biz şikayetçiyiz."
Bu olanlara gerçekten inanamıyordu Azat zaten şikayetçi olamazdı çünkü bu duruma gelmelerine sebep oydu. Azat, tek kaşını havaya kaldırırken bas bas bağırarak konuşan Begüm'e ters bir bakış attı. Şuralara kadar gelmesi bile zaten canını bir hayali sıkmışken bu kız hala neyin derdindeydi.
Fazla olmuştu bu kadarı Azat Karaaslan için... Babasının arkadaşı olan komisere denk gelmelerini fırsat bilip ne güzel içeride olayı toparlamış elini kolunu sallaya sallaya çıkacakken şimdi bu kız daha ne demeye başını ağrıtıyordu.
"Sen kal kızım."
Aziz komiser, her ne kadar Azat'ın "iki serseri benimle kavgaya girdi şikayetçi değilim Aziz amca olay büyümesin." Demesine inansa da Begüm'ün "biz şikayetçiyiz"demesinden dolayı Azat'ı hemen salamayacaktı.
Begüm'ün arkadaşları itiraz etmek için homurdanmaya başladığında komiser olaya hemen müdahale etti.
"Herkes çıksın dışarı. Begüm Hanımla odamda konuşacağız ve sonra arkadaşınızı alıp gidersiniz."
Eliyle odasını Begüm'e gösterdi. Genç kızı dinlemeden görevini yerine getiremezdi. Azat tanıdığının oğlu da olsa yanlış bir şey varsa buna müsaade etmezdi.
"İçeri geçin sizlerde."
Birbirlerine nefretle bakan Azat ve Begüm odaya doğru ilerlerken Azat, bu şeytana nezaket göstermeye gerek duymadan Begüm'e yol vermeden geçip girdi önden. Gücüne, soyadına güveniyordu güvenmesine de o soyadı babası böyle olaylar için kullandırtmak şöyle duysun Azat'ı yaptığına pişman ederdi. Bekir beyin böyle taşkınlıklara eyvallahı yoktu. Azat'ta bunu bildiğinden olayın içinden kendince sıyrılma derdindeydi.
***
Komiser kaşlarını çatmış halde dakikalardır karşısında ayakta diklen Begümle Azat'ı dinliyordu. Biri "şikayetçi değiliz," diyor diğeri "şikayetçiyim," diye diretiyordu. İşin içinden çıkamadıkça sinirleri gerilmeye başladı."Yeter artık! Kesin sesinizi... Bu memlekette ne meseleler var sizin bundan haberiniz var mı?"
Çileden çıkan komiser sonunda dayanamayıp duruma müdahale ettiğinde dakikalardır tartışan ikili seslerini kesip mahcup halde baktılar.
"İkinizde nerede, kimin karşısında olduğunuzun farkında mısınız? Azat senin babanın hürmetinden dolayı sabrettim ama yeter! Eğer uzlaşamayacaksanız hakkınızda işlem başlatacağım."