Düzenlendi: 04/07/2017
Keyifli okumalar dilerim...
***
"Günaydın..."
Leyla, bu sabah kocasının ısrarları sonucu kendini ona bırakıp sarılarak güzel bir uyku uyumuş geç uyanmışlardı. Geç kalktıklarından dolayı salona girdiğinde biraz utanıp sıkılmıştı.
"Günaydın güzel gelinim."
Meliha hanım sevecenlikle konuşup gözlerinin içi gülerek kızı gibi gördüğü gelinine baktı. Yıllar geçmesine rağmen hala karşısında utanmayı, çekinmeyi bilen terbiyeli bir kadındı Leyla. Yüzünün güzelliği bir kenara huyu da güzeldi.
Mustafa'sı Azat'ından daha şanslıydı çünkü Leyla Antepli'ydi ve her adetlerini biliyordu. Begüm buralı değildi, adet de bilmiyordu ama "en azından hanım hanımcık uysal bir kız." diye Allah'a şükrediyordu. Nereli olduğu aslında çokta önemli değildi bunlar biraz eskilerde kalmıştı. Benim meleklerimin insanı olsun düşüncesi bazı insanlarda hala varolsa da Karasalan'lar pek takılmıyorlardı.
"Şey uyuya kalmışız anne kahvaltıya yetişemedik."
"Olsun annem, kızlar hazırlar şimdi size sofranızı."
"Eymen kreşe gitti değil mi?"
"Gitti, yolladım dedesiyle. Yine bu sabahta Azat'la atışıp durdular vallahi amca yeğen çok alemler. Azat Eymen'den daha çok çocuk."
Son zamanlarda Azat, Eymen'le fena çekişir olmuştu. Eymen'in '' amca Begüm'ü sen bana ver ben onunla uyurum, oyun oynarım. Begüm benim olsun sen bırak onu.'' Demesine Azat fena halde kızıyor kendisine kafa tutan yeğeniyle çocuk gibi çekişiyordu.
"Eminim Azat ileride çok güzel bir baba olacak anne."
"İnşallah yavrum, inşallah rabbim o günleri de nasip eder."
"Amin annecim."
Kayın validesiyle sohbet eden Leyla, takım elbisesini giyinmiş son derece şık ve yakışıklı olmuş halde salona giren Mustafa'yla göz göze geldiğinde derin bir nefes aldı.
Koskocaman altı yıl olmuştu evleneli ama hala Mustafa'yı gördüğünde heyecanlanıyor gözleri aşkla parlıyordu.
Mustafa, karısının hayran dolu bakışlarını gördüğünde çapkın bir gülümsemeyle karısına kısa bir bakış atıp göz kırptıktan sonra annesine "günaydın" deyip sofraya geçip oturdu..
***
"Mustafa'm"
"Efendim güzel gözlüm."
Mustafa, kahvaltısını yaparken bir yandan da güzel karısını göz hapsine almış bakıyordu.
"Diyorum ki bir akşam Azat'la Begüm'ü alıp bir şeyler yapsak."
"Olur ayarlayın siz Begüm'le biz Azat'la uyarız zaten."
"Aslında Azat Cemal'i ve şu çok merak ettiğim hemşire kız arkadaşını da getirsin."
"Tamam canım ayarlayın işte siz."
Mustafa, güzel gözlüsüne gülümseyip elindeki reçel sürdüğü ekmeği yemesi için Leyla'ya uzattı.
"Mustafa yapma şöyle şeyler annem gelir."
Utanan Leyla, fısıldayarak konuşurken Mustafa omuz silkti.
"Gelsin hayatım ayıp mı sana elimden bir şey yedirmem? Karımsın sen benim abartma güzel gözlüm."