Multimedya: Darcy Dean
Liam
Zayn ayrılalı birkaç gün olmuştu. Biz mi? Biz ise bu duruma alışmaya ve normale dönmeye çalışıyorduk. Elimizden sadece her kararına saygı duymak geliyordu.
Sosyal medya ise bu haberle çalkalanıyordu. Hayranlarımızdan gelen mesajları okuyordum ve neredeyse hepsi isyanlardaydı. Hayal kırıklığına uğradıklarını belirten bir sürü mesaj gelmişti ve çoğu Zayn'in geri döneceği konusunda umutlu olduğunu söylüyordu. Ne yazık ki benim bu konuda pek umudum yoktu... Bir diğer haberler ise Zerrie'nin resmi olarak bittiğine dairdi. Ve bir de Zayn'in solo kariyere başlayacağı haberleri... Anlaşılan hayatında epey bir değişiklik yapıyor.
"Çay mı, kahve mi?" Diye sordu Danielle. Elimdeki tableti masanın üzerine koyarken Dani'ye döndüm.
"Kahve." Gülümsedim. Gülüşüme karşılık vererek tekrar mutfağa döndü. Bu gün için henüz bir planımız yoktu. Çocuklarla da haberleşmemiştik. Hepimiz bir şekilde toparlanmaya çalışıyorduk. İnsanlar grubun dağılma ihtimalinden bahsedip duruyorlardı. Düşüncesi bile rahatsız ediyordu. Bir gün aramızdan birinin gidebileceği kimin aklına gelirdi?
Dani elindeki kahveyi yavaşça bana uzattığında düşüncelerimden sıyrıldım.
"Teşekkür ederim bebeğim."
Hafifçe gülümseyerek yanıma oturdu.
"Toparlanmalısınız Lee." Dedi elini omzuma koyarken.
Evet toparlanmalıydık. Hayranlarımızın bize ihtiyacı vardı.
Başımı sallayarak onu onayladım.
Çalan telefon sessizliğimizi bozmuştu.
"Niall." Dedim telefonun ekranına, ardından da Dani'ye bakarak.
"Evet İrlandalı?"
Dani bu halime gülmüştü. Elindeki kupayı masaya bırakarak arkasına yaslandı.
"Ah düşündük de, hani geçen gece hep beraber bir şeyler yapmayı planlıyorduk? Ama birkaç gündür bu gerçekleşemedi, biliyorsun... Çocuklarla da konuştum hepsi onayladı. Bu gece hep beraber takılmaya ne dersin? İyi geleceğinden şüphem yok."
Bu kadar uzatmasına anlam veremeyip ufak bir kahkaha attım.
"Olur dostum. Kızlar da gelsin." Dedim yanımda oturan Dani'ye bakarak. Yüzündeki hafif gülümsemesi ve soran gözleriyle bana bakıyordu.
"Harika! Her zamanki yer ve saati mesaj atarım. Görüşürüz."
Telefonu kapatıp cebime koyduktan sonra kahvemden bir yudum aldım. Sıcak kahve boğazımı yakmıştı.
"Ne diyor?" Dedi Dani.
"Akşam hep beraberiz."
"Darcy'le tanışmak için sabırsızlanıyorum!" Dedi heyecanla. Bu haline gülümseyip onu kendime çektim. Alnına ufak bir öpücük kondurduktan sonra başını göğsüme yerleştirdi. İşte mutlu olabilmek için bu yeterliydi.
Darcy
Ah sonunda diğer kızlarla tanışacaktım. Uzun bir süredir çocukların arasında tek kızdım ve bu oldukça yalnız hissettiriyordu.
Bayağıdır girmediğim twitterıma girmiş, yeni haberleri okuyordum. Takipçi sayım epey bir artmıştı ve hakkımda bir sürü dedikodu vardı. Harry'le alakalı... Bir sürü insan bizi sevgili sanıyordu fakat Kendall faktörünü unutuyorlardı sanırım. Arama butonuna Harry'nin adını yazıp, sayfasına girdiğimde gördüğümle ağzım açık kaldı. Big Ben'in önünde çektiğimiz fotoğrafı paylaşmıştı. Yorumunda ise 'bu güzel bayana rehberlik ediyorum -H' yazıyordu.
Gülümsememe engel olamazken anasayfama geri döndüm. İnsanlar az önce Kendall'ın instagramda paylaştığı fotoğraf hakkında konuşuyorlardı. Merak edip fotoğrafı açtığımda ikinci kez ağzım açık kalmıştı. Fotoğrafta Harry üzeri çıplak bir şekilde uyuyordu ve Kendall ise göğsüne yatmış, kameraya bakarak gülümsüyordu. İçimden küfür savurduktan sonra telefonu kitleyip yatağın üzerine fırlattım.
Harry onu seviyor muydu? Onu gerçekten seviyorsa neden o gün az kalsın öpüşüyorduk? Sevmiyorsa da neden hala beraberler? Tüm bu düşünceler aklımı karıştırırken oturduğum yerden kalkıp dolabıma ilerledim. Mini, günlük siyah bir elbiseyi alıp üstüme geçirdikten sonra hafif bir makyaj yaptım. Hazırlandıktan sonra aşağı indim. Niall gözlüklerini takmış, elindeki gazeteyi okurken bir yandan da mısır gevreğini yemeye çalışıyordu. Şu an tam bir iyi aile babası gibi gözüktüğünü söylemeden edemeyeceğim.
"Hazırlanmak için çok erken değil mi?" Dedi akşamki planı kastederek.
"Ah evet ama çok sıkıldım Ni. Biraz dışarı çıkmak istiyorum."
Yerinden kalkıp bitirdiği kasesini tezgaha koydu.
"Yalnız başına mı?"
Son yaşanan olaydan sonra yalnız çıkmama izin vermeyecekti.
"İstersen bana katılabilirsin." Dedim gözlerimi kırpıştırarak.
"Pekala." Dedi yüzündeki gülümseme büyürken.
Sakin bir kafeye oturmuştuk. Niall'la konuşmam gereken bir şeyler vardı. Merakımı gidermeliydim.
"Niall?" Dedim önümde duran küçük kurabiyelerden kafamı kaldırıp.
"Hmm?" Ağzı doluyken ne kadar tatlı göründüğünü söylemiş miydim?
"Sana bir şey söylemeliyim."
"Dinliyorum." Dedi yenisini almak için elini kurabiyelere uzatırken.
"Harry, Kendall'ı gerçekten seviyor mu?"
Söylediğim karşısında gülmeye başladı. Ama komik bir şey söylememiştim ki...
"Hayır, hiç sanmıyorum." Dedi gülümsemesi hala devam ederken.
"Komik mi Horan?" Dedim gözlerimi kısarak.
"Oldukça... Ama bunu ona sormalısın." Kahvesinden bir yudum alıp hafifçe öksürdü. Yavaşça başımı salladım.
Evet Harry'le konuşmalıydım.
Aniden sorduğu şey karşısında kafamı kaldırdım.
"Harry'den hoşlanıyor musun?" Sinsice gülümsüyordu. Kıpkırmızı olduğumu hissedebiliyordum.
"Niall!" Yumruğumu hafifçe omzuna vurduğumda kahkaha atmaya başladı. Şu meşhur Niall kahkahasından...
"Ne var! Bunu anlayabiliyorum. O da senden hoşlanıyor bu açıkça belli! Lou'nun evindeyken bahçede olanları da Lou anlattı." Omuz silkti ve hala daha gülümsüyordu. Bense pancara dönmüş bir şekilde söylediğinin gerçek olup olmadığını idrak etmeye çalışıyordum. Harry benden mi hoşlanıyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNEXPECTED
FanficAkan göz yaşıma engel olamadan arkamı döndüm. Yüzünü görmek bana acı veriyordu. Öfke. Hüzün. Hayal kırıklığı. Bütün duygularım birbirine karışmıştı. Koluma değen eliyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Darcy, seni seviyorum. Lütfen beni dinle..." Demişti...