UNEXPECTED

Bölüm-33

Harry

Etrafımdaki kameraları aldırmayıp, hızlı adımlarla stüdyo binasına girdim. Gizli kameralar, hayranlar her yerdeydi.

"Hoşgeldiniz, Bay Styles." Dedi girişteki sarışın kız yüzündeki sevecen gülümsemesiyle.

"Merhaba, Ashley. Bay Styles dememen konusunda anlaştığımızı zannediyordum. Yalnızca Harry." Gülümsemesine karşılık verdiğimde utanarak başını eğdi.

Az ilerideki asansöre doğru ilerledim. Toplantı salonunun olduğu 4. katı tuşladım. Gergindim. Neler konuşulacak, nasıl bir sonuca varacaktık, hiç bilmiyordum.

Asansörün kapısı açıldığında Paul ile karşılaştım. Muhtemelen geldiğimden haberi olmuştu ve bilerek burada beklemişti.

"Merhaba, evlat."

"Hey."

"Gergin olmana gerek yok Styles. Halledeceğiz."

Yönetimin nasıl tepki vereceğini bilmiyordum. Haberler nasıl yalanlanacaktı?

"Pekala, denerim." Derin bir nefes aldım ve beraber büyük toplantı odasına doğru ilerledik.

Bu odaya uzun zamandır girmiyordum. Genelde grupla ilgili büyük sorunlar ya da tehditler olduğunda buraya gelirdik. Ya da kendi problemlerimiz olduğunda burada çözerdik.

Yuvarlak masanın etrafında üç kişi oturuyordu. İçeri girdiğimizde bizi farkederek ayaklandılar.

Tüm bu yönetim zırvalığının patronu Matt Hanson, asistanı Meredith Pearl ve henüz kim olduğunu bilmediğim bir adam daha.

"Harry." Dedi Matt elini uzatarak ciddi bir tavırla.

"Matt." Uzattığı elini sıktım. Matt her zaman ciddi ve soğuktu. Dışarıdan bakan biri fazla sinirli bir tip olduğunu düşünebilirdi.

Meredith ise tam aksine daha güler yüzlüydü. Fakat hareketleri ve davranışları fazla samimiydi. Bilirsiniz işte...

"Ben Jeff. Jeff Carten." Dedi Meredith'in yanında oturan adam. Uzattığı elini sıkarken başımla selamladım. Kim olduğundan emin değildim. İlk defa görüyordum.

"Jeff yardımcım." Dedi Matt resmen içimi okumuş gibi.

"Lütfen, oturun." Diye ekledi eliyle geniş sandalyeleri göstererek.

Herkes yerini aldığında Paul hafifçe öksürdü.

"Bu sabah çıkan haberler. Biliyorsunuz değil mi?"

"Evet, elbette. Hepsinden haberimiz var." Tek kaşını kaldırmış dikkatle beni izliyordu.

"Bunu nasıl yalanlayabiliriz?" Diye sordum. Bakışlarım Paul ve Matt arasında giderken gerildiğimi hissettim.

"Ufak bir ropörtaj?" Meredith konuştu. Gözlerini Matt'in üzerinden çekip bana odakladı. İmalı gülümsemesi ve bakışlarıyla resmen beni süzüyordu. Ve ah... Bu rahatsız ediciydi!

"Orası basit." Elinde döndürdüğü kalemi masanın üzerine bırakırken, konuşmasına devam etti.

"Bak Harry, olayları az çok biliyorum. Çıkan haberleri de gördük. Eğer insanlara bunu yalanlamak istiyorsan şu Darcy denen kızdan uzak durmakla başlayabilirsin." Söylediğiyle yerimde donakalmıştım. Ne saçmalıyordu böyle!