"Ah, tam da beklediğim gibi..."
Yüzünde oluşan yapmacık gülümsemesine gözlerimi devirirken, Harry tuttuğu nefesini sıkılarak bıraktı.
"Burada ne işin olduğunu açıkçası çok merak ettim, Jenner." Dedi Haz, Kendall'ın söylediğine karşılık. Sesinde imalı ve bir o kadar da sinirli bir ton vardı.
Kendall'ın buraya ne halt karıştırmaya geldiğini ben de fazlasıyla merak etmiştim. Tek istediğim şey bunca karmaşıklığın arasına yeni bir tanesini katmamaktı.
"Sahiden Harry, sahiden Darcy'le düşündüğüm şeyi yapmayacaksın değil mi?" Acırcasına bakışları beni bulduğunda, dudaklarını belli belirsiz büzdü.
Düşündüğü şeyi yapmak için burada değildik, Tanrım! Harry'nin yanımda gerildiğini hissedebiliyordum. Sinir aynı zamanda benim de tüm vücuduma akın ediyordu. Bu kız benden tam anlamıyla nefret ediyordu ve küçük düşmem için elinden gelenin en iyisini yapabilirdi. Bense takmamak için yeterli sabrı göstermeye çalışıyordum fakat imkanlarımı feci zorluyordu. Harry'nin de böyle hissettiğinden eminim.
"Kendall, fazla ileri gidiyorsun." Harry resmen dişlerinin arasından tıslamıştı. Bunun üzerine Kendall'ın histerik kahkahası odayı doldurdu.
"Yaptıkların yetmezmiş gibi neden hala buradasın?" Uzun süreli sessizliğimi koruduktan sonra ilk defa konuşmuştum.
"Harry'nin yaptıklarından haberim var. Bunların hiçbirinin bir işe yaramayacağını söylemeye geldim tatlım."
Ardından Harry'e dönerek devam etti.
"Bana attığın kazıktan bu kadar rahat sıyrılabileceğini mi sanıyorsun Styles?" Kaşlarını kaldırmış, açıklama beklercesine bir ifadeyle Harold'a bakıyordu.
"Harry ne yapmış Tanrı aşkına!?" Tam anlamıyla sinirlenmiştim ve bu sesimin yüksek çıkmasına sebep olmuştu. Resmen bağırmıştım.
"Harry ne yapmamış!" Kendall'da aynı tepkiyi verdiğinde ortam iyice gerilmişti. Ne histerik kahkahalar ne de imalı gülümsemelerden eser kalmıştı.
Harry elini belime koyup beni kendine çektiğinde biraz daha rahatladığımı hissettim. Sinirden çenem titriyordu ve ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Ah, evet sinirlenince ağlayanlardanım...
"Kendall, yaptığım en büyük hata neydi biliyor musun?"
Harry her zamanki sakin ve ağırbaşlı tavrını korumuştu. Evet sinirliydi, bunu biliyordum, anlayabiliyordum ama bunu şu an yansıtmamaya çalışıyordu.
Jenner'ın cevap vermesine izin vermeden sözlerine devam etti.
"En başından beri seninle olmaktı. Ve bunun ne kadar yanlış bir karar olduğunu şu an daha net anlayabiliyorum. Dinlemeliydim. Çevremdekileri dinlemeliydim." Başını iki yana salladı.
"Ne istiyorsun Kendall? Hayatımı mahvetmek mi? Mutluluğumu engellemek mi? Sahip olduklarımı elimden almak mı? Hadi, durma... Ben sana hata yaptığımı düşündükçe, kendimi suçladıkça sen her şeyi yüzüme vurup durdun. Senden özür dilemeyi düşünüyordum, hiç kimse böyle bir şeyi haketmez diyip kendimi suçluyordum, en azından dost kalmayı teklif edecektim. Ama sen ve lanet olası çekemezliğin yüzünden bunları yapmamın ne kadar doğru olacağını sorguladım. Benim başımı yakmaya çalışıyorsun, farkındayım. Haberleri senin yaptırdığını biliyorum Kendall. Sabahtan beri nelerle uğraştığımı tahmin bile edemezsin. Sence de yetmez mi?"
Belimdeki eli beni kendine iyice çekti. Kendall'ın gözlerindeki kısa süreli umutsuzluğu farketmem zor olmamıştı. Derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UNEXPECTED
FanficAkan göz yaşıma engel olamadan arkamı döndüm. Yüzünü görmek bana acı veriyordu. Öfke. Hüzün. Hayal kırıklığı. Bütün duygularım birbirine karışmıştı. Koluma değen eliyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Darcy, seni seviyorum. Lütfen beni dinle..." Demişti...