TAMAMI EN KISA ZAMANDA YÜKLENECEKTİR...
SELİN
...
Mekanın yarısından çoğu doluydu, hafif bir müzik ortamı yumuşatıyordu. Bir an biz içeri girince tüm gözler bize çevrildi. Bu irkilmeme neden olmuştu, sanki oradan biran önce kaçmam gerekiyormuş gibi hissetmiştim. Eski ben olsam özgüvenim zirvelerde dolaşır bir şekilde girebilirdim buraya ama değişmiştim artık. Sanki daha fazla ben olmuştum, daha fazla o olmuştum.. Gerçek benliğim bu olabilir miydi peki?
Ali çevresindeki birçok arkadaşına selam vere vere bizi masamıza doğru götürdü. Bunu yaparken beni kolundan çıkartmış, elini belime koyarak beni kendine çekmiş ve yönlendirmişti. Oturmama yardım edip hemen yanıma da kendisi oturdu.
Hemen de selam verdi ve masada oturan arkadaşlarını yanındakinden başlayarak bana tanıttı sırayla. Mert, Çiğdem, Buse, Mehmet, Cem, Nazlı...
Sonra beni göstererek gözlerimi buldu gözleri ; ''Ve Selin. Yani benim Gecem.'' Dedi.
Birkaç saniye sonra başımı diğerlerine çevirerek ''Memnun oldum.'' Dedim sadece tebessümle. Diğerleri de tebessümle cevapladılar beni. Beni Gece olarak tanıtmıştı. Bu iyi bir şeydi. Zaten sevgilim, hayatım falan demesini beklememiştim. İyi olmuştu. Bu tanım tamamen bizi anlatıyordu, bize özeldi. Fısıldamaları da önemsemeden önüme çevirdim bakışlarımı.
Adı Buse olan kız ilk densizliği yapan kız olmuştu. Ne güzel ama! Gerilmiştim.
''Peki, nişanlın nerede Ali?'' dedi bir kaşını çatarak. Gözlerimi yavaşça kırpıştırıp derin bir nefes aldım. Haklı değil miydi? Ne cevap vereceğini merak etmiştim.
''Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum Buse. Şuan yanımda olmasını istediğim kadınlayım.'' Dedi ellerimizi masanın üzerinde birleştirerek. Kızın kızaran yüzünü görünce dudaklarımı birbirine bastırdım. Bu masada oturanların, Ali ile aralarında olan ilişkilerin nasıl olduğunu bilmiyordum. Gerçi Ali'nin yakın arkadaşları olmalıydılar ki, Didem'i tanıyorlardı..
Bir süre sonra adı Mert olan ve Ali'nin hemen yanında oturan arkadaşı anılarını anlatmaya başladı. Hepsi çok yakın arkadaştı. Cem ve Çiğdem dışarıdan katılanlardı. Cem-Nazlı ve Çiğdem-Mert sevgiliydiler. Mehmet ve Buse de birbirine sadece eşlik etmişlerdi.
Meğer Ali, Mert, Buse, Nazlı ve Mehmet aynı bölümde okumuşlar ve okulları uzamış birkaç hoca yüzünden. Geçen seneki mezuniyet törenlerini de anlatmışlardı, ne kadar eğlendiklerini ve onun için bu senede katılmaya karar vermişlerdi. Diğer masalarda oturanları pek tanımıyorlardı.
Şuan ise merek ettiğim tek şey, Ali'nin geçen seneki baloya kiminle geldiğiydi...
Yemeklerimizi yerken diğer yandan ettikleri sohbetleri dinliyordum. Hepsi iyi insanlara benziyorlardı ve beni de yalnız kalmamam için sohbete katmaya çalışıyorlardı. Ali'nin benden bahsettiğini de Mert bir ara dillendirmişti, aslında pek anlaşılacak bir şekilde değildi ama ben öyle bir sonuç çıkarmıştım. Önemsemedim sonuçta bahsedebilirdi de..
Bir tek şu Buse denen kızdan hoşlanmamıştım. Bana bakışları sert gelmişti ve kesinlikle yüzünde kıskanç bir kadının ifadesi vardı. Sevgilisi de yoktu ve bu benim başka şeyler düşünmeme neden olmuştu. Mesela Ali'den hoşlanması gibi...
Yemekten sonra herkes gelen dj ile deli gibi dans etmeye başlamıştı sahnenin hemen önünde. Bende onlara doğru hafifçe dönmüş, sahnede dans edenleri izliyordum yavaşça şarabımdan yudumlarken. Arkamda kalan Ali'nin kollarını belime sararak çenesini omzuma dayamasıyla irkildim bir an ama hemen kokusunu alınca derin bir nefesi ciğerlerime doldurmuştum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)
FanfictionGECE, güçlü bir kadın hikayemde.. Peki neden güçlü? Çünkü bende bir kadınım. Hatta çoğunuzdan yaşça çok büyük bir kadınım.. Çünkü ben güçlü kadınları severim. Sadece erkek egemenliğinde, erkek parasıyla ayakta duran kadınlara ve ataerkil bir topluma...