Merhaba, Bonjour, Hola, Ola, Privet, Namaste, Salem ve son olarak Hello aslan okuyucular. Nasılsınız bakalım?
Size bu bölüm bildiğim tüm selamları yazmak istedim. Ee nede olsa güzel bölümler bizi bekliyor ve az kaldı finalimize..
Umarım beğenirsiniz bölümü..
Bu bölüm okuyucum aliselin11111'e geliyor..
Keyifli okumalar olsun..🖖🏻🎈
..
SELİN'in ağzından..
Kahvaltı sofrasına oturduğumuzda günün planı yapıldı muhtar amca tarafından.
"Oğlum siz gidin Ali'nin arabasını bulun önce.. Yaptırın, bizim usta Kemal'i götür yanında.. Ben de ilçeye inip, birkaç eksiği halledicem. Çiçek çikolata artık adetlerimizde ne varsa halledin.. Hanım sen de yapacaklarınızı biliyorsun.." dediğinde herkes onayladı onu.
Anladığım kadarıyla bu evde muhtar ne diyorsa o oluyordu.
..
Bir ara işlerden kaçarak, bahçeye çıktım. Temiz havayı bol bol içime çektim. İçimde anlam veremediğim bir mutluluk vardı.
Sonra içeride çalışan kadınları düşündüm. Ben bu kadınların hızına hayran kalmıştım ve onlara yetişemiyordum.
"Selin gelinliği kaldıralım mı?" dediğinde Ebru camdan, o odayı temizliyordu.
"Onu atalım Ebru ya, görmek istemiyorum.." dedim.
"Emin misin? Çok pahalı bir şeye benziyor.." dediğinde şaşkındı.
Omuzlarımı silktim.
"Yenisini alırız, sorun değil at gitsin.." dedim umursamazca.
"Sen ne iş yapıyorsun?"
"Ali'yle bizim ortak bir şirketimiz var. Kongre turizmi yapıyoruz.." dediğimde,
"Hııı.." dedi doğal bir şekilde, anlamayarak.
"Aslında ben oyuncuyum, oyunculuk okudum yurtdışında.."
"Yaaa.. Televizyona mı çıkıyordun?" dediğinde gülümsedim.
Bu kadar doğal olması çok hoştu.
"Aslında birçok kez çıktım televizyona. Modellik yaptım falan.."
"Çok güzelsin, yaparsın tabi.." dedi.
"Teşekkür ederim ama sen benden daha güzelsin." dediğimde utanmıştı.
Bu köy cidden çok mu doğal kalmıştı yoksa ben köy görmediğim için mi öyle geliyordu?
"Hadi işinizin başına!" diye bir azar işittiğimizde Fatma teyzeden, hemen işimin başına döndüm.
Bu akşam önemliydi bizim için. Ali beni kendine isteyecekti ne de olsa.
Ev işlerini bitirdiğimizde, kahve molası verdik Ebru'yla. Kızlar annelerine yardım ediyordu. Bahçeye çıktık, küçük Cemil oyun oynuyordu. Gözüm bir süre onda kaldı. Çok sevimliydi.
"Ebru sen kaç yaşındasın?" dedim..
"23.." dedi.
"Yaa, ben de.." dedim sevinerek..
"Cemil kaç yaşında.." dedim bu sefer.
"3 yaşında daha.."
Gözlerim bulutlandı. Bizim bebeğimiz olsaydı aynı yaşlarda olacaktı belki de..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)
ФанфикGECE, güçlü bir kadın hikayemde.. Peki neden güçlü? Çünkü bende bir kadınım. Hatta çoğunuzdan yaşça çok büyük bir kadınım.. Çünkü ben güçlü kadınları severim. Sadece erkek egemenliğinde, erkek parasıyla ayakta duran kadınlara ve ataerkil bir topluma...