GELECEK BÖLÜMDEN..

665 43 32
                                    

Küçük bir bölüm. Keyifli okumalar olsun.. 🎈🖖🏻

Umarım beğenirsiniz..
..

YAZAR'ın ağzından..

Can arabasıyla babasının şirketine gitmek için yola çıkmıştı. Ne olduysa da kırmızı ışıkta durduğunda oldu. Apar topar araçtan indirildiğinde, hemen yanında duran siyah araca atılmıştı. Bunu yapanın kim olduğunu bildiğinden zorluk çıkarmadı ve aracı da zaten arkasından geliyordu.

Yine barın bodrumuna götürülerek, sandalyeye bağlandı Can.

Ali karşısındaki sandalyede oturuyordu. Yüzü ifadesizdi. Bu piç kurusunun onunla olan derdini hala çözememişti.

''Hoş geldin..'' dediğinde Ali alayla, bir bacağının bileğini diğer bacağının dizine dayadı.

''Hoş bulduk Mertoğlu.. Bu ne şeref..'' dediğinde, etrafına göz atıyordu Can.

Burada elbet bir gün olacağını zaten biliyordu. Büyük hata yapmıştı Mertoğlu'na bulaşarak. Farkındaydı ama umurunda değildi. Onu bu hayata bağlayan tek bir şey yoktu.

''Kesinlikle bir şeref..'' dediğinde aslan, gözleri ışıldamıştı.

''Ee anlat bakalım Can.. Ne var ne yok..'' dediğinde rahat rahat sohbet etmeyi düşünüyordu Ali. Gerçi adamın kolayca konuşacağını düşünmüyordu.

''Ne olsun be Ali, bildiğin gibi.. İş güç.. Sende ne var ne yok..'' dediğinde sırıttı. Sesi alayla karışık, sözleri ima doluydu.

''Aynı, liderlik zor iş.. Her gün birilerini öldür, tehdit et falan.. Sıkıcı..'' dediğinde yavaş konuştu Aslan, onu gibi sırıtarak..

''Tahmin ediyorum ama son zamanlarda Aslan'dan artık ses çıkmıyor diye dedikodular dönüyordu. Sözde aşırı meşgulmüşsün kadınınla..''

''Öyle demişler, ben de duydum.. Onların 'köpeklere' fırsat verdiğimden haberleri yoktu tabi.. Baktım bakalım neler olacak..''

''Baya karışmış işler ama sen bırak bu işleri Mertoğlu, yapamıyorsun..'' dediğinde Can, gülüyordu.

''Hımm..'' dediğinde derin bir nefes alıp, dudaklarını büzdü Ali. Geriye doğru iyice yaslandı.

''Belki düşünebilirim ama öncesinde ufak bir pürüz var..'' dedi.

''Nasıl bir pürüz, ben halledeyim..'' dediğinde Can, Ali kahkaha attı.

''İşte tam da o yüzden buradasın..''

''Sor, ne istersen..'' dediğinde Can aniden ciddileşmişti. Artık laf oyunlarına gerek yoktu.

''Birkaç şey var sadece.. İlki Ahmet kim?'' dediğinde Ali, haftalardır tüm 'Ahmet' adlı düşmanlarını tek tek sorguya çektiği gözlerinin önüne doldu. Hakan'la bunu yapsalar da sonuç yoktu, bilense sadece Can'dı.

O sırada ses kaydını almaya başlamıştı bile Hakan, her sorguda olduğu gibi..

''Ahmet.. Ahmet..'' dediğinde düşünürmüş gibi yaptı. Ali'nin neyi ne kadar bildiğini de bilmiyordu tabi..

''Şöyle diyeyim.. Sizin şu saçma sapan bizi ayırma planınızı yapan ve siz salaklara yardım eden adam olan Ahmet kim?''

''Hıhh.. Şimdi oldu işte Mertoğlu..'' dediğinde Can sırıttı. Ali sadece dinledi.

''Şu ünlü inşaat şirketi var ya Balabanoğlu, onun sahibinin oğlu.. Ahmet Balaban..'' dediğinde, Ali kaşlarını çattı sinirle. Gözlerini yumduğunda ise adamın yüzü önündeydi.

Fazlaca sinirliydi şuan..

''Balabanoğlu..'' dediğinde dişlerinin arasından tıslarcasına, sertçe sandalyeden kalktı ve tek bir tekme hareketiyle yıktı sandalyeyi..

''Orospu çocuğu! Piç herif.. '' dediğinde, küfürler savuruyordu.

''Sanırım kim olduğunu biliyorsun..'' dedi Can, alayla. Çok eğleniyordu.

''Biliyorum..'' dediğinde, gitmek için çıkışa doğru yönelmişti Ali. Şimdi de gidip Ahmet'i bulacaktı.

''Başka bir şey daha var..'' dediğinde Can, Ali birkaç adım atmıştı ki durdu.

''Şu Ahmet'i yöneten ise başkası Ali.. Selin için yaptıklarını söylediler..''

''Kim? Başka kim?'' dediğinde, Ali hızla düşünüyordu. O an da sertçe arkasına döndüğünde, Can'ı göz hapsine almıştı.

''Zafer Yılmaz..'' dediğinde Can, ifadesizdi.

Asıl plan zaten Elif'e aitti. Ama Elif'le olayların bu yöne kaymasını istemişlerdi. Zaten yanlış bir şey de değildi.

Ali elleri iki yanına iyice düştüğünde, kalakaldı. Kulaklarına dolan isim bu olmamalıydı işte..

''Zafer Yılmaz?'' dediğinde sorarcasına, yanlış anlamayı umdu. Gözlerini kıstığında, yine fazlaca sinirliydi.

''Asıl adam o Ali. Seni biliyor ve istemiyor. Kızı için yaptı.. Selin'de biliyor..'' dediğinde, Ali asıl şimdi yıkılmıştı.

Madem istenmiyordu neden haberi yoktu. Neden kadını ona tek bir şey söylememişti?

Ondan bir şeyler, hatta önemli şeyler sakladığı için fazlasıyla kırgındı..

Babası yapmıştı, Selin'in babası..

Hala inanamayarak arkasına döndüğünde, bu olayı Selin'e anlatmamaya karar verdi. Bir gün ona Elif'le olmadığını kanıtlayacağını söylese de artık yapamazdı. Tüm bu olanları baban yapmış nasıl derdi?

Ali, Selin'in babasına olan sevgisini biliyordu. Zaten babasız büyümüştü, sonradan bulmuşlardı birbirlerini. Yapamazdı. Onu bu sevgiden mahrum edemezdi.

Aile önemliydi..

Kararını vermişti, sert adımlarla çıkışa yürürken.

Selin onu aldattığını düşünmeliydi. Babasını asla öğrenmeyecekti..

Aklındaki düşüncelerden arkasındaki Can'ın seslenmesiyle kurtuldu.

''Ee bana bir şey yapmayacak mısın Mertoğlu? Hep bağlı mı kalacağım?'' dediğinde, aklına bu geceki yarış geldi.

''Sen bu gece benimle yarışacaksın. Kazanırsan eğer özgürsün.''

''Yarışa bayılırım dostum..'' dediğinde Can bir kahkaha attı. O sırada Hakan ise sandalyeden çözerek onu gitmesi için bıraktı.

Ali hala şoktaydı ve inanamıyordu.

Yarış onun aklını dağıtmasını sağlayacaktı..

..

Devam edecek..

Neler olur sizce?

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum..💙 🙏🏻

Hikaye yayın gününe kadar,
AŞK'la kalın..

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin