Keyifli okumalar olsun.. Beğenmeniz dileğimle..
SELİN'in ağzından..
Elini belime koyarak beni sahnenin ortasına getirdiğinde, müzik anında değişti. Ortamı yumuşak, hafif bir dans müziği doldururken elleri belimde konumlandı sıkıca. Beni kendine iyice çekerken de, başını eğerek alnını alnıma dayadı. Bende ellerimi omuzlarına koydum. Nefesi yüzüme çarparken, keskin viski kokusunu da fazlasıyla duyuyordum.
''Kusura bakma Mavi..'' dedim anlayacağını ummayarak, fısıltıyla..
''Neden ki güzelim..'' dediğinde, fazla yüksek sesle söylediğimi fark ettim.
''Can..'' dediğimde, lafımı kesti..
''Bakmam.. Konuyu zaten kapattık Gece..''
Kapalı olan gözlerimi huzurla açarken, başımı hafifçe geri çekerek gözlerine bakmak istedim. Alınlarımız birbirinden uzaklaştığında, oda hemen gözlerini açmıştı.
''Sen benim en büyük hediyemsin..'' dedim, itiraf edercesine bir gerçeği..
''Asıl sen kendini bir bilsen bende..'' dediğinde, başını sağa sola salladı tarifi imkansızmış gibi..
''Mavim, biz hiç ayrılmayalım olur mu?'' dedim, burukça eski günleri hatırlayarak. Kollarımı da bunu istediğimi belli etmek istercesine boynuna doladım sıkıca, kendimi ona yaklaştırdım daha da..
''Ayrılık mı? Hımm... Öyle bir kelime zihnimin hiçbir yerinde yok bir tanem, bilmiyorum..'' dediğinde, dudaklarım kıvrıldı sırıtırcasına..
''Seni seviyorum..'' dedim.
''Seni seviyorum ve seveceğim..'' dediğinde, sarıldım kocaman Mavime gülümsemeyle.
Her zaman beni mutlu edebiliyordu. Bir şeyler yapmasına gerek olmadan, iki çift sözle veya bir bakışla zaten beni benden alarak delicesine mutlu edebiliyordu.
Müziğin değişmesiyle, ayırdım vücutlarımızı. Çevremizdeki kıskanç gözlerden, herkesin bizi konuştuğunu bilmemek imkansızdı. Rahatsız oluyordum kadınların ona bakmalarından..
''Hadi oturalım artık, yoksa elimden kaza çıkacak..'' dedim sevimli olmaya çalışarak. Hemen sağ çaprazımda beş altı adım ilerimizde duran kadınların Ali'ye olan tuhaf bakışlarını yakalayalı bir kaç dakika olmuştu ve dayanamıyordum artık.
Anlamayarak kaşlarını çattığında, ufak birkaç bakış attı etrafımıza.. ''Hımm.. Anladım..'' dediğinde bir kahkaha attı, en güzel tonlu sesiyle..
''Ali, Mavim, bir tanem.. Hadi, beni dellendirme, aslanlarımı getirtme..'' dedim, kolundan tutup çekiştirmeye çalışırken uyaran bir tonda..
Acayip keyif alıyordu paşamız ise..
''Ali!'' diye cırtlak bir ses işittiğimde hemen arkamdan, bakışlarımı çevirdim anında avını gözüne kestirmiş bir dişi aslan gibi..
''Evet, benim?'' dediğinde Ali bana inat yaparcasına ilgiyle, onu da parçalayabileceğimden haberi yoktu tabi.
Kız yanımıza kadar geldi, bağırarak konuşuyordu. Resmen yüksek müzik sesinden kendini duyurmaya çalışırcasına parçalıyordu boğazını..
''Hatırladın mı beni? Ben Ebru..'' dedi.
Her yeri ben estetiğim diye bağırıyordu resmen ve midem bulanmıştı. Daracık mor elbisesi de hiç yakışmamıştı fiziğine. Hele o pırasa gibi sarı saçları yok muydu, ıyk...
''Aa.. Ebru..'' dediğinde Ali, kızın yüzü aydınlandı.
Ben Ali'ye daha çok yaklaşırken sahiplenircesine, kızı tanımadığına adım kadar emindim. ''Çok uzun zaman oldu..'' dedi, saçlarının içinden boştaki elini geçirirken. Diğer eli tamamen benimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)
FanfictionGECE, güçlü bir kadın hikayemde.. Peki neden güçlü? Çünkü bende bir kadınım. Hatta çoğunuzdan yaşça çok büyük bir kadınım.. Çünkü ben güçlü kadınları severim. Sadece erkek egemenliğinde, erkek parasıyla ayakta duran kadınlara ve ataerkil bir topluma...