GELECEK BÖLÜMDEN..

919 44 141
                                    

GELECEK BÖLÜMDEN UFAK BİR KESİT..

MERAKLA BEKLEYİN..😈

..

''Alii...'' dedim şaşkınca..

''Güzelim..'' dedi yüzü aydınlanırken..

''Sen nerden çıktın? Nasıl geldin?'' dedim hızlıca soruları, yüksek ses müzik nedeniyle bağırarak söyledim. Aynı zamanda kendimi döndürerek yüzlerimizi birbirine çevirdim. Elleri belimi de sıkıca sararken, ben kollarımı boynuna doladım sevinçle.

İyi ki gelmişti..

''Uçakla geldim, işlerimi bitirdim sana geldim..'' derken kulağıma fısıldadı. Tatlı nefesi tenimi gıdıklayarak geçerken, istemsizce kıkırdadım.

''Hoş geldin..'' dedim. O anda ise müzik değişti, slow bir parça çalmaya başladı. Bunu yapanı tanımamak mümkün değildi..

Dudaklarımızı çalan müziğin eşliğinde birleştirdiğinde, istekle karşılık verdim. Zaten burada çalışan herkes bugün Ali'yi öğrenmişti. Kimse de umurumda değildi..

Bir süre sonra dudaklarımız ayrıldığında, alınlarımızı birbirine yaslayarak olduğumuz yerde hafif hafif müziğin ritminden çok kalplerimizin ritmine uyarcasına sallanıyorduk.

''Seni çok özledim çilekli turtam..''

''Bende seni çok özledim diktatörüm..''

İkimizde sırıtmaya başladığımızda, müzik tekrar hareketlendi. Ali kulağıma eğildi..

''Annemi göreyim, gidelim..'' dedi. Başımı salladım sadece onaylayarak.

Bir elimi sıkıca parmaklarının arasına geçirdi, önden yol açarak beni kalabalıktan çıkardı. Annesiyle sarılıp konuştuktan sonra ikimizde oradan hemen uzaklaştık..

Arabaya bindiğimizde, hemen hızla ilerlemeye başladı.

''Bu araba?'' dedim anlamayarak.. Yine spor siyah güzel bir arabaydı iki kişilik..

''Bu araba, buradaki arabam Selincim..'' dedi anlayarak..

''Hımm.. Maşallahınız var Ali Bey.. Benim bir tane arabam bile zor olurken senin kim bilir kaç tane var..'' dedim kollarımı göğsümde birleştirirken, gözlerimi devirdim. Ufak bir kahkaha attı.

''Ee güzelim yılların birikimi nolsun.. Sanırım 8 tane falan var..'' dedi umursamazca, kendi kendime homurdandım.

Her şey için ayrı araba kullandığını biliyordum, keyfine düşkün olan Ali beyimiz keyfine göre davranabiliyordu işte bu konuda bile..

''Kim bilir bu arabayla kaç kızı evine götürmüşsündür sen?'' dedim gözlerimi keskince üzerine dikerken.

Haklıydım da biliyordum. Şuan yazlık bir yerdeydik ve evleri vardı. Kim bilir kaç kadınla, sadece bu şehirde olmuştu.. İstanbul'u düşünemiyordum bile! Acaba onlarla hiç bilmeden etmeden karşılaşıyor muydum?

''Valla haklısın güzelim, diyecek bir şeyim yok.. Eskiden öyleydi..'' dedi umursamazca. Kollarımı çözmemi sağlayıp sol elimi eline aldı ve dövmemin üzerine, bileğime bir öpücük kondurdu. Sonrasındaysa eve kadar elimi hiç bırakmadı..

Eve geldiğimizde kapımı açıp inmeme yardım etti. Avucunun içine elimi yine sıkıştırırken, kendisi önden olacak şekilde hızlı adımlarla ilerlemeye başladı. Beni resmen hızlıca arkasından sürüklüyordu.

Benim yerleştiğim ve onun olan odaya doğru çıkmaya başladığımızda kalbim delice atıyordu. Ama bunun nedeni hiç soluklanmadan merdivenleri çıkıyor olmamızdı. Başka yani ne olabilirdi ki, kötü şeyler asla düşünmüyordum!

Kapıyı açıp, beni sertçe içeriye çekip kapıyı sertçe kapattığında; sırtım kapının arkasındaki soğuk duvarla buluşurken, dudaklarım sıcacık dudaklarla buluştu. Öpüşü hoyrattı ve ben nedenini çok iyi biliyordum..

Nefeslerimiz birbirine delice karışmışken, nefessiz kaldığımı fark ettiğimde dudaklarımı ayırmaya çalıştım. Göğsüne ellerimi dayayarak ittirmeye çalıştım. Zaten merdiven çıkmaktan soluksuz kalmıştım..

Bir eli belimde bir eli boynumdan tutuyordu. Uzaklaştığında dudaklarımı yaladım nefesimi düzene sokmaya çalışarak..

''Noldu?'' dedi anlamayarak..

''Ali nefessiz kaldım..'' dedim kesik kesik konuşarak..

''Ben sana nefes olmaya geldim..'' dedi en romantik haliyle..

''Çok tatlısın yaa!'' dediğimde yelkenler zaten çoktan sudaydı..

Odayı sadece ay ışığı aydınlatırken, yüzlerimiz karartılıydı. Gözlerinin rengini görememek beni delirtiyordu. Boynumdaki elinin baş parmağı dudak çizgilerimde arsızca gezintiye çıktığında, dayanamayarak parmağının ucuna ıslak bir öpücük kondurdum.

Elini çekmek yerine hırlayarak daha fazla dudaklarımın arasından kaydırdı. Seve seve kabul ettim..

''Sen bana dün gece neler yaptın biliyor musun?'' dedi ve kendini iyice bana yasladı. Neler yaptığımı bilmemek ne mümkündü. Bütün gece fazlasıyla şahit olmuştum! Şuanda da gayet hissediliyordu..

''Cık..'' dedim inadına yaparcasına.. Parmağını da emerek ağzımdan çıkarttım.

''Bence artık bizimkileri buluşturmanın vakti geldi aşkım..'' dedi fısıldayarak.. Anında dudaklarımı bir gülümseme kapladı. Bizimkilerden kasıt belliydi ama buna ben izin vermezdim. Sonunda dediği aşkım ise beni benden almıştı..

''Asla..'' dedim fısıldayarak.

O ise bunu pek umursamadan dudaklarıma tekrar gömüldü. Bu sefer dudaklarıma ara sıra ısırıklarda bırakıyordu. Ellerimi boynuna götürerek beni daha fazla öpebilmesi için onu hareketlendirmeye başladım. Ellerimse benden ayrı hareket edercesine üzerindeki ceketi çekiştirmeye başlamıştı bile..

Üzerindeki ceketten sonra gömleğinin düğmelerini tek tek açmaya başladım. Ellerim acemice titrerken zor olsa da yapıyordum. Zaten Ali'de bana yardım ediyordu. Onun sayesinde gömlekten kurtulduğumuzda beni tek hareketle duvara döndürdü ve sırtımdaki fermuarı tek seferde açtı. Sırtım gözlerinin önünde belirirken başımı ona doğru çevirmemi sağlayıp dudaklarımızı birleştirdi.

Kalçalarımın üzerindeki varlığını daha da hissetmem için beni duvara doğru daha fazla ittirmeye başladığında delicesine onu istiyordum..

..

DEVAM EDECEK..

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin