Gelecek bölümlerden birindeki ufak bir sahne..

601 37 15
                                    

Selam okuyucular ve alsel hayranları. Nasılsınız bakalım?

Malesef hala bilgidayarımdan haber yok ve sinirimden çatlayabilirim.. O yüzden beni sorana cevabım bu; kötü..

Şimdi yazdığım ufak bir şeyi sizlerle paylaşmak istiyorum. Bunun öncesi var ve bilgisayarım geldiğinde okuyacaksınız.. İlerki bir bölümün (kaç bölüm bilmiyorum) ufak sahnesi sadece, sıkıntıdan yazdığım..

Neysee..

Ufacık bir şeyde olsa burada olduğumu ve büyük bir heyecanla bilgisayarımı beklediğimi bilin..

En kısa zamanda görüşmek dileğiyle..




SELİN..

..

Ayaklarımın altındaki ufak tefek kesiklerin acımasına daha fazla dayanamayacaktım. Belki de o cam kırıklarının minikleri şuan ayalarımın altında yer bile ediniyor olabilirdi. O sırada sinirimden,acımdan hiç fark etmemiştim ne yaptığımı ama şimdi acısı çıkıyordu. Derin bir nefes aldım.. Bu kadar sızlamalarının nedeni kesin kırılan alkol şişelerinin dökülüp zeminde küçük küçük gölcükler oluşturmasıydı.

Taksiciden öncelikle nöbetçi bir eczane bulmasını istedim gecenin bu saatinde ne kadar zor olsa da..

Dediğimi yaptığında da yavaş hareketlerle dükkana girip ayaklarımın altı için lazım olabilecek her şeyi aldım. Ayrıca rica ederek o minik cam parçalardan da kurtuldum. Evet kesinlikle bir aptaldım!

Taksici daha sonra beni eve bıraktığında, yine dikkatlice yürüyerek odama çıktım. Bu saatte ses çıkarıp, herkesin uyanarak beni bu halde görmesini istemezdim.

Üzerimdeki elbiseden bir hışım kurtulduğumda önce kendimi sıcak bir duşa attım. Fazla ayakta kalmak şuan istemediğim bir şey olduğundan, çok hızlı davrandım. Üzerime bir gecelik geçirdiğimde ise derin bir nefes vererek, yatağa oturdum.

Hissizdim, kırıktım, haraptım, darmadağındım.. Ve her şeye rağmen hala aşıktım..

Canım bile yanmıyordu. Sanırım ben Ali'ye de, onun bana hissettirdiği tüm duygulara da alışmıştım.

Verdiğim her karar bir süre mutlu etmişti beni, hatta çok çok mutlu.. Hemen sonrasında yaşadığım yıkım ise o mutluluğun katbekat acı sonuydu.  Her zaman bu böyle olmuştu ve ben artık yorulmuştum.

En son Ali'yle geçirdiğim bu odadaki en mutlu birkaç günün bedelini ben iki yıldan fazla acı çekerek ödemiştim mesela..

Belki bu benim yüzümden olmuştu ama olmuştu işte..

Ali'ye bu gece içimi dökmem bir şeylerin farkına varmama, yanlış düşündüğüm  ve yeni farkına vardığım gerçek düşüncelerimin ikimizinde yüzüne vurulmasına neden olmuştu.

Ben haklıydım işte.. Sonuç buydu!

Aklımında bu gecenin her ayrıntısını tek tek düşünürken ayaklarımın altına da pansuman yapmayı bitirmiştim.

Bu gece benim için sondu işte..

Ali'nin beni tekrar öpmesi aklıma geldiğinde ise dudaklarımı ıslattım. Ne güzel bir andı.. Ama artık olmaması gereken, saçma olan bir şeydi.. Bir daha öpüşmek yoktu!

Elim istemsizce boynuma kaydığında artık yerinde olmayan bir gerçekle de yüzleştim. Artık kolyemde yoktu..

Artık ne ben Gece'ydim ne de Ali Mavi'ydi..

Elimde tek kalansa bileğimdeki dövmemdi, dövmesiydi..

Işığımı kapatmadan hemen önce bir ilaç aldım, yatağıma girip iyice yorganın altına gömüldüm. Bu ilacın beni bir gün boyunca ruhsuzca gezdireceğini biliyordum. Her şeye rağmen içtim, rahatlamam şarttı.

Şuan yorgunluktan ölebilirdim. Hatta başımın ağrısının yanı sıra ayaklarımın sızlaması, vücudumun sinirle kasılmasından, bağırmaktan ağrıyan boğazımdan ve yorgunluktan ağlayabilirdim.  Sanki üzerimden kamyonlar geçmişti. Çok kötü bir haldeydim.

Yarın tüm gün bu yataktan çıkmayı düşünmüyordum, hemen uykuya daldım.

Sadece düşünmemek için kaçarcasına uyudum.

Ama..

Ali'den kaçmak mümkün müydü?

Ve..

Ali'yi düşünmemek mümkün müydü?

..

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin