31.bölüm ESKİSİ GİBİ DEĞİL

1.7K 87 10
                                    


Beğenmeniz dileğimle.. 🙏🏻

Keyifli okumalar..

Bölümün resimleri multidedir.. (Selin'in saçı, elbisesi, evdeki küçük atölye ve sırtındaki dövmesi)

..

'Sonra bir şey oluyor.
Ve artık eskisi gibi olamıyorsun..'

..

Selin'den..

Bavullarımı hızlıca hazırladığımda, üzerimdeki elbiseden de kurtularak daha rahat şeyler giydim. Yolculuğum uzun bir yolculuktu ve rahat olmalıydım. Ağlamalarım geçmişti ama şiddetli baş ağrısı kendini göstermeye başladı. Her şeyi o kadar hoyratça ve hızlıca yapıyordum ki sinirden, kendime inanamıyordum.

Sinirliydim ama kime sinirliydim bilmiyordum.

Her şeyin tamam olduğunu düşündüğümde aşağıya inmek için merdivenlere yöneldim. Evin içinde takım elbiseli adamlar koşuşturuyordu. Bu adamların Ali'nin adamları olduğundan emindim, etrafı topluyorlardı.

Merdivenlerin son basamağında, korkuluklara tek elimle sıkıca tutunmuş ve kalakalmıştım.

Öylece dalmış dakikalar önce olan şeyleri düşündüm. Evin içindeki mumları, masayı, gülleri toplayan adamları izledim. Mesela 'evet' deseydim şu an Ali'yle yatakta olacağımızdan emindim. İçim bunun düşüncesiyle titredi, canım yandı.

Bu seçimi de ben yapmıştım, benim onu aylar önce seçtiğim gibi şimdi de ayrı olmayı seçmiştim. Kararlıydım..

Tanıdık bir yüz önümde belirdiğinde, anın etkisiyle dolan gözlerimi kırpıştırmamaya özen göstererek önüme geçen kişiye baktım. Bu annemin düğününde beni dansa kaldıran adam değil miydi?

Adı neydi diye düşünürken aklıma geldi. Hakan! O sırada Hakan bir şeyler söylüyordu ama tam anlayamadım..

Başımın ağrısı iyice şiddetlenmişken, ellerimi başıma götürerek şakaklarımı ovaladım. Sonra Hakan'ın hala başımda olduğunu fark ederek ona çevirdim bakışlarımı tekrar, ''Hııı..'' dedim kaşlarımı acıyla çatarken. Bu adamın ne söylediğini anlamamamın nedeni tabi ki başımın ağrısı yani şakaklarımda çakan şimşeklerdi..

''Bir şey mi istemiştiniz Selin Hanım?'' dedi Hakan, az önce söylediği ama benim anlamadığım cümleyi tekrarlayarak..

''Yok... '' desem de sonradan aklıma geldi. ''Bana taksi çağırsana Hakan..'' dedim otomatik bir sesle.

''Ben götüreyim sizi efendim..'' dedi. Başımı sağa sola salladım. ''Gerek yok.. Sen taksiyi çağır ve eşyalarımı indir odamdan..'' dedim.

Aklıma onun Ali'nin en yakın adamı olduğu gerçeği geldi. Belki de hemen Ali'ye haber verirdi ve ben gidemezdim. Böyle bir şeyi göze alamazdım. Hemen bir bahane bulmalıydım.

''Ali beni bekliyor, hızlı olursak..'' dedim gülümseyerek, sevimli olmaya çalışıyordum. Anında kaşları çatılmıştı.

''Ali bey bana böyle bir bilgi vermedi..'' dediğinde, daha bir derin gülümsedim.

''Çünkü kimsenin bilmediği bir evimiz var oraya gideceğim Hakan. Annemler gelene kadar orada kalacağım..'' dedim yine en sevimli halimle açıklama yaparak..

Yani en azından eskiden kimsenin bilmediği bir evimiz vardı ve yalan söylemiş sayılmazdım.

Hakan bu sefer başını salladı, merdivenlerden çıkarken telefonla taksiyi çağırmıştı bile. Ben de arkasından bir süre baktıktan sonra derin bir nefes aldım mutfağa doğru adımlarken, bir ilaç içmeliydim başımın ağrısı için.. En azından Hakan birkaç saat söylemese bana yeterde artardı.

GECE'NİN MAVİ KARANLIĞI (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin